Geçtiğimiz günlerde CHP’li bir milletvekilinin TBMM üyeliğinin düşürülmesine, akabinde de yüksek yargı tarafından Devlet sırlarını ifşa suçu işlemekten dolayı tutuklanmasına ve 25 yıl gibi bir cezaya da hükmetmiştir. CHP Milletvekili ne yapmış olabilir de böyle bir akıbetle karşı karşıya kalmıştır? CHP Milletvekili seçilmeden önceki sivil hayatında ki mesleği gazetecilik olması münasebetiyle, meri kanunlarımıza göre de suç sayılan bir fiili işlediğine yüksek yargı hükmetmiştir. Tüm bu olanlar kanunlara ve nizama uygun mudur? Bunda bir şüphesi olan var mıdır? Olmadığına göre… Her bir kanun maddesini ithal ettiğimiz Devletlerde; Devlet Sırrı, Devlet güvenliği, Milletin varlığı ve Bütünlüğünü tehlikeye düşürebilecek tüm hareketler SUÇ sayılmaktadır. Devletin Dış ilişkilerine, Milli Savunmasına ve Milli Güvenliğine zarar verebilecek veya Anayasa ile kurulu düzeni veya dış ilişkileri açısından tehlike oluşturabilecek nitelik taşıyan bilgilerin tümü de Devlet sırrı sayılır. Kanunla sabit olan bir suç işlendiğine göre, ceza vermeyelim mi, diyorsunuz? Suç ve cezanın tanımı da kanunlarımızda yazılı olduğuna göre… Bu kanunları uygulaması gereken yargı makamlarına işlerini yapmalarından dolayı da saygı duymak gerekir diye düşünüyorum. Adalet bir gün herkese lazım olacaktır.
CHP Milletvekilinin tutuklanmasının akabinde bir CHP’li milletvekili ve aynı zamanda grup başkanvekili, yargının vermiş olduğu bu karardan dolayı, Sayın Cumhurbaşkanımıza olmadık ifadelerle sataşmalar, saldırılar ve daha da ileriye giderek ‘savaş suçlusu‘ olarak ilan edeceklerini ve Lahey Adalet divanında savaş suçlarını işlemekten dolayı ceza alması için gerekenleri yapacaklarını vurguladı. Şimdi Bir CHP’li milletvekilinin kanunla sabit bir suçu işlemesinden kaynaklı tutuklanmasının Sayın Cumhurbaşkanımız ile ne alakası olabilir ki? Sayın Cumhurbaşkanımızı savaş suçlusu ilan etmek ne demektir? Devletin başı konumunda bulunan ve halk tarafından seçilmiş bir kişiye karşı isnat edilebilecek en büyük suçlardan bir tanesidir; Savaş suçlusu ilan etmek. Peki, Savaş suçu ne demektir?
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yetki alanına giren suçlar; soykırım suçu, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçudur. Savaş suçları; Savaş suçlarının siyasî bir çerçevede veya plânda ya da yaygın bir şekilde işlenmesi durumunda Uluslararası Ceza Mahkemesi yetkili olmaktadır. Uluslararası silahlı çatışma ile uluslararası olmayan çatışmalar sırasında işlenen suçlar bakımından bir ayrım yapılmaktadır. Uluslararası suçlar içinde savaş suçları çok eskiden beri tanımlanıp kabul edilen suç türleridir. Bunların büyük bir kısmı daha önce Lahey Düzenlemesi ve Cenevre Anlaşması’nda tanımlanmıştır. Bu Sözleşmelere göre, yaralılar, hastalar, kazazedeler, savaş esirleri ve siviller ile korunan mallardır. Bu kişi ve mallara karşı işlenen suçlar, savaş suçları kapsamında korunan kişilere karşı işlenen suç sayılır. Bunlar; 1 -Kasten adam öldürme. 2 -Gayri insanî muamele ve işkence. 3 -Biyolojik deneyler, insanların fizikî ve ruhî bütünlüğüne ağır bir saldırı veya büyük ızdırap verme şeklindeki kasıtlı fiiller. 4 -Askerî zorluklarla bağdaşmayacak şekilde malların yok edilmesi veya mülkiyetinin ortadan kaldırılması. 5 -Savaş esirini veya benzeri şekilde korunan kişiyi yabancı bir devletin askerlerine hizmet etmeye zorlamak ve kişiyi savaş esiri konumuna getirmek. 6 -Bir savaş esirini veya benzeri korunan kişiyi tarafsız ve usulüne uygun bir şekilde yargılama hakkından mahrum etmek. 7 -Yasadışı tutuklama, nakil veya tehcir olayları. 8 -Esirleri öldürme, fiilleridir. Uluslararası hukuk kurallarına göre, uluslararası silahlı çatışmalara uygulanabilen kanun ve gelenek hukuku kurallarının ağır ihlâlleri de savaş suçları içinde yer alır. Bu ihlâller şu şekilde sıralanmıştır: 1 -Sivil halka karşı bilinçli saldırı. 2 -Korunan yer veya kişilere kötü muamele sayılabilecek bilinçli saldırılar. 3 -İnsancıl hizmetlerde veya BM Şartı'na uygun olarak barışı korumak ya da insanî yardım misyonu çerçevesinde kullanılan personele, yerleşim yerlerine, mallara, birimlere veya araçlara kasten saldırı, bombalama fiilleri.
Yukarıda savaş suçları yasasında sarih bir şekilde izah edildiğine göre Sayın Cumhurbaşkanımız bu suçlardan hangisini işlemiştir ki, CHP milletvekili böyle bir iddia ve isnatta bulunmaktadır? Savaş suçunun ne olduğunu bilmiyor mudur? Sayın Cumhurbaşkanımıza böyle bir isnat ve iddialar karşısında, tüm AK Parti teşkilatları ve diğer devlet ricali neler yamaktadır? Bir açıklama yapan gördünüz mü? Veya başkaca bir aksiyon, reaksiyon gibi… Bu mücadeleyi Sayın Cumhurbaşkanımız sadece kendisi için mi vermektedir? 100 yıl önce aynı isnatlarla kocaman bir imparatorluğun parçalanmasına seyirci kalmıştık. Bu gün tekrar aynı şeylerin yaşanması için izlemeye devam mı edeceğiz? Dün, Bosna da yaşananları savaş suçu sayamayanlar karşımızda dururken… Bosna’da savaş esirleri olan Bosnalıları BM askerleri tarafından Sırplara teslim etmek suretiyle ölümüne sebebiyet verenler, savaş suçu işlememiş olacaklar? Dünyanın her bir bölgesinde kurmuş oldukları terör örgütlerine lojistik destek sağlayanlar, silah verenler ve binlerce insanın ölümüne sebep olanlar savaş suçu işlememiş olacaklar? Dün, Irak’ta, Afganistan’da, Cezayir’de ve sayamadığımız daha birçok ülkede ve bu gün de Suriye’de yüzbinlerce insanın ölümüne ve milyonlarca insanın da evinden - yurdundan olmasına sebebiyet verenler, savaş suçu işlememiş olacaklar? Ne yapmıştır, Sayın Cumhurbaşkanımız, sayın vekil? Sadece bu olanların yanlışlığını tüm Dünya’ya haykırmaktan ve vurgulamaktan başkaca…