Konyaspor maçlarında kaç haftadır aynı film oynuyor. Sahneler hiç değişmiyor. Yönetmen değişiyor, oyuncular değişiyor yine aynı film. Sanki değişmez, kötü bir senaryo yazılmış ve herkes bunu istem dışı oynuyor gibi. Sanki korku filmi.
Bireysel hatalar alışkanlık haline geldi. Takım aslında genel olarak iyi oynuyor. İyi mücadele ediyor ama her maçta bir oyuncu sanki kendisine bireysel hata yapma rolü verilmiş gibi takımın emeğini heba ediyor. Antalya maçında Ali Çamdalı ve Selim, Marsilya maçında Serkan ve Moke, Kasımpaşa maçında Selim... Tabi sadece savunmaya yüklememek gerek hatayı. İlerde Ömer Ali, Skubiç ve bazen de Miloşeviç, berbat hatalarla golleri harcayıp rolün kalan kısmını oynuyorlar.
Takımın santrforsuz oynaması ve yönetimin bu konudaki rolünü artık yazmıyorum. Çünkü iu an yapacak bir şey yok. Mevcut durumda oynayanlar ve teknik heyet bu sorumluluğu üstlenmek zorunda. “Golcümüz yok” deyip takımın erimesine ne taraftar ne de oyuncular razı olamaz.
Rakipler Konyaspor’un kalesine bir kez gelip gol atıyor, Konyaspor 70 dakika saldırıyor ve bir gol atamıyor. Gerçekten büyük handikap.
Kasımpaşa maçında da aynısı oldu. Hem ilk yarı hem ikinci yarı daha iyi olan taraf Konyaspor’du ama kabus gibi bir golle kazanan yine rakip oldu.
Vallahi ne kadar eleştirsem de Aykut Kocaman’ı andım bu maçta. Yenemiyorsan yenilme kardeşim. Neden saldırıyorsun deplasmanda? Kocaman olsa bu maçı berabere bitirir ve en azından yenilginin getirdiği psikolojik çöküntüden korurdu, hem oyuncuyu hem taraftarı. Ligin ilk yarısını öyle böyle bitirir ve yara sarmaya bakardı.
Konyaspor’un işi zor. İnşallah korku filmi gerçeğe dönmez: “Ligden Düşenler Filmi”.