İSTANBUL (AA) - Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, "Bizim açımızdan Türkiye, Avrupa ailesine aittir, bu konuda hiçbir şüphe yoktur. Biz, Ankara'dan cesur adımlar bekliyoruz açık, net reform çalışmalarının yapılması ve yeniden AB katılım müzakerelerinin başlatılması kapsamında imkanların da sağlanabilmesi adına." dedi.
Erdmann, Başkent Üniversitesi ve Konrad Adenauer Stiftung iş birliğiyle düzenlenen İstanbul Güvenlik Konferansı 2019'da yaptığı konuşmada, dünyanın çığrından çıktığını, bu tespiti yapabilmek için çok da özel bir analiz yapmak gerekmediğini söyledi.
California, Sri Lanka, Yeni Zelanda'daki terör saldırılarını hatırlatan Erdmann, uluslararası terörizmin yoğun hale geldiğini belirtti.
Erdmann, 2011'den beri Türkiye'nin doğrudan komşusu olan Suriye'de çatışmanın yaşandığını, Libya'da son günlerde alevlenen bir çatışma olduğunu ve Venezuela'daki durumun bilindiğini dile getirerek, "Kendi evimizde de aslında bir düzensizlik söz konusu. Avro Atlantik evinde ki Türkiye'nin, Almanya'nın ve başka ülkelerin de evi olan bir ortamda bir karışıklık var. Avro Atlantik Bölgesi uzun yıllar boyunca istikrarın merkeziydi. Bu istikrar, bütün dünyaya yayılan bir istikrar şeklinde kendini gösteriyordu. Bu güvenli ortamın artık düzensiz hale geldiğini görüyoruz." dedi.
AB'de yıllardır Brexit ile uğraştıklarını anlatan Erdmann, sözlerine şöyle devam etti:
"Karşı karşıya kaldığımız bir fenomen var Avro Atlatnik içerisinde. Uluslararası kurumları sorgulayan ve uluslararası mekanizmaları yine çıkarlar bakımından yadsıyan bir sistemden bahsediyoruz. ABD'den bahsediyoruz, tek taraflı yükümlülükler ilan ediyor.
Ülkelerimizde popülist akımlar var iklimi çoğu yerde zehirleyen. Burada aklıselimlerin sözü veya sesi giderek kısılıyor, çığrından çıkmış olan dünyanın gerisinde kalıyorlar. Ne yapabiliriz? Bizler Türkiye ve Almanya'nın temsilcileri olarak ne yapabiliriz? Cevap aslında Alman dış politikasının da cevabı. Belli bir düzen temelli bir dünyaya inananlar bir araya gelmeli, kenetlenmelidir. Alman Dışişleri Bakanı da bu konuda çok taraflıların bir derneğin oluşturması çağrısında bulundu."
Bölgesel ve güvenlik konuları üzerinde tartışmak için İstanbul'dan daha iyi bir yer düşünülemeyeceğini ifade eden Erdmann, "Almanya ve Türkiye olmak üzere, NATO partnerlerimizle temel konuları birlikte temsil ediyoruz ve paylaşıyoruz. Bizlerin aslında ortak yönleri ön plana çıkarmamız gerekiyor. Birbirimizi ayıran noktaları değil. Özgürlük, güvenlik, refah ve kural temelli bir dünya çerçevesiyle ilgili olarak farklı görüşlerde olabiliriz ama nihayetinde bölgesel güvenlik, ortak bir görevdir. Tek başına yapılacak çalışmalar tabii ki başarılı olamayacaktır. İster Türkiye ve Almanya büyüklüğünde olan ülkelerin yaptığı çalışmalar olsun, onların sesleri tek başına duyurulamayacaktır. Partnerlere ihtiyacımız var. Türkiye ve Almanya da partnerdir, ortaktır. Karşılıklı anlayışı bulma imkanımız da var, karşımızdaki ülkeyle ilgili ve iş birliğine gitme şansımız var." diye konuştu.
Almanya'nın NATO partneri olan Türkiye ile çok sayılı alanlarda iş birliği içinde olduğunu hatırlatan Erdmann, uluslararası koalisyonun bir parçası olan Almanya ve Türkiye'nin, terörizmle mücadele konusuna angajman gösterdiğini belirtti.
Türkiye ile birlikte, Suriye'nin siyasi geleceği ile ilgili Cenevre görüşmeleri kapsamında BM çatısı altında bir çözüm bulmaya çalıştıklarını anlatan Erdmann, 2018 yılının ekim ayında Suriye ile ilgili olarak Türkiye, Rusya, Fransa, Almanya'nın İstanbul Zirvesi'nde bir araya geldiğini hatırlattı.
Diğer taraftan Türkiye ile bölgesel anlamda İran'ın bu alandaki çabalarıyla ilgili endişelerini paylaştıklarını dile getiren Erdmann, "Atom bombası, nükleer silah yönündeki ilerlemeyi, biz nükleer anlaşma kapsamında engelledik." dedi.
Türkiye'nin Rusya'dan almayı planladığı S-400 savunma sistemine değinen Erdmann, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'nin Batı ittifakı içinde sıkı bir şekilde kalmasını öngörüyoruz. O nedenle böyle bir sistemin Türkiye tarafından alınması karşısında büyük endişe duyuluyor. Bizler Almanya olarak ittifak ortaklarımızın güvenlik kaygılarını da paylaşıyoruz. NATO içinde her türlü silah sistemini edinme imkanı var. Çünkü NATO ülkeleri, alacakları kararlarla ilgili ulusal egemenliğe sahiptirler. Ancak böyle bir sistem edindiğiniz zaman bunun sonuçlarını da düşünmeniz gerekiyor. Bizler için NATO partneri olarak ve Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin iyi olması yönünde tabii bir menfaat var. Zaman zaman zorlu dönemler yaşansa da bizim açımızdan Türkiye en önemli ittifak ülkesi. O nedenle Türkiye, ABD ile olan sorunlarını giderebilse, örneğin S-400 savunma sistemi, F-35 savaş uçakları ve Kuzeydoğu Suriye'deki Kürt sorunuyla ilgili makul çözüm bulunabilse büyük bir memnuniyet duyacağız."
Erdmann, "Bizim açımızdan Türkiye, Avrupa ailesine aittir, bu konuda hiçbir şüphe yoktur. Biz, Ankara'dan cesur adımlar bekliyoruz açık, net reform çalışmalarının yapılması ve yeniden AB katılım müzakerelerinin başlatılması kapsamında imkanların da sağlanabilmesi adına." dedi.
Konferansa, Alman Hristiyan Demokrat Birlik (CDU/CSU) Dış Politika Sözcüsü Jürgen Hardt, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, Konrad Adenauer Vakfı Temsilcisi Peter Fischer Bollin, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Haberal ile AKPM Türk Delegasyon Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç da katıldı.