BOLU (AA) - Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "askeri mahrem imam" yapılanması içinde olduğu iddiasıyla biri firari 6 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar O.D. ve M.M. ile tutuklu sanıklar Fatih Özdemir, Recep Batur, Hasan Salbaş ve avukatları ile yakınları katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen A.Z, söz konusu yapıyla dershane yıllarında tanıştığını ifade ederek, "Dini hassasiyetim olduğu için istifade ederim düşüncesiyle başlangıçta sohbet ve çağrılarına uymanın sıkıntı doğurmayacağını düşündüm. Astsubay olarak görev yapmaya başladığım dönemde de bana bir şekilde ulaşan şahıslarla irtibatım oldu. 2008 yılında Bolu'ya gelince kendisini Sinan ismi ile tanıtan ve ismini daha sonra Fatih Özdemir olarak öğrendiğim şahıs benimle irtibata geçti fakat ben yavaş yavaş örgütün tavırlarından ve tutumundan dolayı soğumaya başladım." şeklinde konuştu.
Bolu'ya tayin olduğu dönemde yapıya dahil olmayan bir arkadaşı ile kalmaya başladığını belirten A.Z, "Fakat benim bu şahısla kalmama razı göstermediler. Baskılar sonucu arkadaşımın yanından ayrılarak bir süre yine benim gibi örgütle irtibatı olan Yunus isimli arkadaşla konakladım. Doğu görevinden döndükten sonra uzun süredir görüştüğüm eşimle evlenmek istedim fakat yapı benim kendilerinden olmayan birisiyle evlenmeme karşı çıktı. Bu durum benim iyice münasebetimi koparma noktasına getirdi." ifadelerini kullandı.
Tanık A.Z, evlendikten sonra lojmanda değil, kendi tuttuğu evde kalmaya başladığını anlatarak, giriş çıkışlarda sıkıntı yaşadıkları için lojmanda kalmalarını istemediklerini kaydetti.
Gittiği sohbet toplantılarında Fetullah Gülen videoları izletildiğini dile getiren A.Z, şöyle devam etti:
"Ben bu görüşmelere 2014 yılına kadar devam ettim. Daha sonra İstanbul'a tayinim çıktı. Sohbetlere gittiğimde Fatih, zaman zaman çalışanların şahsi durumları, beğenileri, hobileri, alışkanlıkları gibi hususlarda bizlere sorular sorardı. Bu soruların çalıştığımız şahısları tanımak maksadıyla olduğu söylenirdi. Ben askeri hizmeti sıkıntıya düşürecek hiçbir bilgiyi vermedim. Fatih Özdemir, zaman zaman birlik içindeki faaliyetlere dair bilgilerin kendilerinde olduğunu bize söylemek suretiyle ordu içerisinde güçlü ve faaliyete hakim oldukları izlenimi uyandırmaktaydı."
- "Maaşımın onda birini himmet olarak vermemi istedi"
Tanık İ.Ç. ise daha önce savcılıkta beyanda bulunduğunu anımsatarak, aynı ifadelerini tekrarladığını söyledi.
Yapıyla daha önceden irtibatı bulunduğunu kabul eden İ.Ç, "2010 yılında Bolu'ya tayinim çıktı. Daha önce benimle irtibatlı olan Kemal isimli şahıs Bolu'da benimle Yavuz isimli birinin irtibata geçeceğini söyledi. Söylediği gibi kendisini Yavuz olarak tanıtan kişi ankesörlü telefonla benimle irtibata geçti. Bu şahısla 5-6 kez görüştük. Buluşmalarımızda Fetullah Gülen videoları izletilirdi. Yine bu şahıs benden maaşımın onda birini himmet olarak vermemi istedi. Bir ya da iki kez bir miktar parayı bu şahsa verdim." dedi.
- "Beni ankesörlü telefonlarla aradı"
Tanık E.Ö. de 2012 yılında Şırnak'tan Bolu'ya geldiğini aktararak, "Kendisini Rıdvan olarak tanıtan bir şahıs Bolu'dan Şırnak'a gelerek benimle görüştü. Telefonumu bu şahsa kimin verdiğini bilmiyorum. 5 yıl boyunca Bolu'da çalıştım. Bu süre içinde Rıdvan beni ankesörlü telefonlarla aradı." diye konuştu.
Yapıyla irtibat kurma taraftarı olmadığı için Rıdvan'ın davetlerine gitmediğini aktaran E.Ö, "Rıdvan ile de sadece 3 kez yüz yüze görüştüm. Bu görüşmelerden birinde beni başka birine yönlendirmek istediğini söylemişti fakat ben görüşmek istemedim. Rıdvan ismiyle bildiğim şahsın gerçek isminin Recep Batur olduğunu çok sonradan öğrendim." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet savcısı tanıklar C.Ö. ve M.A'nın dinlenilmesini talep ederek, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Tutuklu sanıkların avukatları ise müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı diğer tanıkların da dinlenilmesi için 10 Ekim'e erteledi.
AA