BOLU (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Bolu Mili Eğitim Müdürlüğü'ndeki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan 36'sı tutuklu 71 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Bolu Ağır Ceza Mahkemesince özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'nda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Duruşma, sanıkların savunmalarını yapması ile devam etti.
Tutuksuz sanık E.H.U, savunmasına hakkındaki iddiaları kabul etmediğini, darbe girişimini lanetleyerek hiçbir şekilde örgütün dershane ve okullarında eğitim görmediğini ve örgüt üyesi olmadığını iddia etti.
Örgüte ait dershanelerin kapanması aşamasında sosyal medya hesabında bazı paylaşımlar yapıldığı için suçlandığını öne süren E.H.U., "Dershanem olmasaydı edebiyat okuma hayalim gerçek olamazdı. Üniversite sınavında istediğim bölümü kazanamaz, şu an ki konumumda olamazdım. Şimdiki yerimde olmazdım. Hocalarımla tanışamazdım. Parlak bir geleceğe adım atamazdım. Üniversiteyi kazanmak daha da zor olurdu. Hayat daha da zor olurdu. Hayat denen savaşta daha da yorulurduk. Maddi gücü olmayan binlerce kişi bugün iş sahibi olamazdı. Bu yumurta resmine sahip olmazdım." paylaşımlarını kendi telefonunu sık sık kullanan eşinin yapmış olabileceğini iddia etti.
- "Siz PKK'nın DAEŞ'in DHKP C örgütlerinin üyeleri kadar bile mert değilsiniz"
Tutuklu sanık Emrah Ulukaya da, örgüte ait Bolu'da bulunan özel okulda müdür yardımcısı olarak görev yaptığını, hakkındaki ByLock iddialarını reddetti.
Ulukaya, okulda internet sıkıntısı yaşandığını bu nedenle hem kendi hem de eşinin cep telefonu hattının internet kotasını arttırarak okulda ortak paylaşıma açtığını, ByLock yükleme olayının okulda bulunan başka kişiler tarafından bu esnada yapılmış olabileceğini ileri sürdü.
Emrah Ulukaya, eşinin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımları kendisinin yaptığını belirterek, "Aynı paylaşımlar benim sosyal medya hesabımda da var. Düşünce özgürlüğü olan bir ülkede yaşıyoruz. Orada düşüncelerimi söylemişim. Bu paylaşımlar bana aittir." dedi.
Ulukaya'nın bu itirafına teşekkür eden mahkeme başkanı Seyfi Han, "Ben de sizden bunu istiyorum. Yaptıysanız yaptım deyin. Yıllardır bu mesleği yapıyorum. Batman'da da terör hakimliği görevinde bulundum. Binlerce PKK'lı, Hizbullahçı, DHKP/C'li, hatta DAEŞ'linin ifadesini aldım. Orada gördüğüm manzara ile şu anda yaşadığım manzara çok farklı. Onlar mahkemeyi tanımadıklarını söyleseler de 'eylemleri ben yaptım' derler. Ya da 'mahkemeyi tanımıyoruz ifade vermiyoruz' derler. Ama burada 500'den fazla insanı sorguladım. Siz onlar kadar bile mert değilsiniz. Onu bile yapmıyorsunuz. Siz yalan söylüyorsunuz. Burada bir samimiyetsizlik var. Bu kadar açık kimse konuşmuyor.” şeklinde konuştu.
- 15 Temmuz'dan 5- 6 ay önce darbeden bahsetmiş
Tutuklu sanık Furkan Çayan ise hakkındaki iddiaları reddederek hiçbir terör örgütü ile irtibatının olmadığını savundu.
Göynük ilçesinde görev yapan K.Ö. ile eşlerinin arkadaş olduğu için tanıştığını söyleyen Çayan, "Kendisi benim darbe girişiminden 5-6 ay kadar önce darbeden bahsettiğimi söylemiş. Madem böyle bir şey söylemişim neden beni savcılığa şikayet etmemiş. Hem kendisi de polis memuru neden benim hakkımda işlem yapmamış. Ben onun ifadelerini kabul etmiyorum." ifadesini kullandı.
Furkan Çayan, evinde bulunan ve FETÖ ile irtibatlı bulunan CD ve kitaplarla ilgili ise bu dokümanları kendilerine okullara kitap satmaya gelen kişilerin promosyon olarak verdiğini öne sürdü.
Tutuksuz sanık G.D. de kendisinin ev hanımı olduğunu belirterek, "Bu dava kapsamında yargılananlardan sadece eşimi tanıyorum. Diğer insanlarla hiçbir alakam yok. Hiçbir terör örgütüne üye değilim." dedi.
Yedigöller yolu üzerinde bulunan FETÖ lideri Fetullah Gülen’e ait kitapları eşi ile birlikte oraya kendilerinin attıklarını itiraf eden G.D., "Bu hain yapının yüzünü 15 Temmuz darbe girişimi esnasında gördük. Bu nedenle evimizde bulunan ve onlarla ilgili olan kitapları atmak istedik. Bu kitapları çöpe dahi atmanın suç olduğu dönemde ne yapacağımızı bilemeyerek uzak bir yere götürmek istedik. Bu nedenle kitapları oraya attık." diye konuştu.
G.D. kitapları tamamen dini hassasiyetler nedeniyle aldıklarını ya da kendilerine hediye geldiğini de anlatarak, kitapların alım tarihlerinin çok eski olduğunu da sözlerine ekledi.
Duruşma, diğer sanıkların da dinlenilmesi için yarına ertelendi.
- İddianameden
Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı okullarda görevli, önce açığa alınan daha sonra da meslekten ihraç edilen 71 kişi hakkında, "terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, şüphelilerden 39'unun örgütün şifreli haberleşme uygulaması "ByLock"u kullandığının tespit edildiği belirtiliyor.
AA