Bolu'daki FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin dava

Eski Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Güneşer ile 9 askerin ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi

BOLU (AA) - Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, "anayasayı ihlal" ve "terör örgütüne üye olmak" suçlarından 3'ü tutuklu 10 eski askeri personelin ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Bolu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, geniş güvenlik önlemleri altında getirilen tutuklu sanıklar, meslekten ihraç edilen Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer, Yarbay Veli Ceylan ve Yüzbaşı Nuri Kıyak ile tutuksuz sanıklar Yarbay Murat Gelen, üsteğmenler Mustafa Gürlü, İbrahim Arslan, Burak Civelek, Ümit Birinci, Vahit Sergici ve astsubay Ahmet Üney ile avukatları katıldı.

Dün akşam ara verilen duruşma, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da Bolu Komando Tugayında bölük komutanı olarak görev yapan Üsteğmen Mustafa Gürlü'nün savunması ile başladı.

Evinde istirahat ederken bir astsubayının araması üzerine tugaya gittiğini anlatan Gürlü, "Tugaya gittiğimde askerler içtima alanında toplanmıştı. Bir astsubayım KOKTOD düzenine geçilmesi yönünde emir geldiğini belirtti. Biz de emir doğrultusunda hareket ederek, beklemeye başladık." diye konuştu.

Gürlü, o gün birliğine mühimmat dağıtımı yapılmadığını ve KOKTOD listelerinin güncellendiğini belirterek, "Bu esnada benim birliğim için içtima alanına 2 araç getirildi. Ben o gün orada bulunan diğer askeri personel nasıl hareket ettiyse emirler doğrultusunda hareket ettim. Hiçbir yasa dışı emir almadım ve vermedim." dedi.

Mesleğe ilk başladığı yıllarda FETÖ ile mücadele etmeye çalıştığını ileri süren Gürlü, şunları söyledi:

"Ben mesleğe başlayalı 7 yıl oldu. Ben topçu subayım, normal normal şartlarda benim sınıfımda olan bir subayın tayinleri çok uzun süreler içinde yapılır ama ben her 2 yılda bir tayin edildim. Hatta ilgim olmayan yerlere bile tayin edildim. O dönemde sicilim de bozuldu. Benim tayin olmamı sağlayan ve sicilimin bozulmasına neden olan kişilerin şu anda tutuklu olduğunu biliyorum. TSK’da etkin şekilde yer alan bu yapının defalarca yaptırım uyguladığı biri olarak, bu yapıya mensup biri gibi yargılanmayı kabul etmiyorum."


- "Emir vermedim"

Daha sonra savunmasını yapan Murat Gelen, tugaydan bir personelinin araması üzerine durumdan haberdar olduğunu söyleyerek, kendisinin o gece mühimmat dağıtma gibi bir emrinin olmadığını iddia ederek, "Mermi almayan kişi kaldı mı?", "Herkes mermi alacak." diye emir vermediğini savundu.

Harekat merkezinde beklediği sırada, Kurmay Başkanı Veli Ceylan'ın kendisine gösterdiği sıkıyönetim emrinin imza kısmında yer alan "Yurtta Sulh Konseyi" ibaresini görünce buna bir anlam veremediğini ifade eden Gelen, suçsuz olduğunu öne sürdü.

Daha sonda savunma yapan, Bolu Valisi Aydın Baruş'un gözaltına alınması için hazırlanan manganın komutanı olduğu öne sürülen Teğmen Ümit Birinci, mangayı Ceylan'ın emirleri doğrultusunda hazırladığını iddia ederek, "Rütbelilerden oluşan bir manga hazırlama emri verildi. Ben de kendi bataryamdan 6 rütbeli askeri aldım. Eksik olunca diğer bölüklerden askerler alarak mangayı hazırladım." diye konuştu.

Birinci, manganın valiyi almak ya da korumak için görevlendirilebileceğini, her duruma hazırlıklı olmaları gerektiğinin belirtildiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Mangada bulunan bir uzman çavuş bana, 'Olaylar farklı yerlere gidiyor.' dediğinde ben de ona 'Birilerine ateş edecek değiliz. Çıkmak zorunda kalırsak, kimseye ateş etmeyeceğiz. İnsanlara, onlara yanında olacağımızı söyleyeceğiz. Gerekirse megafonla bağırıp bunu halka söyleriz.' dedim. Kimin ne olduğunu bilemiyorduk. F-16'ların bombalar attığını izledik. Bundan sonra emir almadan sıkıntı yaşayacağımızı düşünerek, mangayı dağıttım."

Daha sonra cephanelikten 800 mermi çıkardığı için yargılanan ikmal astsubayı Ahmet Üney de savunma yaptı.

Savunmasında, mühimmatları yarbay Ceylan'ın talimatıyla çıkardığını ifade eden Üney, "Cephanelikteki bana ait olan bölümden 800 adet mühimmat çıkardım. Mühimmatları araçtan alıp silahların şarjörlerine doldurduk. 5 şarjör, 5 hücum yeleğine yerleştirildi. Biz bu işlemleri yaparken yarbay Ceylan da görüyordu. Şarjörlerin olduğu iki hücum yeleği yarbay Ceylan'ın aracına konuldu. Şimdi bu nedenle yargılanıyorum." ifadesini kullandı.

Sanık ifadelerinin tamamlandığı duruşmaya, yarın tanıkların dinlenmesiyle devam edilecek.

AA

Gündem Haberleri

Karı gören Ankaralılar Elmadağ'a akın etti
Murat Kurum, depremde evi yıkılan başöğretmenin yeni evine misafir oldu
Aksaray, Niğde ve Karaman'da Yoğun Kar Yağışı ve Tipi: Karayolları Trafiğe Kapatıldı
Hatay’ın Yeniden İnşasına Öncülük Eden Başkan Altay’a Fahri Doktora Unvanı
MSB, teğmenlerin kılıçlı yemini için 'Mesele disiplinsizliktir' dedi