Cumartesi günü şehrimizde oynanan Galatasaray ile Beşiktaş arasındaki Süper Kupa derbi maçında, futboldan ziyade, fanatiklerin yaptığı rezillikler ön plana çıktı.
Daha maçtan çok önce, Ankara yolunda Galatasaray taraftarlarının Beşiktaş otobüsünü taşlaması ile başlayan olaylar, maçtan sonra da devam etmiş ve 14 kişi yaralanmıştır.
14 kişinin de gözaltına alındığı maçta, Galatasaray taraftarının maçın oynandığı anlarda da saha içine sık sık patlayıcı ve yanıcı maddeler atarak, şiddeti futbolun önüne çekmek istemesi asla affedilecek cinsten değildi.
Galatasaray taraftarının yaptığı bu rezillikler, bırakın Konya seyircisini, kendi kalecileri Muslera'yı bile çılgına çevirdi. Taraftarlarını defalarca ikaz eden, söz geçiremeyince de sinirinden kale direğini tekmeleyen Muslera’nın ortaya koyduğu bu tavır alkışlanacak cinstendi.
Maçta daha çok gol pozisyonu yakalayan Beşiktaş forvetlerine gol fırsatı vermeyen ve penaltı atışlarında da 2 penaltıyı kurtaran Muslera, hem düzgün kişiliğini ve insan evladı olduğunu göstermiş, hem de güzel oyunu ile maçın adamı olmayı hak etmiştir.
Böyle bir maçta, maç kritiği yapmak yerine, futboldaki fanatikliğin ve şiddetin nasıl yok edileceği üzerinde durulması gerekir diye düşünüyorum.
27 gün boyunca kardeşçe, birlik ve beraberlik içinde devam eden Milli İrade Nöbetlerinden esinlenerek, derbi maçlarda deplasman için uygulanan taraftar yasağını kaldıran Kulüpler Birliğinin bu kararından hemen sonra meydana gelen bu olaylar, bu kararın bir kere daha gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymuştur.
Bir kere bu patlayıcı ve yanıcı maddeler saha içine nasıl sokulabilmektedir? Girişte, arama yapan görevlilerin bu maddeleri görmemeleri mümkün mü? Bu konuda müsamaha gösteren veya görmezden gelen görevliler hakkında soruşturma başlatılmalıdır.
Uzun süre devam eden tribünden sahaya yanıcı madde atma olayı esnasında, güvenlik görevlilerinin hemen müdahale ederek bu çirkinliği önlemeleri gerekirken bu konuda da ihmal göstermek veya çok geç müdahalede bulunmak affedilecek gibi değil…
O patlayıcıların atıldığı bölge belliydi. Hemen müdahale ederek o grubun derhal dışarıya çıkarılması ve gözaltına alınması gerekirdi. Böyle yapılmayarak yanıcı maddelerin sahaya atılmasının devamı sağlandı.
Yetkililerden ne pahasına olursa olsun bu fanatikliğin ve futboldaki şiddetin önüne geçmelerini bekliyoruz. Bunları yapanlar, en büyük ceza ile cezalandırılması gerekir. Her siyasi gruptan katılım olduğu halde, kardeşlik havası içinde geçen Milli İrade Nöbetlerindeki birlik beraberliğin maçlarda da sağlanmasını arzu ediyoruz. Artık maçlarda bu çirkin görüntüleri görmek istemiyoruz.
Her maçı, farklı takım taraftarlarının aynı tribünde yan yana izlediği şu gavurlar kadar olamayacak mıyız Allah aşkına? Bu görüntüyü asıl bizim ortaya koymamız gerekir. Zira dinimiz İslâm, bizi kardeş yapmıştır.
Futbol takımı taraftarlığını, bizi kardeş yapan inancımızın önüne geçirmek, ne büyük gaflet, ne büyük cehalettir. Bir spor müsabakası olan futbol, bizi birbirimize daha çok bağlaması gerekirken, düşmanlığı körükleyecek ve birlik beraberliğimizi yok edecekse olmaz olsun böyle derbi, olmaz olsun böyle futbol…
Fanatiklik ve şiddet kimden gelirse gelsin nefretle kınıyorum. Kendi taraftarlarına karşı gösterdiği tavırdan ve başarılı futbolundan dolayı Muslera’yı candan tebrik ediyorum. Bu çirkinlikleri bir daha görmemeyi arzu ediyorum.