TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'e canlı yayında terleten sorular! TÜSİAD'ı MÜSİAD ve TUSKON'la karşılaştıran Boyner, 550 üyenin Türkiye'de ödenen kurumlar vergisinin yüzde 85'ini ödediğini hatırlattı ve kendilerine karşı haksızlık yapıldığını ileri sürdü. Boyner'e en ilginç soru ise türbandan geldi.
TEKE TEK'te Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği) Başkanı Ümit Boyner, Anayasa değişikliği paketinin 26 maddesini olumlu bulduklarını hatta TÜSİAD olarak daha ileri fikirleri olduğunu belirterek, 3 maddenin kuvvetler ayrılığı ilkesine uymadığını düşündüklerini söyledi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ
Anayasa değişikliği paketinin 26 maddesini iyi bulduklarını ancak 3 maddesinin kuvvetler ayrılığı ilkesi ile bağdaşmadığını savunan Boyner, "Maddelerden 26 tanesi temel haklar ve özgürlükler konusunda olumlu. O maddelerle ilgili bir sıkıntımız olmadığı gibi bizim TÜSİAD olarak daha bile ileri düşüncelerimiz var" dedi. "Ama yargının bağımsız olması kadar tarafsız olması da çok önemli. Biz sivil bir toplum olarak ilkesel konuşmak durumundayız" diye konuşan Boyner, yasama ve yürütmenin sarmal olduğunu, yargı üzerinde yürütmenin etkisinin artırılmasının yanlış olduğunu belirterek parti kapatmanın tamamıyla Meclis'e bırakılmasının kendilerine göre kuvvetler ayrılığına aykırı gözüktüğünü kaydetti.
TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ SORUNU VAR
Seçim barajının yüzde 10'dan aşağı çekilmesini bir zorunluluk olarak gördüklerini savunan Boyner, "Buna karşılık olarak istikrarı ve koalisyonun kötü örneklerini gösteriyorlar. İstikrar gerekçe gösteriliyor ancak istikrar, demokrasi değil. Türkiye'de demokrasi sorunu var, hem iktidar, hem muhalefet bunun bir parçası" şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Hedefimiz kişi başına düşen milli geliri 15 bin dolara çıkarmak" şeklindeki sözlerini hatırlatan Altaylı'nın, değişiklikler ile bunun mümkün olup olamayacağı sorusuna ise Boyner, "Bunun nasıl bir etki yapacağını tam olarak şu an söyleyemeyiz. O reformlar nedir anlamak lazım. Öyle bir paket varsa elinde ekonomik anlamda veya yasal ortamın iyileştirilmesi anlamında onları duymak iyi olur" şeklinde cevap verdi.
TÜRKİYE ÜRETİM ÜZERİNE BÜYÜMÜYOR
Türkiye'nin en büyük eksiklerinden birinin üretim üzerine büyüyen bir ülke olmadığını kaydeden Boyner, "Üretkenliğimizi nasıl artırmak ve daha rekabetçi bir Türkiye için düşünmemiz gerekiyor. Türkiye'ye baktığımızda üretkenlik bizim büyümemizin yüzde 15'lik paydasını oluşturuyor. Gelişmiş ülkelerde bu yüzde 40'tır. Eğitim çok önemli, teknolojiyi öne çıkaran bir üretim modeline geçmek gerekiyor" dedi.
MÜSİAD İLE REKABETİMİZ YOK'
Boyner, MÜSİAD ile rekabete girdikleri yönündeki söylemlere karşılık verdi. İşte Boyner'in sözleri;
"Biz kimseyle rekabet içinde değiliz. Türkiye'de TÜSİAD gibi hesap verebilen, kurumsallaşan, gelirini giderini gerek kamuoyu, gerek genel kurul ile her zaman paylaşabilen bağımsız dernekler çoğalırsa biz memnun oluruz" diye konuştu. Türkiye'nin demokratikleşmeye böylece daha hızlı geçebileceğini belirten Boyner, "Bu konuda TÜSİAD'ın çok etkili olduğunu düşünüyorum" dedi.
TÜSİAD üyeleri bugün Türkiye'deki endüstriyel çıktının üretimin yüzde 65'ini oluşturuyor. TÜSİAD'a üye 550 kişi var ancak bunlar 2500 firmayı temsil ediyor. Türkiye'de ödenen kurumlar vergisinin yüzde 85'ini ödüyor. TÜSİAD üyeleri arasında tabii ki uluslar arası kuruluşlar var ama bugün TÜSİAD üyeleri arasında yurdşınında Türkiye'yi temsil eden, ortaklıklar yapan işletmeler açan üyelerimiz var. Bana göre bu oldukça haksız bir eleştiri olmuş.
TÜRBAN KONUSUNDA POZİTİFSİNİZ YA ÇALIŞANLARINIZ
Programda bir izleyiciden gelen özel soruyu da sormak istediğini söyleyen Altaylı, türban konusunda pozitif olan Ümit Boyner'in mağazalarında "türbanlı çalışanın olup olmadığını" sordu. Soru karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Boyner, bu konuda bilgisinin olmadığını söyledi. İşte Boyner'in cevabı;
Bunu mağazalara sormak lazım. Açıkçası bunu bilmiyorum bu kurumsal duruşumuzdan mı kaynaklanıyor ama türban konusunda kişisel bir yaklaşımım bu. Yanlız şunu söylemem lazım. Ben özellikle eğitim konusunda yani devletten alınan hizmet konusunda herkesin eşit olması gerektiğini söylüyorum ama işyerinde yok. Bilmiyorum yani bu durumsal bir duruşmudur...
İnternethaber/Habertürk