TBMM (AA) - HÜSEYİN GAZİ KAYKI - TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Almanya'da katılacağı etkinliğin iptal edilmesine ilişkin, "Almanya'nın bu tutumunu son derece anlamsız ve zamansız bir şekilde yine gerginliği artırmaya yönelik bir tutum olarak değerlendiriyorum." dedi.
Gülpınar, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Almanya'da katılacağı etkinliğin iptal edilmesine ilişkin, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
"Almanya'nın bu tutumunu son derece anlamsız ve zamansız bir şekilde yine gerginliği artırmaya yönelik bir tutum olarak değerlendiriyorum. Hiçbir şekilde gereği olmayan bir tutum." değerlendirmesinde bulunan Gülpınar, Almanya'dan yapılan açıklamalarda ise olayı başka yöne aksettirme çabalarının olduğunu ve yerelde alınmış bir karar gibi yansıtılmak istendiğini söyledi.
Gülpınar, "Yani bunların hepsini saygıyla karşılayabiliriz de anlayamadığımız bir mesele var. Yerelde alınmış bir karara bizim saygı duymamız istenirken neden Türkiye'nin bir mahkemesinin aldığı bir karara karşı Almanya böyle bir saygı duyma gereği hissetmiyor. Bu, gerçekten çok ciddi bir tezat." ifadesini kullandı.
Mehmet Kasım Gülpınar, sözlerine şöyle devam etti:
"Orada yerel bir otorite, yönetim var, madem böyle bir karar aldı, bizim bunu anlayışla karşılamamızı bekliyorsanız eğer o zaman sizin koca Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin, yargının aldığı kararlara saygıyla yaklaşmanız lazım. Yani burada terör örgütlerine karşı bir hassasiyet hepimizin öncelikli tavrı olması lazım. Ama 'dünyadaki tek terör örgütü senin sevmediğin, sana zarar veren terör örgütü' anlayışıyla bakarsan zaten bu işin içinden çıkamayız. DEAŞ dediğin zaman bütün hassasiyetlerini gösteriyorlar. İşte en son Avrupa Parlamentosu Le Pen'in dokunulmazlığını dahi kaldırdı. Yani dokunulmazlık kaldırmaya geldiği zaman, iş mahkemelerde ceza vermeye geldiği zaman, mesele konu DEAŞ olduğu zaman her türlü hassasiyeti gösteriyorlar. Türkiye'nin de bir terör hassasiyeti var. Avrupa'dan çok daha fazla Türkiye'nin bir terör hassasiyeti var. AB, bir tane terör örgütüyle daha son bir iki senedir mücadele ediyorsa, Türkiye 40-50 senedir terör örgütleriyle mücadele ediyor ve her geçen gün o terör örgütlerine yeni bir örgüt katılıyor. İster kabul etsinler, ister etmesinler AB istemiyor diye biz ne terör örgütleriyle mücadeleyi bırakacağız ne de terör örgütlerine mahkemeler müsamahalı yaklaşacak. Böyle bir şey olamaz ki yani. Türk toplumunun hassasiyetini Almanya anlayamıyorsa hangi AB ülkesi anlayacak?
Bir bakanı konuşturmamak ne demek? Yarın öbür gün bunlar mütekabiliyet esasına dayanacak, çok farklı şeyler uygulanmaya kalkılacak. Almanya nasıl bağımsız bir ülkeyse Türkiye Cumhuriyeti de bağımsız bir ülke. Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına da herkes saygı gösterecek. Tarihte böyle bir şey yaşanmamış, bugüne kadar. Böyle bir anlayışla elinize ne geçecek? Burada hangi amaçla konuşturmadıklarının açıklanması lazım." dedi.
Basın ve ifade özgürlüğünün Türkiye'nin de en önemli hassasiyetlerinden biri olduğunu belirten Gülpınar, "Ama iş terörle iç içe girdiği zaman, teröre destek mahiyetine geldiği zaman bunu ne Avrupa ne Amerika kabul eder. Dünyanın hiçbir ülkesi zaten bunu kabul etmez." dedi.
Almanya'da çok sayıda Türk'ün yaşamasına ve Türkiye ile bu ülke arasındaki güçlü tarihsel ilişkilere rağmen Almanya'nın son dönemlerdeki tutumunu anlamanın mümkün olmadığını vurgulayan Gülpınar, "Burada politikacılar kendi iç kamuoylarına, herhalde seçime yönelik bir atraksiyon peşindeler. Türkiye'yi kimse kendi seçim atmosferine bir malzeme yapmasın. Orada '3 tane radikal oy alacağım' diye Türkiye karşıtı bir politika yürütmenin hiç kimseye bir faydası yok." değerlendirmesinde bulundu.
AA