Konya’da yayınlanan yerel gazetelerden birinin Ak Parti adayı Armutlulu Hüsnü Tuna’yı hedef alan yazılarının mürekkebi kurumadan, bu kez önceki gün bir başka yerel gazete "MHP tabanı tepkili" manşetiyle MHP adayı Üçpınarlı Mustafa Kalaycı’yı meydanlara inmemekle itham ederek yıpratma çabasına girdi. Benim anlayamadığım bu haberler karşısında Bozkırlıların niye sustuğu.
Çok basit konularda mangalda kül bırakmayan Bozkır, Ahırlı veYalıhüyük’ün siyasetçileri, il meclisi üyeleri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve muhtarları niye susuyor?
Niçin susuyorsunuz?
Sizler, 22 Temmuz akşamından sonra mazbatalarını alarak TBMM’ye gitmesine siyaset çevrelerinin kesin gözüyle baktığı Hüsnü Tuna, Mustafa Kalaycı ve Hasan Kaya’ya bugün değil de, hangi gün yardımcı olacaksınız, manevi desteklerinizi ne zaman sunacaksınız?
Siyaset denilen kurtlar sofrasında mücadele veren Bozkır temsilcilerine sahip çıkma zamanı gelmedi mi?
Bence geldi beyler…
“Armudun sapı, üzümün çöpü” hesaplarını bir tarafa bırakarak Hüsnü Tuna, Mustafa Kalaycı ve Hasan Kaya’ya destek olmalıyız… Bu demokrasi ve dayanışma sınavından başarıyla geçemememiz, diğer Bozkırlı adaylarımızın da basit konularla gazete sayfalarında yıpratılmalarına neden olabilir.
Ha, gelelim tepkinin tonuna. Bozkırlı, vakur bir tavırla yapılanların hukuka uygun olmadığını, hukuki bir yöntemle gündeme taşımalıdır. Sivil toplum örgütlerimiz birazcık risk almalı, hemşehrilerimizi demokratik tepki koyma yolunda örgütlemelidir. Hepimiz okuma yazma biliyoruz, çoğumuz da internet kullanıyoruz. İsimlerini çoğunuzun bildiği bu gazetelerin yönetim kademelerini e-mail yağdırarak, faks bombardımanına tutarak, “yaptıkları yayınların yanlış olduğunu” hatırlatarak Bozkır’ın ve Bozkırlıların gücünü kanıtlamalıyız.
Tüm seçilmişleri göreve çağırıyoruz.
Bu kutsal görevden kaçanları kamuoyuna teşhir edeceğimizi de bilmenizi isteriz.
Haydi, durmayın…
Bozkırlılara yapılmak istenen medya lincini önleyelim.
Elele, yürek yüreğe verelim.
Verelim de , TBMM’ye gidecek vekillerimizden hizmet isteme hakkımız olsun.
Söyleyin, haksız mıyım?