Eş, dost, akraba çevresinden, Düğün Salonlarında yapılan bazı Düğün Nişan Programlarında; "Hocam! Gel sende, bir kuran okuyup dua etsen" diye, davet edildiğim oldu. Gördüğüm manzara, hepimizi şaşırtacak derecede, Müslüman Ailelerin, İslam’ın Gelenek ve Göreneklerini kaybedip, Hristiyanların kültürü içinde, savrulduğunu söylemiş olsak hiçte mübalağa etmiş olmayız.
Mayası İman ve İslam olan bu cennet vatanda, Müslüman aileler, çocuklarını evlendirirken yapılan düğün nişan merasimleri hiçte İslam’a uygun değil, aynı salonda kadın erkek karışık bulunmaları, tesettürsüz kadınlar, küfür şirk, isyan içeren türkü şarkı sözleri ile erkeklerin önünde kadınların oynamaları, hatta gelin damat ve bazı evli çiftlerin dans etmeleri, biz Müslümanların İslami şuur ve hassasiyetinin kaybolmuşluğunu, kendi kültür ve değerlerine yabancılaştığını gösteriyor. Yani düğünlerimiz, bizim Müslümanlık kalitemizi Müslümanlık derecemizi, belirlemede yeterde artar bile…
Çocuklarını evlendirmek, mürüvvetini görmek için, yola çıkan Müslümanlar, paranın ve ekonomik gücün tesiri ile bir gösteriş yarışı içine giriveriyorlar. Çevresine övünmek için, söz kesme, nişan, düğün merasimlerinin hepsinde salon tutuyor. Haram- Helal bilincinin kaybolduğu bu tür merasimlerde, lüks israf ve savurganlık maalesef zirve seviyelere çıkıyor.
Düğün Salonları sahipleri ve yetkililerinin birçoğunda, istisnalar kaideyi bozmaz, İslami şuur ve hassasiyet, haram helal bilinci kaybolmuş durumda, elinde mikrofon ile açılmış saçılmış bir bayan sunucu, pop müziği eşliğinde misafirlere hoş geldiniz diyor, kadın erkek aynı kapıdan giriyor çıkıyor, takı merasimine geçene kadar, salonda tam bir curcuna yaşanıyor. Çalgı şarkı türkü arasında, gürültülü patırtılı bir ortamda nasıl Kuran okunur ve nasıl dua edilir siz söyleyin.
İslam; Hem bireyin, hem de toplumun hayatını düzenleyen, bunun içinde ilke ve prensipler koyan, birey ve toplumun huzur ve mutluluğunu hedefleyen mükemmel bir dindir. Tuvalete giriş çıkış adabının şeklini belirleyen dinimiz İslam, Düğün Nişan Merasimlerimizin nasıl, ne şekilde olacağı hususunda, neden ölçüler ortaya koymasın. Eğer biz İslami şuur ve hassasiyeti kaybedersek, bu ölçülerin ne olduğunu anlamaz, bilmez, bilemez, sormaz, soramaz, idrak edemez olur ve kendimizi, Allah korusun, günah, haram ve isyan çukurlarının içine atmış oluruz.
Kudüs ağlarken, Mescidi-i Aksa mahzun bakarken, Gazze orda yanarken, Müslümanlar olarak, bu kültürel yozlaşmadan, gösteriş ve şatafattan, lüks ve israftan nasıl kurtulabiliriz. Düğün Nişan Merasimlerimizi nasıl İslami ölçüler çerçevesinde gerçekleştirebiliriz. Müslümanlar, çocuklarını evlendirmeli hem de evlendirmede acele etmeli, âmâ gösteriş ve şatafattan, lüks ve israftan kaçınmalı, düğün sahipleri İslami ölçüler çerçevesinde, düğün nişan merasimlerinin icra edilmesine dikkat etmeli, kadınlar ile erkeler aynı mekânda karışık olmamalı, kadınlar kendi aralarında oynamalı, sözlerinde küfür, şirk, isyan içeren, çalgılı şarkı türkülerden, yabancı müziklerden kaçınılmalı, bunun yerine sade ilahiler tercih edilmeli. Salon sahipleri İslami ölçülere önem vermeli, açık saçık, tesettürsüz bir kadın sunucu yerine, tesettürlü İslami ölçülere riayet eden bir bayan sunucu neden olmasın, olmaması için bir neden mi var, yeter ki niyet olsun..
Biz! Evlendirdiğimiz gençlerimizin hayırlı bir nesil yetiştirmelerini vatana millete ümmete faydalı olup hayırlı nesiller yetiştirmelerini istiyorsak ve istiyoruz. O zaman düğünlerimiz nişanlarımız Aile hayatımız İslam’a uygun olmalıdır. Unutmayın! İslam’a uymayan her türlü hareket ve davranışlarımız, bizi İslam’dan Allah’ın rahmet ve mağfiretinden uzaklaştırdığı gibi, bu tür yanlış hareketlerimiz bizleri zalimlere destek Mazlumlara köstek ederken, hayra kilit, şerre anahtar kılarak günahların haramların içinde cehenneme sürükler. Biz kendimizi değiştirmediğimiz sürece Allah bizi değiştiremeyecektir. Biz kendimizi Allah’ın razı olduğu fiil ve davranışlar doğrultusunda değiştireceğiz ki Allah da bizi değiştirsin.