İSTANBUL (AA) - Gübre Fabrikaları TAŞ (GÜBRETAŞ) Genel Müdürü İbrahim Yumaklı, "Türkiye'deki faiz oranlarıyla yeni yatırım yapmanız imkansız. Yüzde 17-18'lerle boyutunuza uygun bir yatırımı herhangi bir ham madde merkezine yakın bir yerde yapabilmenizin size olan maliyetiyle orada elde edeceğiniz faydayı karşılaştırdığınızda hiç ince hesap yapmanıza gerek yok zaten." dedi.
Yumaklı, Anadolu Ajansı'nın (AA) 100. Yıl Vizyonu çerçevesinde geliştirdiği ve AA Finans Haberleri Terminali'nden (aafinans.com) canlı yayınlanan AA Finans Masası'na konuk oldu.
Türkiye'de 2017 yılında tarım sektörü temel ürünlerinde yaklaşık yüzde 4-10 arasında verim artışı olduğunu aktaran Yumaklı, "Örneğin tahılda yüzde 4,4, meyvede yüzde 9, buğdayda yaklaşık yüzde 6, pamukta yüzde 12 gibi bir verim artışı var. Sadece mısırda bir miktar düşüş var. O da hem eldeki stokların mevcudu hem de su yönetimiyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de buna bağlı olarak tarımın en temel girdilerinden olan gübre, tarım için 4 temel girdiden biri. Diğerleri mazot, tohum ve yem." diye konuştu.
Yumaklı, gübre tüketiminde son 10 yılın ortalamasının 5,5 milyon ton olduğunu dile getirerek, "2017 yılının da bu oranlarda gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Geçtiğimiz yıl Tarım Bakanlığı verilerinde 6,7 milyon ton olarak görünüyor ama bunun KDV'nin kaldırılması beklentisinden kaynaklı dönemsel talep kaymalarından kaynaklandığını düşünüyoruz. 2017 yılındaki gübre tüketiminin 6 milyon tona yakın gerçekleşeceğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Dünyada 360 milyon ton gübre tüketildiğine işaret eden Yumaklı, şunları kaydetti:
"Türkiye'de de 6 milyon ton gübre tüketildiğini varsayarsak bu oran, dünyadaki tüketimin yaklaşık yüzde 1,5'ine denk geliyor. Bakanlık verilerinde haziran ayı itibarıyla tüketimin 3,7 milyon ton olduğunu gördük. Dolayısıyla 2017 sonunun da bu oranlarda gerçekleşeceğini söyleyebiliriz. Tüketilen gübrelerin yaklaşık yüzde 50'si direkt yurt dışından ithal edilerek tüketicilere veriliyor. Geri kalan yüzde 50'si ise üretiliyor. Ürettiğiniz ürünlerin ham maddelerinin yüzde 95'ini yurt dışından ithal ediyorsunuz. Neredeyse tamamına yakını yurt dışı ham madde bağımlılığı olan bir sektör. Tabii bu yönüyle Türkiye'nin cari açığına negatif etki veriyor. Görece geldiğimiz andan itibaren üzerine fokuslandığımız konu üretimin ne kadarını Türkiye'de yapabiliriz ve ikame yolları var mıdır? Bunun üzerinde çalışıyoruz."
Yumaklı, GÜBRETAŞ'ta ise yüzde 30 üretim, yüzde 70 ithal gübre bulunduğuna dikkati çekerek, "Bu aynı zamanda sizin üretiminizin ara ham maddelerdeki veya üretim süreçlerindeki entegrasyonuyla alakalı bir durum. Maalesef GÜBRETAŞ'ın bu yönde bir miktar zayıflığı var. Bunları tamamladığınızda hiç olmazsa şunu söyleyebiliriz; yurt dışından ithal etmekle yurt içinde üretmenin kıyasını yaptığınızda, eğer yurt içinde ürettiğinizin maliyeti ve satış şartları uygunsa o zaman hiç olmazsa işçiliği yurt dışına ödememiş, yurt içinde bırakmış olursunuz. Bu bizim için çok kritik. Dolayısıyla biz 2016'nın çok özel gündeminden 2017'ye geçerken minimum yüzde 13'lük üretim artışı öngördük. Bunun haziran sonu itibarıyla yüzde 16,5'lik oranda gerçekleştiğini gördük. Bu da bizim için mutluluk verici bir husus." şeklinde konuştu.
Dünyada gübre tüketiminin hektar başına 116 kilogram, Türkiye'de 97 kilogram, gelişmiş ülkelerde de 200 kilogram olduğunu belirten Yumaklı, "21 Ağustos'ta KAP'ta ilk yarı sonuçlarımızı açıkladık. Tüm parametrelerimizde bütçe hedeflerimizin önünde olduğunu söyleyebilirim. Geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında; satış miktarı olarak yaklaşık yüzde 16,5 ve ciro olarak yüzde 29 önündeyiz. Tarım Bakanlığı'ndaki verilerde 3,7 milyon ton içerisindeki payımızı bu oranlarda verecek olursak, 1,2 milyon ton bizim satışımız, sektördeki payımızı da yüzde 30 olarak verebiliriz. Bu bizim en yakın rakibimizle aramızdaki puan farkının yüzde 7 olduğunu gösterir." bilgisini verdi.
- "Sıvı-toz grubu gübreler özel önem verdiğimiz bir alan"
GÜBRETAŞ Genel Müdürü İbrahim Yumaklı, GÜBRETAŞ'ın sadece Türkiye faaliyetleri bağlamında 9 yıl aradan sonra ilk kez bir yarıyılı kar ederek kapattığını aktararak, "Bu, yılı bütçe hedeflerimiz doğrultusunda kapatma yönünde güçlü bir gösterge. Hem 3. çeyrekte hem de yıl sonunda bütçe hedeflerimizi tutturarak yılı tamamlayacağız." dedi.
Türkiye faaliyetleri için 1 milyon 840 bin tonluk satış hedefi koyduklarına işaret eden Yumaklı, "Bu hedefe ulaşacağız. Aynı zamanda sıvı-toz grubu gübreler Türkiye'de gelişen bir alan. Sıvı-toz gübre hedefimizi 42 bin 500 ton olarak koyduk. İlk yarı verilerinde geçen yılın aynı döneminde yüzde 80 artış söz konusu. Sıvı-toz grubu gübreler özel önem verdiğimiz bir alan. Pazar payımızın yüzde 30'ların altına inmemesi konusunda yoğun bir gayretimiz var." değerlendirmesinde bulundu.
Yumaklı, GÜBRETAŞ'ın yurt dışında Türkiye'nin en büyük ilk yatırımlarından bir tanesini gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, "Dünya amonyak ticaretinin yüzde 4'ünü elinde bulunduran Razi Petrokimya Tesisleri var. Onların da ciro katkısıyla beraber biz yılı konsolide de 3,2 milyar lira civarında bir ciroyla kapatacağız. 230 milyon lira da FAVÖK hedefimiz var." bilgisini verdi.
Faaliyet karı hedeflerinin ilk 6 ay itibarıyla çok istedikleri seviyede olmadığını ancak bunun çeşitli sebepleri bulunduğunu aktaran Yumaklı, "Çünkü tamamen yurt dışı piyasalarına bağımlısınız. Döviz kurunun gerilemesindeki avantaj aynı zamanda dünya piyasalarında size geri dönmeli. Razi Petrokimya amonyak üretimi ve ticareti yapıyor. 600-500-400 dolarların konuşulduğu bir dönemden bugün 200 dolarlara geldi. Üretim miktarınız aynı kalmakla beraber ne yazık ki satış fiyatları dolayısıyla faaliyet karınız azalıyor. Hem yurt dışı hem de yurt içi piyasaların belli bir dengeye gelmesiyle faaliyet karımızın bütçe hedeflerimize yaklaşacağını ve bu hedefleri tutturacağımızı söyleyebilirim." diye konuştu.
Yumaklı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"2016 yılının sonunda 2017 yılının yatırım bütçelerini hazırlarken, odaklandığımız en önemli husus, 2016 yılından çok büyük bir hasar gelmedi ama yine de olağanüstü durumların etkisini hissettik. Dolayısıyla verimlilik artışına dönük yatırımları ve geçmişten gelen yatırımların zamanında tamamlanmasına odaklandık. Bu yönde Türkiye faaliyetlerimiz için 82 milyon liralık bir yatırım bütçesi öngörmüştük. Bunun içerisinde çok önemli iki kalem vardı. Bir tanesi; hem güvenlik tedbirleri hem büyüklük açısından önemli Amonyak Depolama Tesisi'ni Yarımca'daki fabrikamızda temmuz itibarıyla tamamladık ve aktif hale getirdik. Bunun yansıması üretim süreçlerimizde ciddi bir tasarruf anlamına gelir. Üretiminizi bir miktar daha düşük maliyette gerçekleştirebilirsiniz. İkincisi de GÜBRETAŞ'ın 400 bin tonluk depolama kapasitesi vardı. Samsun'da bu ayın içerisinde çok büyük oranda aktif halde getireceğiz. Dolayısıyla hem üretimde avantaj sağlayacak hem de çok hızlı bir biçimde üreticilerin ayaklarına onların ihtiyacı olan gübreyi zamanında getirecek metotlara ağırlık verdik. 2017 yılını bu şekilde geçirmeyi tercih ettik. Razi tarafı da aynı şekilde verimlilik ve maliyet azaltıcı yatırımlara ağırlık verdi."
- "Şu an büyük bir yatırım fırsatını görmüyorum"
İbrahim Yumaklı, Türkiye'de faiz oranlarının yüksek olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Son dönemdeki tartışmaların çok olumlu olduğunu düşünüyorum ve umarım yatırımcılar lehine sonuçlanır. Türkiye'deki faiz oranlarıyla yeni yatırım yapmanız imkansız. Yüzde 17-18'lerle boyutunuza uygun bir yatırımı herhangi bir ham madde merkezine yakın bir yerde yapabilmenizin, size olan maliyetiyle orada elde edeceğiniz faydayı karşılaştırdığınızda hiç ince hesap yapmanıza gerek yok zaten. Sadece yatırım yapmış olmak için yatırım yapılmaz. Dolayısıyla bu faiz oranlarının; girişimcilerin mali tablolarını, bilanço performanslarını ve gelecekteki faaliyetlerini tehlikeye sokmayacak oranda olması gerekir. Dolayısıyla devleti yönetenlerin tamamının üzerinde hemfikir olduğu ve bizim de canı gönülden desteklediğimiz faiz oranlarının düşürülmesi ancak böyle bir fırsat çıktığında ya da fırsatları değerlendirme noktasında bir açılım sağlayabilir. Şu an büyük bir yatırım fırsatını görmüyorum. Tabii şartlar ne getirir bilemeyiz."
Yumaklı, Razi Petrokimya'nın Türkiye'nin o dönemde en büyük yurt dışı sanayi yatırımı olduğuna dikkati çekerek, "2008 yılında 656 milyon dolarla gerçekleştirilmiş bir yatırım. GÜBRETAŞ, bununla ilgili konsorsiyumla birlikte 5 yıllık bir borçlanma süresine girmiş ve bu borçlarını 2013'te tamamlamış. Şu anda herhangi bir borç söz konusu değil. Biz yüzde 48,8 oranında pay sahibiyiz. Şu anda ortakların bir kısmı Türkiye'deki konsorsiyumdaki firmaların hisseleri, bir kısmı Özelleştirme İdaresi'nde, bir kısmı yine işçilerin oluşturmuş olduğu bir kuruluşta kalmak zorunda. Bu özelleştirmenin şartları zaten. Dolayısıyla hisse yapısında herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Bizim Razi paylarımızla ilgili ne tasarruf planımız ne de niyetimiz var." bilgisini verdi.
Şu anda mevcut yatırımların verimliliğine odaklandıklarını dile getiren Yumaklı, "Razi Petrokimya'daki mevcut kapasitenin yeterli olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de üretim yapan gübre firmalarının kapasitelerinin maksimum yüzde 60'ını kullandığını söyleyebilirim. Zaten kapasite yeterli. Dolayısıyla üretim kapasitesini artırmayı gerektirecek bir durum yok. Razi Petrokimya'yla ilgili İran borsa idaresinden gelen bir yazı var. Şu anda bunu inceliyoruz. Çünkü bunun ne anlama geldiğini bizim doğru anlamamız gerekir. Dolayısıyla şu anda Razi Petrokimya'nın İran borsasına açılması konusunda geldiğimiz herhangi bir sonuç yok." ifadelerini kullandı.
İbrahim Yumaklı, "Temel stratejimiz ham madde kaynaklarına yakın olmak. Küresel rekabette öne çıkma hedefimizin en önemli unsuru bu. İran'daki Razi Petrokimya gibi yatırım fırsatlarını kollayabiliriz. Ama açıkçası şu anda buna dönük ne bir çalışmamız var ne de böyle bir fırsatın ışığını gördük." dedi.
Hammaddede yüzde 95 yurt dışına bağlı olsalar da yurt içi üretimi artırmanın stratejileri arasında bulunduğunu belirten Yumaklı, kapasite kullanım oranlarını yükseltmenin ve çok daha verimli üretim yapmayı sağlayacak yatırımların her zaman öncelikleri olacağını vurguladı.
- "Toprak doktorluğu yapıyoruz"
Yumaklı, GÜBRETAŞ'ın İzmit Yarımca, İzmir ve İskenderun'da olmak üzere 3 Ar-Ge laboratuvarının bulunduğu bilgisini vererek, Yarımca'daki Ar-Ge merkezinin uluslararası akreditasyon aldığını bildirdi.
Aynı zamanda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın toprak ve bitki analizi konusunda referans verdiği iki laboratuvardan birine sahip olduklarını aktaran Yumaklı, şunları kaydetti:
"Türkiye'de tarım yaparken en önemli unsurlardan biri, hangi toprakta hangi ürün için hangi gübrenin ne kadar kullanılacağıdır. 'Komşu ne kullandıysa ben de onu kullanayım' ya da 'Çok gübre kullanımıyla çok verim alırım' anlayışı kesinlikle yanlış. Biz, ücret almadan, bir doktor gibi, toprak analizi yapıyoruz ve bir reçeteyle uygun dozajlarda gübre kullanılmasını öneriyoruz. Bunun sonunda yüzde 20-30 daha az gübre kullanarak yüzde 50 verim artışına kavuşulabiliyor. Yılda 2 bin çiftçi toplantısı yaparak yaklaşık 150 bin çiftçiye bilinçli tarım uygulaması eğitimi veriyoruz. Ar-Ge birimimiz Türkiye'nin toprak verimliliği haritasını çıkardı. Türkiye'nin 9 bin noktasından analizler alındı. Böylece her bölgeye, toprağa ve ürüne özel reçeteler sunabiliyoruz. Verimlilik ve kalite artışı sağlayan bu çalışmayla Türkiye tarımına ciddi bir katkı veriyoruz."
Yumaklı, bilinçli tarım ve doğru gübreleme uygulamaları kapsamında Sakarya Kocaali'de bir fındık üreticisiyle yaptıkları çalışma sonucunda, dekar başına 150 kilogram hasat beklenirken bu sene bölgede "yok yılı" olmasına rağmen yüzde 20 daha az gübre kullanımıyla 300 kilogram ürün alındığına dikkati çekti.
Türkiye'de katı gübrenin yanında sıvı ve toz gübre kullanımının çok az olduğunu ama bu alanın geliştiğini aktaran Yumaklı, "Türkiye'de diğer alanda referans laboratuvar olduğumuz gibi, sıvı ve toz gübrede de söz sahibi olabilecek uluslararası nitelikte bir Ar-Ge merkezi kurmak üzerine çalışıyoruz. Bu, dünyada da yeni bir konu. Çok farklı alt detayları var ve ciddi bir uzmanlık istiyor. Şu anda üniversitelerle birtakım iş birlikleriyle bunun çerçevesini çizmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
- "NEGMAR'da paylarımızı artırarak karar alma mekanizmasında etkin olmak istiyoruz"
Yumaklı, gübre yasağına ilişkin soru üzerine, "Eğer ülke güvenliği söz konusu ise geri kalanı teferruattır. Hiçbir ticari kaygı bu ülkenin vatandaşlarından daha önemli olamaz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tabii ki diğer tarafı da gözeterek izlenebilir bir barkod ve DNA sistemi üzerinde çalışıyor. Bizde bu çalışmanın içerisine yer alıyoruz." görüşlerini paylaştı.
GÜBRETAŞ'ın yüzde 40 pay sahibi olduğu NEGMAR Denizcilik Yatırımları AŞ'deki hisselerin satış sürecindeki son duruma dair soruyu ise Yumaklı, şöyle yanıtladı:
"Bu konuda hisselerin satış kararı benim göreve başlamamdan önce alınmıştı. Ben geldiğimde de bu süreç devam etti. Ancak ihale şartnamesinde yer alan gereklilikler yerine getirilemediği için bu satış kaldı. Biz o arada bir boşluk gördük. Bunu da zaten KAP'a açıkladık. Bizim bütün ürünlerimizi taşıyan bir firma da aynı zamanda bu grubunu içerisinde. Dolayısıyla bizim için de son derece kritik. Yönetimsel veya karar almada bir boşluk olmaması için bu satış şartlarını ve biçimini yeniden değerlendirmek üzere başka bir karar aldık. Bu karar da paylarımızı bir miktar artırarak karar alma mekanizmasında etkin olmaktı. Şu anda bu değerleme süreci devam ediyor. Bununla ilgili KAP'a her aşamada şeffaf şekilde bilgilendirme yapıyoruz."
İbrahim Yumaklı, GÜBRETAŞ'ın sosyal sorumluluk faaliyetleri kapsamında her yıl belli sayıda ziraat fakültesi öğrencisine burs verdiğini, bu sene ise bir değişiklik yaparak yüksek lisans ve doktora öğrencilerini de burs programına dahil ettiklerini söyledi.
Şu ana kadar 300 öğrenciye burs verdiklerini belirten Yumaklı, bu ay içinde yeni dönemin burs başvurularının da açıklanacağını sözlerine ekledi.
AA