Gazeteci ve anchorman Uğur Dündar, eski CHP lideri Deniz Baykal ve CHP Ankara milletvekili Nesrin Baytok'a ait olduğu iddia edilen görüntülerle ilgili yeni bir tezde bulundu. Dündar'a göre her şey suikast iddiasıyla başlamış olabilir..
Dün akşam Uğur Dündar ve Nedim Şener'le birlikte Türkmax kanalındaki Sibop programına katılan ve Deniz Baykal'a ne oldu sorusunu konuşan Akşam gazetesi yazarı Serdar Turgut, bugünkü köşesinde Dündar'ın bu tezini yazdı..
Baykal bildiklerini açıklayıncaya kadar...
Dün akşam Serdar Akinan ile birlikte Türkmax kanalındaki Sibop programında Uğur Dündar ve Nedim Şener ile konuştuk. Aslında amacımız Nedim Şener'in kaleme aldığı Uğur Dündar'ın hayatıyla ilgili kitap olacaktı ama konuşmamızın önemli bölümünü Deniz Baykal olayına ayırdık.. Görünenlerin ötesinde ve söylenenlerin dışında olayda ne olup ne bittiği hala daha net değil. Bir komplo yapıldığını ısrarla söyleyen Deniz Baykal, bildiklerini açıklamıyor ya da açıklayamıyor. O bildiklerini açıklayıncaya kadar olayın üzerindeki gizem kalkamayacak ve bu tür durumlarda daima olduğu gibi açıklanamayanlar hakkında birtakım teoriler ileri sürülecek.
Baykal olayında aslında ne olmuş olabilir?
Nitekim bu da oluyor ortalık komplo teorisinden geçilememeye başladı. Komplo teorilerini hafife almıyorum ama hepsi de bir başlangıç varsayımına dayanır dolayısıyla hepsinin birden yanlış olması ihtimali büyük.
Uğur Dündar, yılların deneyimli gazetecisi, binlerce belalı olay ile karşılaşmış bir insan. Bu gibi durumlarda nelerin olmuş olabileceği hakkına tahmin yürütmeye en yetkin insan o bence. Sibop'ta bize Baykal olayında aslında ne olmuş olabileceğine dair bir teori ortaya attı ki ben bunu neden daha önce düşünemedim diye üzüldüm. Deniz Baykal'a şunlar yapılmış olabilir Uğur Dündar'a göre:
Sukast ihbarı bu ortamı hazırlamış olabilir
Ortada bir suikast ihbarı da var bu katiyen unutulmamalı. Kaset olayı ile suikast ihbarı olayı birbirine bağlı olabilir. Suikast ihbarı gerçi kaset olayının ortaya çıkmasından sonra açıklandı ama ihbar kaset olayından önce yapıldı. En azından bir suikast hazırlığı olduğu ihbarını parti üst yönetimi ve Baykal'ın yakınlarındaki insanlar biliyordu. Şimdi şunlar olmuş olamaz mı? Deniz Baykal'ın bir gündelik yaşam rutini var, evine gidiş saati uyduğu evi var tabii ki. İhbar geldikten sonra ona 'Dikkatli ol, hayat rutinini değiştirmelisin yoksa seni vurmaları kolaylaşır' denilmiş olabilir. Bu nedenle Deniz Baykal kendi evine bile gitmemeye başlamış olabilir. Gün içinde üstünü değiştirmesi gerektiğinde bile kullanması için ona bir ev veya birkaç ev hazırlanmıştır. Hatta o dönemde Deniz Baykal'ın kendi evine uyuması bile tehlikeli olacağından başka evlerde uyuması gerekmiştir. Bu iş için kullanacağı evlerden bir tanesi yıllardır onun en yakınında çalışan ve özel kalem müdiresi olarak hayatının özelini de yakından bilen Nesrin Baytok'un evinin de bulunması ihtimali yüksektir. Hatta hayati tehlikeden kurtulmak için, uyumak amacıyla da Nesrin Baytok'un evini kullanmaya başlaması da şaşırtıcı olmaz.
Ortaya atılan teoriler arasında en akla yatkın olanı
Baykal'ın hayatındaki bu rutin değişikliğini bilen 'karanlık güçler', Nesrin Baytok'un evine bir kamera yerleştirseler olabilecekleri düşünebiliyor musunuz? Elde edilen görüntülere biraz montaj ile yapılamayacak, verilemeyecek görüntü yoktur.. Gayet tabii ki gerçekte bu oldu demem mümkün değil bunu söyleyebilecek bir tek Deniz Baykal'dır. Ama ortaya atılan teoriler arasında en akla yakın olanı benim yukarıda aktardığım gibi gözüküyor. Bekleyelim görelim bakalım gerçek nedir diye...