Bu İşin, “Ama”sı, “Fakat”ı, “Lakin”i Yok

Hümeyra Uslu

Birazdan okuyacaklarınız erkeklere yönelik bir yazı olacak.

Ve ben bu yazıyı etrafımda “Bu konuya da mı değinsen” diyenler için yazıyorum.

Kendim için bir şey istemiyorum yani…

Kadınlar -ve tabii özellikle evli olanlar- yaşadıkları hayatlarını daha çok “eşlerinden dolayı” –bunun adına ilgisizlik diyen var, vakit ayırmıyor diyen var- keyifsiz bir şekilde sürdürdüklerini söylüyorlar.

Farkındayım fazla genel bir cümle kurdum. Lakin karşılaştığım konuştuğum kadınlardan çoğu bu konuda hemfikir.

Mesela;

“Sanki kadınlar bu dünyaya erkeğe hizmet etmek için gelmiş.”

“Sözüm ona Müslüman erkekler kendilerini –öyle olmamasına rağmen- kadınlardan üstün görüyorlar.”

“Kadın iş yerinde işçi evde temizlikçi.”

“Çalışıyorum eve yetemiyorum, çalışmazsam idare edemiyorum.”

“Kadın evinde oturup kocasına hizmet etmeli diye düşünülüyor.”

“Kadınların her yerde olmasına birileri mecburen katlanıyor.”

“Erkekler kadınların duygusal ihtiyaçlarını karşılayamıyor.”

Ve daha bir sürü şey…

Biliyorsunuz bunlar eksilmez artar, ben özetin de özetini yazdım.

“Bir erkeğin hanımını ihmal etmesi haram” ise eğer bu kadınların bu serzenişleri niye?

Şimdi bana tek taraftan baktığımı söyleyeceksiniz. Hayır. Bu yazının ikinci bir tarafı olacak. Lakin şimdilik bu taraftan bakıyorum olaya.

Efendimiz (s.a.v) buyuruyor; “Kıyamet günü bana yakın olmak isteyen evinde iyi geçinsin.” Sonra yine bir hadisinde, “Bana en yakınınız hanımlarına iyi davrananlarınızdır” diyor. Ne anladınız, ne kadarını uyguladınız bir oturun düşünün.

Efendimiz sabaha kadar namaz kılan kadınlara iyi davranan erkekler demiyor, peçe takan tesettüre bürünen kadınlara iyi davranan demiyor…

Bakınız! Kadınlarına iyi davrananlardan söz ediyor.

Bu işin, “Ama”sı, “Fakat”ı, “Lakin”i yok!

Peygamberin bir sözünü işitip diğerini duymazdan gelemezsiniz!

Allah’ın emaneti olan kadınlar bugün, evlerinden başlamak üzere değersizleştiriliyorlar. Ve bunu en başta, en yakınındakiler yapıyor!

Her şeyde en iyi olmaktan söz edilen bir yerde erkeğin kadına kötü davranmasına, karnesinde sıfırlarla dolu bir öğrenci muamelesi yapılır.

Kadın temizlikçi değildir.

Kadın aşçı değildir, kadın işçi de değildir.

“Kadın kocası ile iyi geçinmeli, koca da eşine karşı daima iyi muamele etmelidir.” diyen bir dinin mensupları olarak yanlış yapıyoruz.

Çoğu kadın ve erkek bunu bilinçli ya da bilinçli olmayarak yapıyor. Olan evde büyüyen çocuğa ve aile dediğimiz kuruma oluyor.

Sonra Belçika’dan farkımız kalmıyor.

Biliyorsunuz Avrupa’nın en çok boşanan ülkesi.

Diyeceğim şudur ki erkek erkekliğini kadın kadınlığını bilirse bu bir türlü bulunamayan mutluluk da huzur da bulur sizi.

Kimsenin karısında kocasında değilim, bilenlerde bilir. Hesabını Allah’a vereceğiniz meselelerde belki kendinizi update edersiniz diye hatırlatmak da fayda gördüm.

Yazarınız bu yolda iyi yolculuklar diler.

İkinci partta görüşmek üzere…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.