Son günlerde gündemin en yoğun tarafını dershanelerin kapanacağına dair haberler ve feveranları oluşturdu. Başbakanın kimse mağdur edilmeyecek açıklaması ile biraz olsun hafifledi gibi derken bir grubun yayın organlarının kara propagandası tüm hızıyla devam ediyor.
İşim gereği eğitim camiasının bir parçası sayılırım. Eğitim konusunda yapılan değişikler öğrenci, öğretmen veli gibi olmasa da nevi olarak eğitim üzerine yapılan bütün tasarruflardan en az onlar kadar mağdur edildik.
Basit bir misal vereyim iktidar bizim sattığımız kitapları ücretsiz olarak dağıtmaya başladı ve zengin fakir demeden okulun açıldığı gün kitaplar öğrencilerin masasında...
Ücretsiz ders kitabı… İlk bakışta hoş gibi ancak Uzun yıllara dayanan mesleğim bana diyor ki! Dağıtılan kitaplar işlevsel anlamda çöp olmaktan başka bir işe yaramıyor. MEB müfredatına göre hazırlandığı söylenen bu kitaplar ne eğitimciyi nede öğrenciyi mevcut sınav sisteminde başarıya götürecek şekilde hazırlanmış değil. Popülist bir politikanın ürünü olmaktan ileri gitmiyor.
Bu anlamda eğitimci, öğrenci ve diğer öğeler asla farklı düşünmüyorlar. Öyleyse bu popülist uygulamadan vazgeçilmelidir. Her şeyin özelleştirildiği yerde bu neden? İşi özel sektöre bıraksalar öğretmen ve okul kendi eğitim materyalini kendisi alsa, hem milli servet çöpe atılmamış olur hem de veliler ikinci bir masraftan kurtulmuş olur hem de eğitimin hamallığını yapan kırtasiyeceler de ayakta kalmış olurdu.
Şimdiye kadar hep eleştirdim. Eğitim konusunda Anakara’da yapılan değişiklikler taşranın sorunlarını çözmedi çözemezde. Aynı hükümetin bir bakanı yaptı, öbür bakanı bozdu. Olan öğrencilere oldu. Eğitim konusuna hep politik yaklaşıldı milyonlarca insanlar mağdur oldu. Nasıl mı? Kat sayıda, mağdur oldu, Meslek lisesinde mağdur oldu, kredili sistemde mağdur oldu.
Şimdi ise “dershaneler kapanacak…” diyorlar… “Okul varsa dershaneye ne ihtiyaç var?” diyerek düz bir mantık kurabilirsiniz fakat öğrencinin geleceğini 30 saniye vereceği cevaba bağlamanın da hiç bir mantığa sığmadığını bilmeniz gerekir.
Tüm başarıları test odaklı yapıp öğrenciyi ve ebeveynini bir yarışa sürüklersen sonuçta avantajlı duruma geçmek isteyen her öğrenci velisi çocuğunu bu yarışta bir şekilde hazırlamak zorunda kalacak. Şu ana kadar bu yasal olarak yapıldı.
Öte yandan fen lisesi mezunlarının üniversiteye yerleştirme oranı neredeyse yüzde yüz… Fen lisesi öğrencileri dershaneye gitmiyor mu? Gidiyorlar tabii ki… hem de 9.sınıftan başlayarak hepsi gidiyor… Üstelik maddi imkanı olanlar özel ders alarak daha avantajlı duruma geçmeye çalışıyorlar
Vel hâsıl bu sitemde dershaneleri kapatmak demek legal olan işi illegal hale getirmek olur.
Diğer taraftan dershaneler kapatılması konusunda bir kesim tarafından çok şiddetli şekilde koparılan gürültüyü ise anlamakta zorlanıyorum.
Şimdiye kadar çoğu konuda yapılan sivil eylemlerde hep geride duranlara Şimdi sormazlar mı?
Kardeşim İmam hatipler kapatılırken siz nerdeydiniz? Ne oldu da şimdi bu kadar gürültü yapıyorsunuz demezler mi?
Dershanelerin şu anki eğitim sisteminin devam eden şekliyle kapatılması konusu ne kadar yanlış ise sizin bu şekilde şiddetli kara propaganda yapmanızda pek hayra alamet değil gibi.
Acaba işin içinde başka işler mi var? İşin aslı dershanelerin kapanmasından, öte gibi geliyor bana.
Birileri ;bir başkasının hem oyunu , hem boyunu mu ölçüyor dersiniz ..
Gerçekler hiç bir zaman gizli kalmaz, bunun ne olduğunu yakın zamanda hep birlikte göreceğiz.