Bayramı hep birlikte yaşadık ve bayramda karı kışı da hep birlikte yaşadık. On binlerce meyve ağacı telef oldu, caddeleri süsleyen o güzelim ağaçların yüzde doksanının dalı kırıldı, bunlara insan olarak yapabileceğimiz bir şey yoktu.Ama bu ülkede tabi afetlerle konuşulması gereken insan ve kurum hataları hep olaylar olduktan sonra akla gelir. Deprem olur binaların ne kadar çürük olduğu konuşulur, kaza olunca sürücülerin hatası konuşulur. Evleri su basar yollar kapanır, belediyeler konuşulur. Hiçbir zaman konuşulması gereken şeyler olay olmadan önce konuşulmaz. Mesela tek gibi şehirlerde sebebi belli olmadan rasgele kesilen elektrikten hangi kurumlar sorumlu. Sorulmalı bence, bu mevzular da konuşulmalı.Şimdilerde MEDAŞ eskiden TEK diye bildiğimiz bir kuruluş var bu şehirde. Şimdiye kadar elektrik dağıtımı yapan bu kuruluş zaman zaman elektrik kesintileri ile ülkede gündeme gelir. Ama bu bayramda Medaşın üzerine düşen işleri ne kadar yerine getirdiğini Konya ve Seydişehir çevresinde herkes gördü. Takke düştü kel göründü derler ya, ne kadar ilkel ne kadar basit bir sitem olduğunu cümle alem gördü. Deprem konuşulmaya başlayınca Türkiyedeki ve İstanbuldaki bilmem kaç devlet kurumunun yıkılacağını ve yapılan araştırma sonucu oturulamaz halde olduğunu hep birlikte görmekteyiz. Şimdiye kadar bu ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini talan eden yağmalayan haramiler vatandaştan aldıkları vergileri de çala çırpa bu ülkeyi üçüncü dünya ülkelerinde olmayan sistemlerle yönetiyorlar. Bunun en güzel örneği devletin işlettiği yerlerdeki hantal yapıdan kaynaklanan düden gibi bulduğunu yutup geri vermeyen bir acayip sistem. Eski adı TEK yeni adı Medaş olan bu kuruluş bunlardan bir tanesi. Diğer ülkelerle kıyaslanınca normal standart üstünde bir fiyatla vatandaşa elektrik satan bu kuruluş hizmete geldiğinde nedense hep sos veriyor. Bilgisayarla tanışana kadar kesintilerin pek farkına varmamıştım ne zaman bilgisayarı kurdum, elektriğin ne kadar önemli olduğunun farkına vardım. Neyseki buna önlem olarak kesintisiz güç kaynağı diye bir şey varmış ondan aldık bilgisayarımızı kurtardık. Ama bu bayramda yaşananlara yapabileceğimiz bir şey yoktu. Ben üç günlük bayrama giderken komple fişi kapatıp gitmiştim. Fişi kapatmayan birçok esnafın işletmede bulunan elektirikle çalışan bütün aletleri yanmış, bilgisayardan buzdolaplarına post makinelerine yazarkasalara kadar. Şimdi sorarım size bir işletmenin otomasyon sistemi çöktüğü zaman siz olsanız ne yaparsınız Tabi afetlere karşı yapabileceğimiz bir şey yok elhamdülillah buna herkesin inancı var ama benden para alırken, şahin kesilen kurum ve kuruluşlar bu ülkede ödemeyi bir gün geçiktirdiğiniz zaman kat kat para alan Medaş, dünyanın en pahalı elektiriğini bana satarken neden bana hizmetin en kötüsünü veriyor. Lütfen bu soruma muhatap arıyorum dünyanın gelişmiş ülkelerinde 1 dakika elektrik kesintisi oldu diye enerji bakanı istifa ederken bizim ülkede çocuğun elinde oyuncak olan el feneri gibi, elektrikler bir gelip bir gidiyor ve sonunda sistem çöküyor. Bunun hesabını kim verecek?Abone olmaya vardığınız zaman kurum lehine yazılmış maddelerin altına her vatandaşa imza attırmadan iş yapmayanlar, felakete anında ulaşamıyor. Şimdiye kadar bu ülkenin vatandaşları hep denileni yaptı, hiç itiraz etmedi. Acaba bunun ödülü bu mu olmalı, ver deniyor veriyorsun, al deniyor alıyorsun. Neden vatandaşın hakkı korunmuyor. Beyler böyle gelmiş bu böyle gitmeyecek siz de göreceksiniz biz de göreceğiz. Sizin teslim etmediğiniz bu hak ve hukuku bu vatandaş boşu boşuna başkalarından beklemiyor. Devlet vatandaş ilişkisi olmaktan çok efendi köle ilişkisine benzeyen bu yapının yıkılması için ille de ABye mi girmek lazım.