AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakcı’yla Van-Erciş ziyaretlerinin akabinde görüşmüştük.
Buna gelmeden önce Konya Sivil Toplum Kuruluşları’nın önceki gün düzenledikleri basın toplantısını ve mahiyetini önemsediğimi söylemeliyim.
STK İcra Heyeti Başkanı Latif Selvi, “Konya’ya gelen tüm Vanlılar diledikleri kadar misafirimizdir” diyor. Konya STK’larının daha önce pek çok konuda olduğu gibi bu konudaki hassasiyeti de Konya’nın iş görme gücünü oldukça artıracaktır.
Daha önce de Mehir Vakfı Başkanı Mustafa Özdemir açıklamıştı.
Vanlı nişanlı gençlerin düğün hevesleri kursaklarında kalmayacak…
Mehir Vakfı gençlerin mürüvvetine giden yolu açacak.
Bunlar altı çizilmesi gereken önemli kardeşlik işaretleri…
Mustafa Kabakcı Bey, Van’la Konya’nın ayrı topraklar olmadığını söylüyor.
Ahlât’ın Selçuklu’nun ana karargâhlarından olduğunu hatırlatıyor.
Gerçekten de:
107 yıl ömür süren, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklularına tâbi olan Ahlatşah Beyliği; Muş, Van, Erciş, Adilcevaz, Malazgirt, Vestan ve Bargiri’ye hâkim bir coğrafyaya yayılmış; 2. Sökmen zamanında da en parlak dönemini yaşamış. Bu devirde, Ahlat, Bitlis, Muş gibi beyliğin hâkimiyet sahalarına giren şehirlerde, camiler, medreseler, hastaneler, hamamlar ve köprüler yapılmış; şehirlerin kale ve surları tamir edilmiş, savunma tedbirleri artırılmış; eğitime ehemmiyet verilmiş.
Mustafa Bey anılarını birleştirerek şöyle anlatıyor:
-Almanya’da okuduğum okulun müdürünü 20 yıl sonra ziyarete gittiğimde beni tanıdı, tebessüm etti.
Ve “geleceğini biliyordum” dedi.
Bu beni çok etkilemiştir. Depremin ardından Van’a gittiğimizde AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk’le karşılaştığımda da aynı cümleyi duydum:
-Mustafa Bey gelir demiştik, geldiniz.Hoşgeldiniz!
Mustafa Kabakcı, Cihanbeyli’den bölgeye 1 TIR dolusu yardım gittiğini de belirttikten sonra yazımın başlığını şöylece atmamı istiyor. M. Ali’m şöyle yaz: Bu millet büyük millet!
SAMİ GÜÇLÜ HALİNDEN MEMNUN
Birkaç zaman oluyor…
Eski Tarım Bakanımız Sami Güçlü Bey’le görüştük.
Daha önce Uğur Özteke ağabeyin yazdığı gibi; üniversiteye dönmüş…
Kadrosu Sakarya’da ama Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ne (Ankara) görevlendirme ile geçmiş…
Aslında bir başka üniversitede görev alma ihtimali de var ama onu şimdilik içinde tutuyor.
Üniversiteye dönmesiyle ilgili olarak şu cümleyi kuruyor:
-Kendimi huzurlu hissettiğim, mutlu olduğum alana döndüm.
-Kendi yapacağım şeyi yaptım, diyor Güçlü…
Bu söz biraz gizemli; yani kendi dışında bir başka tasarruf olacak mı, olacaksa ne olacak, “bu konular beni aşar” demeye getiriyor…
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem Beyi ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’i Ankara’da ziyaret etmiş…
Ömer Bey’in Milli Eğitim için bir şans olacağını düşünüyor, Orhan Bey’in de hak ettiği muameleyi gördüğünü…
Dinçer Beye şöyle demiş: Sadece başarılı olmanızı istiyoruz.
Biz de gecikmiş de olsak, Sami Bey’i ‘kendini huzurlu hissettiği alana dönmesi’ hasebiyle tebrik ediyoruz.
Tabi bu hal, başka şeyler yapmasına engel bir hal değil.
SAKIN GİRMEYİN!
Bütün o kocaman organizasyonların, sakın içine girmeyin!
Hayal kırıklığına uğrarsınız.
Gözünüzde büyüttüğünüz ne varsa ve onun büyüklüğünü hissetmek sizde bir mana ifade ediyorsa, ona erişmeyin.
Eriştiğiniz şeyin kıyı ve köşelerindeki pislikleri gördüğünüzde mideniz bulanabilir!
Bırakın, insanlar büyük işler yapıyor olsunlar…
Elbette… Oynadıkları oyuna inandırabilecekleri kişiler kalmalı dışarıda.
Siz her şeyin yolunda gittiğini düşünün ve bu düşüncenin içinize sunacağı huzuru kaybetmemeye bakın.