Aydın Doğan, ilk sayfadan yayınladığı mektubunda ‘şeref’ten bahsetti.
Mısır’da Darbeci Sisi tarafından indirilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye verilen idam kararını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ima ederek “Yüzde 52 ile seçilen Cumhurbaşkanına idam” şeklinde yayınlayan Hürriyet Gazetesi, devletin zirvesi ve birçok çevreden gelen tepkiler üzerine yalanlarla kendini savunmaya çalıştı. Gazetesinin ilk sayfasından mektup yayınlayan Doğan, “Şeref’ten” bahsetti. Bu saygısızca mektubun yayınladığı gün gazetenin bir çok yazarı da talimat almışçasına Erdoğan’ı hedef alan köşe yazıları kaleme aldı.
DOĞAN KANIT İSTİYOR
Aydın Doğan, yayınladığı mektupta Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan şahsını ima ettiklerine dair kanıt istedi. Oysa Hürriyet’in internet sitesi, Mursi’ye verilen idam kararıyla ilgili haberlerde ısrarla Erdoğan’ın fotoğrafını kullanmış, fotoğrafının altına “YÜZDE 52 OY ALDI, İDAM KARARI VERDİLER” ifadesini yazarak alçakça bir gönderme yapmıştı. Ancak gazete gelen yoğun tepkiler üzerine fotoğrafı ve haberin başlığını değiştirmişti. Hürriyet dün yayınladığı mektupta da değiştirdikleri manşet üzerinden kendini savunarak büyük bir yalana daha imza attı.
DOĞAN’DAN DARBEYE DESTEK
Paralel Yapı’nın 17 Aralık Darbe girişimine en büyük destek Aydın Doğan tarafından gelmişti. Ortaya atılan iftiralar, Doğan’ın gerek gazeteleri gerekse televizyonlarından kamuoyuna servis edilmiş, algı operasyonu yapılarak toplum manipüle edilmeye çalışılmıştı. Montaj kasetleri grup toplantısında yayınlayan Kemal Kılıçdaroğlu’na geniş yer verilirken, o dönem başbakan olan Erdoğan’ın başka bir konu hakkındaki sözleri cımbızlanarak “Montaj değilmiş” şeklinde çarpıtılmıştı.
SEÇİLMİŞLERE SAYGI YOK
“Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’nın idam edilmesini ima etmek şerefsizliktir” diyen Hürriyet’in geçmişi, seçilmişlere karşı açtığı savaşlarla dolu. Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında attıkları “Siyasi hayatı bitti”, “Muhtar bile olamayacak” manşetleri hala hafızalarda. Doğan’ın 28 Şubat Darbesi’nde Paralel Örgüt lideri Gülen’in ağzından attığı “Beceremediniz artık bırakın” manşeti seçilmiş Başbakan Necmettin Erbakan’a açık bir mesaj veriyordu.
PARALEL’LE İŞLERİ YOKMUŞ
Özellikle 17 Aralık Darbe girişiminin ardından Paralel Yapı’yla yakın ilişkliler içine giren Doğan Grubu, Paralel ile olan bağlantısını da reddetti, “Bizim Paralel ile ne işimiz olur?” dedi. Ancak Doğan’ın gazetesi daha geçtiğimiz hafta “Kaosun babası” olarak bilinen George Soros ve Paralel Yapı’nın ortak yaptığı neidiğü belirsiz araştırmayı çarşaf çarşaf yayınlamıştı. 7 Haziran seçimlerini şaibeli ilan eden uyduruk araştırma, Doğan Grubu ve Paralel Yapı’nın medya organları üzerinden beraber kamuoyuna servis edilmişti. Dahası Aydın Doğan, ortaya çıkan ses kayıtlarında 17 Aralık Darbe girişimi sürecinde Paralel Örgüt’ün lideri Fetullah Gülen’i “Demokratlığı temsil eden tek kişi” olarak nitelemiş, ellerinden öptüğünü aracılar vasıtasıyla Gülen’e iletmişti.
ÖZGÜRLÜK SAVUNUCUSU
Doğan Grubu her saldırıda olduğu gibi yayınladıkları mektupta yine ‘özgürlük’ kavramının arkasına saklandı. Oysa aynı medya grubu Kürtçe şarkı söylemek isteyen Ahmet Kaya’ya, okumak isteyen başörtülü öğrencilere özgürlük hakkı tanımamıştı. Ahmet Kaya için “Vay Şerefsiz”, başörtüsünü özgürleştiren milli iradenin kararını “411 el kaosa kalktı” şeklinde vermekte bir sakınca görmemişti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’I BÖYLE HEDEF ALMIŞLARDI
Doğan, vaktiyle Halkın seçtiği bir belediye başkanı okuduğu bir şiir nedeniyle yargılandığında, hapse girdiğinde siyasi yasaklı olduğunda resmen zil takıp oynamıştı. “Siyasi hayatı bitti”, “Muhtar bile olamaz” manşetleri atmıştı. Elindeki medya gücüyle Erdoğan’ın siyasi geleceğini bitirmek için tüm çabayı sarf etmişti.
DARBE ŞAKŞAKÇISI
Yönlendiremediği hükümetler için askeri göreve davet etmekten geri durmayan Aydın Doğan’ın medyası Laiklik, Cumhuriyet ve Türklük kavramlarından dem vurarak e-Muhtıra’ya da alkış tutmuştu. “İrtica” bahanesi ile hükümete göz dağı veren dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’a Doğan Grubu yazarları methiyeler düzerken demokrasi ve meşrutiyet duyarlılığını göstermemişlerdi.
GEZİ’NİN EN BÜYÜK SPONSORU
Türkiye’yi yangın yerine çeviren, milyarlarca lira zarara sokan Gezi Olayları’nın en büyük medya sponsoru da Doğan Grubu olmuştu. İngiliz TV kanalı CNN ile el ele veren Doğan Medyası Türkiye’yi dünyaya rezil etmek için türlü yalanlar uydurmuş, toplumsal huzuru hedef alan haberler yayınlayarak kaosu körüklemişti. Doğan’ın yazarları vandallarla bir araya gelerek tam destek vermiş, attıkları tweetlerle terörü teşvik etmişlerdi.
ŞEHİT SAVCI’YA BÜYÜK SAYGISIZLIK
Berkin Elvan dosyasının savcısı Mehmet Selim Kiraz geçtiğimiz aylarda Aydın Doğan’ın desteklediği terör örgütü DHKP-C tarafından şehit edilmişti. Hürriyet Gazetesi de örgüt militanlarının propaganda amacıyla yayınladığı fotoğrafı manşetine taşıyarak büyük bir skandala imza atmıştı. Doğan’ın TV kanalı CNN Türk’ün spikeri Nevşin Mengü DHKP-C’lilere terörist diyemezken, yine aynı kanalın sunucusu Mirgün Cabas, saldırganları meşru göstermeye çalışmıştı.
PARALEL’LE EL ELE
Aydın Doğan’ın gazetesi yeri geldiğinde Paralel Örgüt lideri Fetullah Gülen’in sözcülüğünü yaptı. Gerektiğinde algı operasyonu yapmak için Paralel gazetelerle aynı haberi yayınladı.
TEPKİ GELİNCE DEĞİŞTİRDİLER
Mursi hakkında verilen idam kararıyla ilgili haberlerde ısrarla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafını kullanan Hürriyet, birçok çevre tarafından tepki çekince alel acele haberin fotoğrafını değiştirmişlerdi.
AYDIN DOĞAN’NIN ŞIMARIKLIĞI
Medya gücüyle siyaseti istediği gibi dizayn eden Aydın Doğan dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ı pijamalarıyla karşılayabiliyor, daha açıklanmamış bakanlar kurulu listesini diğer bütün gazetelerden önce yayınlayabiliyordu. Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök üzerinden bakanlara talimat gönderebiliyordu.
CUMHURBAŞKANI’NA ‘FİRAVUN’ YAKIŞTIRMASI
Diktatör Hüsnü Mübarek’in ardından seçilerek Cumhurbaşkanlığı makamına oturan Muhammed Mursi’nin söylemleri İsrail’in yanı sıra Hürriyet’i de rahatsız etmişti. Hükümete karşı gerçekleştirilen hemen her olay toplumsal bir kalkışma gibi gösterilirken, 2-3 kişinin hazırladığı Mursi pankartı “Son Firavun” şeklinde gazetenin 1. sayfasına yerleştiriliyordu. Mısır’da Mursi’nin galibiyetle çıktığı seçim sonuçları için “Mısır’da sandıktan kaos çıktı” şeklinde manşet atılıyordu. Aynı gazete geçtiğimiz aylarda Darbeci Sisi’nin baskıcı rejiminde yayın yapamayan Müslüman Kardeşler üyesi bir TV kanalını manşetine taşımış, bölücü terör örgütü PKK’nın yayın organı ROJ TV ile karşılaştıracak kadar çirkinleşmişti.
(GÜNEŞ)