"Bu projeyi kazanırsak 300 firma kaliteyi öğrenecek!"

ASKON Konya Şube Başkanı Yakup Yıldırım Konya ekonomisi ve şehir yatırımlarını ile ilgili gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.

Son birkaç yılın popüler sorusu olan "Konya'ya otomobil fabrikası Konya için rantabl mı?" sorusuna, "altyapıyı tamamlarsak Konya'nın hazır olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullanan Yıldırım, ekonomi ve marka konusunda da "Konya olarak ihracatımız arttı ama başka illerle kıyaslarsak gerilerdeyiz. İhracatı artırmak için de yeni markalar çıkarmalıyız" dedi.

 

-Konya ihracatı rakamları açıklandı. Haziran ayındaki ihracat artışı neyin ifadesidir?

-Şehrin ekonomisi kötüye gitmiyor. İhracatta iyi noktalara geldik. Yeterli değil elbette. Konyamızda çok sayıda sanayicimiz var. İhracatı bilmeyen firmalar üzerinde STK'lar olarak, odalar olarak, çok çalışmamız gerekiyor. Bakın, bizim ihracatımız geçtiğimiz yıl 1,5 milyar dolar iken Gaziantep'in ihracatı 6 milyar dolar civarında idi. Tabi onların sınıra yakın olmaları gibi farklı avantajları da var ama bizim ihracatımız geçtiğimiz yıla göre arttı fakat başka illerle kıyasladığımız zaman gerideyiz. Odalarımıza kayıtlı 18 bin üyemiz var. Yine baktığımız zaman 1,2,3,4,5. organize sanayilerimiz var, BÜSAN, KONSAN ve özel organize sanayilerimiz var. Çok sayıda küçük ve orta ölçekli sanayicimiz var. Bu noktadan bakarsak ihracatımız yeterli değil.

Bizim Konya olarak, tüm kurum ve kuruluşlarımızla bir araya gelerek ortak projeler üretmemiz ve yeni markalar geliştirerek Konya ihracatını artırmamız, şehrin ekonomisini daha da iyi seviyeye getirmemiz gerekiyor.

-Konya'da ciddi potansiyelde üretim yapan firmalarımız olduğu halde neden marka çıkartamıyoruz?

-Efendim, aslında Konya'da ciddi anlamda üretim yapan sanayicilerimiz var. Bazı sektörlerde çok daha ilerideyiz. Mesela, döküm sektöründe Türkiye ihtiyacının yüzde 35'ini karşılıyoruz. Bu çok büyük bir rakam. Yine ayakkabı sektöründe üretimde çok öndeyiz. Türkiye'de birçok ünlü ayakkabı markası üretimini Konya'da birkaç firmaya yaptırıyor ve kendi markasıyla fahiş fiyatlara satıyor. Yani biz başkasına iş yapıyoruz ama marka olamıyoruz. Bunun birçok nedeni var. Marka olmak için çabalamıyoruz. Kurumsallaşmaya yatırım yapmıyoruz, reklama yatırım yapmıyoruz. Konyalı sanayici, reklama para vermeyi sevmiyor. Ar-Ge eksikliğimiz var. Kısır döngü içerisinde çalışıyoruz. Bu arada marka olmak için istemek lazım. Sadece bir kişin istemesi ile de olmaz, kapıdaki güvenlik görevlisinden en üstteki genel müdürüne kadar marka olmayı istemesi lazım.

-Konya'dan hangi ülkelere ihracat yapıyoruz?

-170-180 ülkeye ihracatımız var. Afrika, Orta Asya, Avrupa, Amerika, her bölgeye ihracat yapıyoruz. Şunu söylemem lazım ki, güçlü bir sanayi portföyümüz var ama bunu doğru yönlendiremiyoruz.

-Konya'da araba üretme rantabl mı?

Bilim Sanayi Bakanlığı'nın TÜBİTAK ile ortak bir yerli otomobil projesi var. Prejenin ayrıntılarını tam olarak bilemiyoruz yalnız şu kadarını hatırlatmam lazım ki, böyle bir yerli üretim çalışması varsa, Başbakanımızın da Konyalı olması avantajını kullanarak araba üretim merkezini Konya'ya kazandırmalıyız. Otomobil birkaç parçadan oluşan bir şey değil binlerce parça bir araya gelerek yapılan bir ürün. Ama binlerce parçanın içerisinden belki yüzde 70 ya da yüzde 80'lik bir kısmının Konya'da en güzel ve kaliteli şekilde üretilebileceğini biliyoruz. Bu şehirde kaporta, krank, piston gömlek, jant üretimi gibi aracın üzerinde gördüğünüz birçok envanter üretiliyor. Mesela treyler dorse gibi büyük araç grubunda en fazla üretim Konya'dadır. Bu anlamda bu proje Konya'ya kazandırılırsa Konya'nın buna hazır olduğunu düşünüyorum. Ama bu projenin Konya'ya getirilebilmesi için de lojistik desteğin de tamamlanması gerekiyor. Karaman-Konya arasındaki hızlı tren hattı tamamlanıyor. Aynı hat hem hızlı tren hem de yük taşımacılığı adına yapılıyor ve Mersin Taşucu'na kadar da gidecek. Bu altyapı hazırlıkları tamamlanırsa Konya'nın eksiği de kalmayacak. İşte size bir örnek, Konyamıza kazandırılan TÜMOSAN hem iç piyasada hem de dış piyasada hizmet verirken entegre olarak çalıştığı birçok firmayı da farklı bir 'değer' haline getirmiş. Bu anlamda düşünüp bir otomobil fabrikasının Konya'ya kazandırıldığını ve bu fabrikanın 200-300 firmayla etkileşim halinde olduğunu göz önüne getirin. Bu firmalara kaliteyi öğretecek, kaliteli üretime sevk edecek ve dolayısıyla bu yatırım Konya firmalarını markalaşmaya da zorlayacak.

-Bu tür yatırımların Konya'ya kazandırılmasında STK'lar ve Konyalılara ne tür görevler düşüyor?

-Hepimize ayrı ayrı görevler düşüyor. Çünkü bu tür yatırımların şehre kazandırılması loca faaliyetleri ile gerçekleşir. Konya'nın tek vücut olması lazım. Yine bu tür çalışmalara girişirken elimizde hazırlığımız olması lazım. Yani otomobil fabrikasını neden istiyoruz? sorusunu sorduğumuz elimizde belgelerle gerekçesinin hazır olması lazım. Biz ASKON olarak üzerimize düşeni yaparız, yapacağız.

-ASKON olarak Konya'ya farklı bir projeniz var mı?

-Konya Sanayisine büyük getirisi olacak bir proje üzerinde çalışıyoruz. Şu ana kadar çok dillendirmedik ama yaklaşık 1 milyon metrekare üzerinde kurulan Çumra Organize Sanayii'nin bitişiğine yaklaşık 19 milyon 500 bin metrekarelik bir alan daha ekleyerek 20 milyon 500 bin metrekareye çıkartarak Konya'yı şahlandıracak bir çalışmaya imzayı atacağız. İlgili bakanlığımız da onayladı. Önümüzdeki günlerde basınla ve sanayicilerimizle paylaşacağız. Bu projeyle Konya'da mevcut olan sanayi bölgesi kadar bir bölgeyi daha Konya'ya kazandıracağız. Yerli ve çok miktarda yabancı yatırımcı da Konya'ya gelerek şehrimize değer katacaklar. Çok yakında bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgiyi Belediye Başkanımız ve ilgili kurum, kuruluş temsilcileriyle kamuoyu ile paylaşacağız.

-İş aleminin koalisyon beklentisi nedir?

-7 Haziran'da ortaya çıkan rakamlar belli, millet hiçbir partiye tek başına iktidar şansı vermedi. Sonuca hepimizin saygı duyması lazım. İş dünyası olarak bizim bu noktada kimseyi suçlayacak durumumuz yok. Yalnız tek başına hükümet çıkmaması ve sonrasında ise şu ana kadar bir hükümet kurulamaması dolayısıyla piyasalarda bir tedirginlik var. Hükümetin kurulmasından yanayız, olmayacaksa da siyasi partilerin de birbirine kur yapmaktan vazgeçip seçim kararı alaları gerekiyor. AK Parti ile CHP'nin kuracağı hükümetin uzun vadeli olacağını düşünmüyoruz. Bu bağlamda AK Parti-MHP koalisyon beklentisi var. Bizim beklentimiz hükümetin kurulması ya da erken seçime gidilmesi gerekir ve bu belirsizliği ortadan kaldırmalıdırlar.

Röportaj-M. Ali Elmacı