Artık televizyonlar eğlence aracı olmaktan çıktı, ahlaksızlık üreten bir makine haline geldi. Bazı filmler, gösteriler hadi neyse de; ama bu ‘Evlendirme programları’ nedir? Rezaletin, kepazeliğin geldiği son nokta bana göre. Türk toplum yapısıyla alakası olmayan ve toplumun tüm değerlerini alaşağı eden bu programlar neden halen yayın yapıyor. Evlendirme programının amacı zaten reyting yapmak, e bunun içinde ellerinden gelen her oyunu, her ahlaksızlığı, her dümeni, her naneyi yiyorlar ve yiyeceklerde…
Bizim kafamızdaki soru şu; Bu evlendirme programları bu kadar ahlaksızlık içeren yayınlar yapıyor. Türk toplum yapısında görülmemiş tahribatlar yaratıyor, fakat neden bu yayınlar son hız devam ediyor. Birde rakiplerinden daha iyi olmak için ahlak kuralları filanda hiç sayılmıyor. Tek hedef reyting olduğu için akla gelmeyecek ahlaksızlıklar ortaya çıkıyor. Hadi RTÜK, bir şey yapamıyor, program yapımcıları bir şekilde RTÜK’ün belirlediği kuralları ezmeyen rolü buluyorlar. Fakat Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da mı? Bir şey yapamıyor kardeşim. Bu programları sadece 60 yaş üzerindeki insanlar izlemiyor ki. Araştırma sonuçlarına bir bakılırsa izleyen salt çoğunluğu gençler oluşturuyor. Gençler bu programları izlerse ortaya özenti ve yaşam tarzını değiştirme çıkar. Yani Türk aile yapısıyla alakası olmayan bu duruma hiç kimse ses çıkarmayacak, sonra neden ayrılıklar, ev içi şiddetler oluyor diye herkes ver yansın edecek. Sayın okuyucular; savaşlar işte her zaman top, tüfekle yapılmıyor. Öyle zehirli gaz atılarak veya hastalıklar görderilerek de yapılmıyor. Artık bilinçli olarak toplumların ahlak yapıları çökertilerek bir ülkenin tüm değerleri işgal edilmiş oluyor. İşte bunun en açık ve aleni göstergesi Evlendirme programlarıdır.
Oyun olduğunu bile bile bu duruma hiç ses çıkarmıyoruz. Gençlerin bu konuda çok dikkatli olması gerekiyor. Televizyon karşısına geçtiklerinde kesinlikle bu programlara bakmaları gerekiyor. Çünkü eskiden gizli yapılan bu işler artık televizyonda ballandıra ballandıra anlatılıyor. Herkes istediğiyle istediği şeyi yapmak için oraya gelmiş bir insan topluluğundan bahsediyoruz. Şimdi bakanlık ve RTÜK yetkilileri de ‘İzlemesinler Kardeşim’ diyormuş. Nasıl izlemesinler yahu, inşaların mahremiyetleri televizyonda anlatılıyor. Konuşulan kelimeler arasında ağza alınmayacak akla gelmeyecek oyunlar anlatılıyor. Bu insanların dışarda yaptıklarını anlatan ve ekran başında da halen bu ahlaksız işlerine devam eden bir Televizyon ekranı tüm evlere giriyor. Bunu izleyenlerin yanında çocuklar, gençler veya misafirler var. Normal olmayan bir durum, ve bunu bize alıştırdılar. Bu duruma bakanlıklar nasıl bir çözüm veya engelleme koymuyor anlamış değilim. Bana kalırsa insanlar son olarak; protesto edecek ve bu ahlaksızlıklara dur diyecek. Bu protesto şeklini de varın siz kendiniz düşünün.
Ben bu konuyla ilgili olarak yetkinin RTÜK’ten sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına düştüğüne inanıyorum. Kendileri bu duruma bir çözüm getirmezlerse daha çok görürler, mahkemelerde ayrılık davalarını. Sonra bu ayrılmaların neden olduğunun analizini yapsın dursunlar. Şiddetin analizini yapsın dursunlar. Çocuk istismarının, sapıklığın analizini yapsın dursunlar.
Ahlaksızlıkların kaynağına izin verirseniz, sadece sonuçların analizini raporlar kamuoyuyla paylaşırsınız. Bu gidişata bir ‘dur’ deyin. Yoksa toplumun tüm ahlaki değerlerinin ayarlarıyla oynuyorlar. Bunun sorumlusu kimdeyse üzerine düşeni yapmalı.