Yukarıdaki resme bakıyorum üç gündür… Solunda duayen kütüphaneci Yürük; sağında Hikmet Çetiner.. “Ortalarına oturagalmış” Kör Ahmet.. Bir hoş oldum.. Zihnim ve gönlüm nadir met’ler, cezir’ler yaşadı… “Konya bu adamla helalleşmeli” dedim
Zihnim hiç durmuyor; sekseniki yıllık Konya türkülerine adanmış; yoksul Konyalı’yı “Garadakım Gonyalı”yı eğlendirmeye adanmış bir ömür. Kör Ahmet’in ömrü bu…
1940’lı yılların, 50’li yılların da, 60’lı yılların da; taa bugüne gelinceye kadar sanatını “Garadakım Halkı”na sebil eden bir adam: Kör Ahmet…Halkı’na sebil eden bir kör adam: Kör Ahmet..
Yazın toz deryası, kışın çamur deryası, kaldırım taşı bile olmayan Araplar, Uluırmak, Biçcimez, Tahtadepen sokaklarında… Elektriksiz binlerce “Kerpiç evlerin insanları”nın düğünleri, kınaları; delikanlıların “Çetnevirlerini uduyla kadim Konya türküleri ile , geceleri şenliğe çeviren, şenlendiren adam: Kör Ahmet..
“Kıraç yılanı” gibi teni sokan, jilet gibi kesen “Konya gara gışları” nda; Çukurova’nın “Sarı sıcak”ını gölgede bırakan Konya’nın “Boz iççağı”nda; yanında kolundan tutup birlikte yürüyen, onu hiç yalnız bırakmayan “yedici”si, “Hayırlı oğlu Zeki; “ Rakamla 83, yazıyla; “seğsen üç” yıldır yürüyen “Halk Sanatçısı: Kör Ahmet..”
Çetiner Müzik’in sahibi, her fırsatta Konya’ya hizmet için uğraşan Hikmet Çetiner’in facebook sitesinden aldığım yukarıdaki resmi kendi sitemde de yayınlattım. Onlarca seçkin “Konyasever “in beğendiğim tıklaması içinden, Kör Ahmet’le ilgili iki bayan mesajı örneği veriyorum.. İttihat Terakki’nin ünlü okulu Akif Paşa’da sınıf arkadaşım; Konya Gazeteciler Derneği’nin kurucusu Namık Ayas’ın kızı Günden Ebesek: –Hiç unutmayacağım anılarım var. Allah’tan acil şifalar dilerim” diyor.. Fahriye Gürler Sayar Hanım da ; -Çocukluğumun en tatlı anısı.. Türkiye’nin ilk stendapçısı; Allah’ım yanında ol.. Kolla.. İyiliklerle yaşasın” diye yazıyor.
İkide bir niye “-Kör Ahmet “ diye yazıp duruyorsun diye içerleyenler olabilir… O yani “Kafa kağıdında” yazıldığı gibi “Ahmet Özdemir”dir; ama, O, onbir yaşından beri, yetmişiki yıldır; “Gonyalı Gadınların, çocukların, “Goca gonduralı, etliekmek gafalı Gonyalılar’ın “Kör Amed”idir. Bize böyle diyenlerin bari kafası olsa…
Bilirsiniz herhalde.. Bizim oralarda, Araplar’da, Biçcimez’de, Topraklık’ta “Yiğit” lakabıyla anılır… Kör Ahmet’le bir toplantıda otuz yıl aradan sonra karşılaştık; “-Nörün Amet Ağa”; dedim; “-Anav, Hacıvelilerin Siyit, sen misin len?” dedi. Ben, Boz Dağ’ın güney eteklerindendim; O, Boz Dağ’ın kuzey eteklerinin köyü Güvenç’liydi..
Eski “Kitaplık salonunda, şimdiki tiyatro salonu denilen yerde bir “Konya Türleri programı” yapılıyordu; Kör Ahmet sahnedeydi.. Dudaklarında “acı neş’esi” ile çalıp çağırıyordu; avantür gidiyordu, çalıp söylediği türküleriyle salonu idare ediyordu; “Ne verirsen yerler” havasındaydı.. Kör Ahmet’ten sonra, ben, Konya türküleri üstüne konuşma yaptım.. “- Şu beş Konya türkünü dinlememişseniz, siz, türkü dinlemiş sayılırsınız” dedim; beş türküyü saydı “Lorasdan da bir bulut ağdı, Tosun at yorulur gönül yorulmaz, fırın üstünde fırın, Cezayir, Emmiler…”
Kör Ahmet ön sırada oturuyordu, görmediğini bildiğim halde, ona baka baka saymıştım; beş Konya türküsünü… Başını iyice önüne eğdi, acı gülümsemesi dudaklarından uçup gitti. İk büklüme yakın, bir avuç kalmıştı, yüzü kararmıştı… Benim konuşmamdan sonra bir daha sahne alacaktı…
İkinci çıkışında o önceki Kör Ahmet gitmiş; gelin-kaynana çekişmeleri ile, mart kedilerinin taklitleri ile bir ömür Konya’yı kırıp gülmekten geçirmiş adam; insanı şok ede bir ağıt söyleyişi ile Cezayir’i, Emmileri, fırın üstünde fırın’ı çalıp söylüyordu.. Konya türkülerindeki derin ağıt, hüzün salonda Kör Ahmet’in sesinden “Hüzün yağmurları” halinde yağıyordu.
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin en güzel girişimlerinden birisi de Kök Ahmet’in udundan ve sesinden, onyedi Konya türküsünü içeren “Bülbül Konmuş Sarayına Konya’nın” müzik albümünü yayınlayıp, “Gonyalılara” armağan etmesi.. Dr. Mücahit Sami Küçüktığlı’nın koordinatörlüğünde, Muhammet Ali Orak’ın editörlüğünde Ağustos 2012’de gerçekleştirilen bu albüm halen Büyükşehir kitap satış yerlerinden bulunabilir. Şahane; evlâdiyelik bir şey.
Memleket Gazetesi’nde Sami Gediz de “-Müziğin Duayeni Kör Ahmet’ten Türkücülere Sert Çıkış” başlıklı bir söyleşi yayınladı; Memleket internet sitesinden okuyabilirsiniz.
Sami Gediz söyleşisinde “Akyürek’e Teşekkürler” diye bir bölüm var.. Aynen sunuyorum:
“Usta sanatçı kendisine en çok Konya Büyükşehir Başkanı Tahir Akyürek’in sahip çıktığını belirterek, “Hiçbir zaman beni kırmadı ve sık sık ilgilendi. Akyürek’e en samimi duygularımla teşekkür ediyorum” dedi. Konya’ya ilk defa müziği getiren sanatçılar arasında yer alan Ahmet Özdemir, “Yıllarca müziğe emek vermeme rağmen Konya bana gerekli değeri göstermedi. Ben bu duruma kırgın değilim ve Konya’yı seviyorum” şeklinde konuştu
SON SÖZÜM: BU ŞEHİR KÖR AHMET’LE; YANİ, AHMET ÖZDEMİR’LE HELALLEŞMELİ
“Niçin helalleşmeli” diye sorarsanız; 1945 doğumlulardan itibaren, kadın, erkek her “Has Gonyalı”ya sorun.