28 Şubat postmodern darbenin 21. yılına üç gün kaldı. Yani Refahyol hükümetinin asker tarafından devrilmesinin üzerinden 21 yıl geçti. Başka bir deyişle başörtüsü ile okuması, çalışması yasaklanan, medya manipülasyonu ve dezenformasyonu ile linç edilen insanlar haklarını aradığı için cezalandırılalı tam 21 yıl oldu. Bu süreçte, giderilen mağduriyetler oldu. Giderilemeyip derin izlerle tarih sayfasına gömülen acılar yaşandı. Ama tüm bunlara rağmen darbenin etkisini tüm derinliğiyle yaşayan ve unutulan yüzlerce insan var. Bu insanlar normal hukuk sisteminde şiddete bulaşmadan hakkını aradığı için alkışlanması gerekirken darbe hukukunu icra eden mahkemelerce verilen kararla tam 21 yıldır cezaevindeler.
28 Şubat mağdurları diye tanımlanan bu insanların kimi bayilerde satışı yapılan legal dergileri dağıttığı, kimi işlemediği suçlar kolluk tarafından kendilerine cebren imzalatıldığı için Vural Savaş hukukunun bir tezahürü olarak cezaevinde yatmaya devam ediyorlar. Seslerini duyurmak ve normal hukuk kurallarına göre yeniden yargılanmak istiyorlar. Bunu, bir çoğu 20 yılı aşkın zamandır cezaevinde yatıyor oldukları halde istiyorlar. Yeniden yargılamayı sadece dışarıya çıkıp tükenmişliklerini bitirmek değil, mağduriyetlerinin tescil edilip, itibarlarının iadesi için de istiyorlar.
Bağımsız ve adil mahkemelerce yeniden yargılama haklarının verilmesinin bu insanların mağduriyetlerini telafi etmeyeceğini biliyorum. Giden yılların geri gelmeyeceğini, bir çoğunun büyüyüşüne şahitlik edemediği çocukları, ölümlerine bile eşlik edemediği ebeveynleri yüzünden çektikleri o büyük acıyı silmez, silemez. Ama hiç değilse bundan sonrası için hak ettikleri adaletin avuçlarına devlet tarafından konduğunu hissetmeleri, onların en tartışılmaz haklarıdır.
19 Haziran 1988'de Turgut Özal'a suikast teşebbüsünde bulunan ve sıktığı kurşun sadece elini sıyırıp geçtiği için yaptığı suikast gerçekleşmeyen Kartal Demirağ'ı iki yılda bırakan hukuk, yapılıp yapılmadığı belli bile olmayan Kamhi suikastı zanlılarını "anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüsten" yargılayıp ona göre de cezalandırmıştır. Bu bir mağduriyettir ve devlette devamlılık esastır kuralı gereği, bu mağduriyet giderilmelidir.
Darbenin başı ezilmediği ve darbeye cansuyu veren tüm hortumlar kesilmediği için 15 Temmuz yaşanmıştır. Ülkemiz, halk, kolluk, asker ve adliye içindeki vatanseverler eliyle deyim yerindeyse ipten alınmıştır. Bu anlayışın bir virüs gibi yaşam şansı bulduğu her bir mekanda, imkan elde ettiği her bir alanda yürüyüşüne devam ettiğini biliyoruz. Onların dur durak bilmeyen çabaları bizi mütemadiyen teyakkuzda olmaya mecbur kılmaktadır. Bu teyakkuzun bir tezahürü olarak 28 Şubat siyasi yargılamaları yenilenmeli ve 21 yıldır cezaevlerinde yaşanan bu mağduriyetlere son verilmelidir.
MAZLUMDER, bu konuyu haftalardır gündeme getirmekte ve adliye önlerinde açıklama yapmaktadır. Cezaevlerini ziyaret edip, 28 Şubat mağdurlarıyla söyleşiler yaparak, yaşanan acının tarihi kayıtlarını tutmaktadır. Bu 28 Şubat Çarşamba günü de saat 11.00'da Konya adliye önü de dahil olmak üzere tüm Türkiye'de adliye önlerinde bu talebi dillendiren eş zamanlı basın açıklaması yapılacaktır. Bu acıya dur demek isteyen ve 28 Şubat mağdurlarının yeniden yargılanma hakkını savunan tüm dostları saat 11.00'da Konya Adliye önüne bekliyoruz.