Burası İstanbul değil, çünkü…

Büyükşehir’in dün başlayan Altınbaşak Kültür Sanat Festivali geçtiğimiz yıldan farklı olarak ekranlardan tanıdığımız birkaç yeni ismin daha listeye ilave edilmesiyle başladı. Belediye duvarları içerisinde konserler için yapılan hazırlıkların amacı bellidir. Konser alanına daha çok müziksever toplamak, Konya’nın öteki şehirlerde yaşanan benzeri coşkuları yaşamasını sağlamak ve Konyalılar’ın da her zaman bunu hak ettiğine inanmak. Belediye yetkilileri, hizmetlerin bir boyutunun da sosyal ihtiyaçların karşılanması olduğuna inanırlar –ki bu doğrudur- ve şehirde kültür-sanat alanında ilk akla gelen faaliyetler yapıldıktan sonra, eşe dosta dönerek “Daha başka neler yapılabilir?” diye soruştururlar. Bazen kültürden sorumlu daire müdürünün projelerinin de yedeklendiği olur. Popülist belediyecilik kimsenin aklından geçmese de, ortaya konulan çalışmaların afişe ediliş şekli, sizin popülist belediyecilik yaptığınızın bir işareti olarak kabul edilir.Bugün her köşe başında bize gülücükler dağıtan magazin dünyasının renkli yüzleri, bize çok tanıdık geldi ki, şehir ahalisi onların sesleriyle olduğu gibi bedenleriyle de aramızda oluşunu düğün dernekle karşılamadı. Her biri toplumun farklı kesimlerine hitap edebilen sanatçıların halkla buluşturulmasını bir derece makul karşılayabiliriz. Fantezi müziğin festival konseptindeki ağırlığını organizasyondan sorumlu olan arkadaşlar, bize nasıl açıklarlar, merak ediyoruz. Bana öyle geliyor ki, misafirimiz olan sanatçı taifesi, öyle sizin sandığınız kadar sağa sola yüksek paralara gidemiyor, ancak davet eden belediyeler olunca, ortada dolaşan rakamlar, birden ikiye üçe katlıyor. Bir aceleye getirilmişlik havası da sezilmiyor değil. Aslına bakarsanız, bu işler zaten aceleyle halledilir. Çünkü belediye başkanının çözmekle yükümlü olduğu o kadar problem vardır ki, işin sosyo-kültürel boyutu, öyle ayak üstü toplantılarla çözümleniverir. Belediye reislerinin bu tür faaliyetleri “aradan çıkarmak” için geçiştirdiklerini söylesek hata etmiş olur muyuz? Vatandaşın çok da umurunda değildir, Ayşe gelmiş, Fatma gelmemiş. İki sene önceki festivalden aklımızda kalanları listeleyelim, bir bilemedin, iki hadi üç kişi çıkar. Ekranlardan tanıdık bir ismin eline dokunabilmeyi, sesini duyabilmeyi başaran sade bir vatandaşın heyecanı ile sorumlu belediyecilik anlayışına sahip bir idarecinin heyecanının aynı ölçüde olduğu söylenemez. Yerel idare, işine bakar çünkü. Onların heyecanı, devraldıkları yönetimi başarıyla temsil edip, kendilerini bir sonraki seçimlere başı dik, yüzü açık şekilde götürecek işleri başarabilmektedir. Sosyal belediyeciliğin kültürel tarafını diline dolayanların söylediklerini de belediyeci ağabeylerimizin dikkate almaları gerektiğini söyleriz. Vatandaş böyle düşünüyor ve bazı vatandaşların ne düşündüğünü yazanlar çıkarsa da onlara gücenmemek gerekir. Yöneticilerin emri altındakileri ve tebalarını memnun etmeleri o kadar kolay değildir. Sizin doğru yaptıklarınızdan bile memnun olmayacakların çıkması tabiidir. Hakkınızda yazılıp çizilenleri önemseyin. Sokaktaki insanların neler söylediklerini ve sizin hakkınızda neler düşündüklerini her zaman duyma imkanına sahip olmayabilirsiniz. Esnaf ziyaretlerinde insanların yüzünüze gülmesi sizi sevdikleri ve çok takdir ettikleri anlamına gelmeyebilir. Bunun için çok şey yapmasanız da sokaktaki adam gibi yaşamanız ve onların içinde olmanız yetecektir.Bu festival de böyle geçsin. Yeni festivallerden Konya’nın bir kazanımı olsun istiyorsanız, İstanbul, Ankara örneğinden hareketle kendinize bir yol haritası çıkarmayın. Burası İstanbul değil, çünkü…