İSTANBUL (AA) - MUSA ALCAN - Yazar Asım Gültekin, "FETÖ'nün yanına diğer cemaatleri de katıp 'Bütün cemaatler tehlikedir.' diyenlere prim vermemek gerektiğini belirterek, "Bu bizi çok zayıflatır. Fazla geç kalmadan, insanların birbirine kuşkuyla bakmasına daha fazla yol açmadan, hainlere hak ettikleri ceza bir an önce verilmeli." dedi.
Türkiye Dergiler Birliğinin (TÜRDEB) başkanlığını yürüten ve Türkiye Basım Yayın Meslek Birliğiyle demokrasi nöbeti tutulan Kısıklı'ya nöbetçi kütüphane kurulmasına öncülük eden Gültekin, AA muhabirine, üzerinden bir yıl geçen FETÖ'nün darbe girişimini değerlendirdi.
Gültekin, birçok sanatçının 15 Temmuz'la ilgili müzik, sinema, animasyon ve tiyatro gibi alanlarda çok kıymetli eserler ortaya koyduğunu söyledi.
Sanat eserleriyle 15 Temmuz ruhunun geleceğe aktarılmasının önemine işaret eden Gültekin, "Bunları küçümsememek gerekiyor. 15 Temmuz'un kültür sanat eserleri aracılığıyla, birbirini tekrar etmeden, zengin bir şekilde taşınması vatana ve şehitlerimize karşı bir görevdir. Eserlerde illa 15 Temmuz kelimelerinin geçmesi şart değil. Benim gibi birçok insan, şehadet ruhunu daha 1990'lı yıllarda Ömer Karaoğlu, Taner Yüncüoğlu, Tamer Duman, Abdülbaki Kömür gibi sanatçıların besteleriyle özümsemiştik. 15 Temmuz'la şehit, tahtında Rabbe gülümsemiş oldu. Milyonlarca insanımız o bestelerle Batılılaşmaya karşı duyarlılık kazanmıştı. Bu diri ruhun zayıflamadan yeni nesillere aktarılması gerekiyor." diye konuştu.
Asım Gültekin, 15 Temmuz'un dış güçlerin müdahalesiyle gerçekleştiğine işaret ederek, o gece halkın devleti için her şeyi feda edebileceğini gösterdiğini dile getirdi.
- "Bin yıllık insan yapma ocağı"
FETÖ'nün darbe girişiminden çıkarılması gereken dersler de bulunduğunu belirten Gültekin, şöyle devam etti:
"Bizim bin yıllık insan yapma ocağı olan, tarihteki insan onaran kurumlarımızla daha barışık yeni bir yol haritası açılmalı. Tekke ve zaviyelerin önündeki seddin kaldırılması ve FETÖ gibi pislikler yüzünden gönül yapmaya gelen insanlara da şüpheyle bakma hatasına düşülmemesini sağlamak lazım. Yoksa esaslı bir cevherimizi kaybetme, toplumda birbirimize düşme, insanımızı değersizleştirme gibi bir tehlikeyle karşı karşıya kalma durumu söz konusu olacaktır."
Yazar Gültekin, insanların bazı manevi ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli yerlere yöneldiğinin altını çizerek, manevi ihtiyaçların karşılanacağı zeminler yasaklandığında insanların istismarcı yanlış yerlere sapabileceğini kaydetti.
Devletin 1990'ların sonuna kadar halkıyla kopuk bir yönetim anlayışında olduğu değerlendirmesini yapan Gültekin, "Bunu bırakma niyetinde bir iktidar görüyoruz ama kanunlar ve onların oluşturduğu bazı uygulamalar, bürokratik yavaşlığın da etkisiyle ayak bağına dönüşüyor. Halkın ve devletin bu bağlamda daha barışık bir şekilde birlikte olmasında fayda var. Halkın bin yıllık ocaklarının gayet özgür ve şeffaf bir şekilde yoluna devam edebilmesi lazım." ifadelerini kullandı.
Asım Gültekin, Türkiye'nin huzura ihtiyacı olduğunu aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:
"En üstün erdemlerle donanmış, takvayı kuşanmış, dış güçler tarafından kullanılmaya tabiatı asla müsaade etmeyen, bir tehlike karşısında canını verecek olan İstanbul ve Anadolu erenlerinin 'yol evladı'na tehlikeli, sakıncalı olarak bakılması gibi bir durum söz konusu. Asıl tehlike budur. Pozitivist akıllarla, FETÖ'nün yanına diğer cemaatleri de katıp 'Bütün cemaatler tehlikedir' diyenlere prim vermemek gerekiyor. Bu bizi çok zayıflatır. Fazla geç kalmadan, insanların birbirine kuşkuyla bakmasına daha fazla yol açmadan, hainlere hak ettikleri ceza bir an önce verilmeli."
AA