Deprem sırasında yaşanan elektrik kesintilerinden oluşan yangın tehlikesinin önüne geçilebileceği düşünülüyor. Trimbox CEO'su Evren Yurttaş, büyük felaketlerde, alınacak basit tedbirlerle sonuçların çok ağır olmayacağını söyledi.
Yurttaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Trimbox CEO'su Evren Yurttaş, deprem gibi felaketlerin alınacak küçük tedbirlerin az zararla atlatılabileceğini söyledi.
Depremin, insanoğlunun varoluşundan bugüne ürpererek beklediği, en son teknoloji ile bile sadece saniyeler öncesinden geleceği bilinen, tektonik hareketlerle 10-20 yıl içerisinde olacağı sadece tahmin edilebilen, yerkürenin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi ile oluşan sarsıntılar sonucu, bilinen en büyük doğal afetlerden biri olduğunu söyleyen Yurttaş, "Depremin doğal afet statüsü, artan şehirleşme, yüksek katlı yapılar ve nüfus ile her geçen gün derinleşmekte ve büyümektedir. İlk zamanlarda oluşan depremler, çok daha büyük bile olsalar, yapılar günümüzdeki gibi iç içe ve çok katlı olmadığından can kayıpları çok daha azdı. Peki gelişen Dünya'da depremin etkilerini azaltmak için alınan tedbirler yeterli mi ?
Deprem, on yüzyılda bir felaketi daha birleştirerek hayatımıza risk faktörü olarak sokmuş durumda. Deprem sırasında oluşan elektrik kaynaklı yangınlar" dedi.
"Yüksek voltaj ve kısa devreler yapı içerisindeki cihazları yakarak yangına sebep olabilir"
Yurttaş, "Deprem sırasında meydana gelen sarsıntılar, sistem tarafında panik ile yoğun elektrik kullanımına, büyük depremlerde sarsıntı sebebi ile bağlantı noktalarından kopma ve temas sorunlarına sebep olmakta ve yaşanabilecek faz-nötr-toprak temaslarıyla oluşan yüksek voltaj ve kısa devreler yapı içerisindeki cihazları yakarak yangına sebep olabilmektedir.
Depremin elektrik üzerindeki etkileri bu kadarla da sınırlı kalmayıp, elektrik sistemlerindeki dalgalanma, kesinti ve cihaz yanmalarına bağlı, internet ve mobil iletişim sorunlarına sebebiyet verebilmektedir" diye konuştu.
Yurttaş, Trimbox olarak, deprem sırasında veya günlük hayatta yaşanabilecek elektrik dalgalanmalarının etkilerini, yıldırım ve trafo patlaması dahil cihaz yanmalarını ve buna bağlı yangın riskini engelleyerek büyük bir titizlikle, ciddi sonuçlar doğurabilecek olası senaryoları engelleyerek misyon bilinciyle görevlerini yerine getirdiklerini belirterek, "Büyük felaketler, basit tedbirlerle sonuçları çok daha ağır olmadan atlatılabilir. Aslolan, vatandaşlık bilinciyle hareket ederek, teknolojinin sadece bize dayatılan taraflarını uygulamak yerine, kabul görmüş inovasyonları felaket başımıza gelmeden önce uygulayabilmek ve toplumsal bir felaket olan deprem ve yangın hadiselerini hem kendimiz, hem de toplumun diğer öğeleri için daha az hasarla atlatılabilmesi için katkı sağlamaktır.
Her yönüyle elektrikli ve elektronik cihazlarımızı korumak, hem yangın felaketine hem de milli servet olarak değerlendirmemiz gereken cihazlarımız için yurtdışına giden paralarımıza, hem de çevre kirliliği ve karbon salınımına etkisi bakımından oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Yurttaş, son olarak "3 Aralık 2003 tarihinde yayımlanan Elektrik İç Tesisleri Proje Hazırlama Yönetmeliğine göre, aşırı gerilim sönümleyici kullanımının projelerde zorunlu olduğunu, bu konunun yönetmelikle düzenlenmese bile toplumun bir gerçeği olduğunu unutmamalıyız" ifadelerini kullandı.