“Bu kitapta “Büyük Selçuklu Mirası Projesi” kapsamında İran, Türkmenistan, Özbekistan, Afganistan, Suriye, Filistin, Mısır, Yemen, Azerbaycan, Nahçıvan ve Türkiye’yi bir ekiple birlikte gezen bir fotoğrafçının izlenimlerini, yol anılarını ve yapılara ilişkin gözlemlerini bulacaksınız. Ayrıca kitapta İngiltere, Almanya, Fransa ve Rusya’daki müzelerde bulunan Büyük Selçuklu dönemine ait eserlere ilişkin fotoğraflar ve izlenimler de yer alıyor. Büyük Selçuklu Devleti’nin hüküm sürdüğü geniş coğrafyayı üç yıla yakın bir süre içerisinde karış karış dolaşan ekibin yolculuk sırasında yaşadığı anılardan oluşan kitapta ekip üyelerine ait fotoğraflar da bulunuyor.” Şeklindeki arka kapak yazısı ile kitabın genelini özetliyor aslında.
Selçuklu Devleti'nin torunlarına tanıtılması adına her türlü fırsatı değerlendiren ve buna yönelik çalışmalara önderlik eden Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, kitabın sunuş kısmında, “Bu toprakların bizlere yurt olmasını sağlayan, siyasi ve toplumsal açıdan son derece karışık bir dönemde egemen olduğu topraklara refah, mutluluk ve zenginlik getirerek altın bir çağ yaşatan Selçukluların; devlet yapısını, sanatını, mimarisini ve günlük yaşamını ‘Büyük Selçuklu Seyahatnamesi’ ile keşfetmeye devam ediyoruz.”diyor.
Eser, ilk olarak Konya ve çevresi ile başlayıp yıllar süren araştırma ve çalışmalar ile Selçukluların ayak bastığı diğer yerlerin yahut eserlerinin bulunduğu pek çok yerlerin de dahil edilmesiyle neticelenmiş bu sebeple de bugüne kadarki eserlerden daha farklı bir mahiyete bürünmüş.
Proje kapsamına dahil edilen ülkeler, çekimleri yapılacak olan buralardaki eserler, çekim izinlerinin alınması olaylarına şahit oluyor; Büyük Selçuklu Devleti ile ilgili bilgilerinizi yeniden gözden geçirme ve tazeleme fırsatını elde ediyorsunuz. Daha önceden ulaşamadığınız ya da öğrenmediğinizi fark edeceğiniz birçok farklı bilgi ve esere rastlıyorsunuz.
Oldukça akıcı bir dille kaleme alınan eser, sizi ilk olarak Mısır, oradan Filistin, İsrail, Azerbaycan, Suriye, Yemen, Rusya derken, Türkmenistan, İran, Avusturya ve burada sayamayacağım kadar çok ülke ve mekana davet ediyor, eseri hazırlayan grubun yaşadığı sıkıntılar, keşifler ve daha pek çok şeyi onlarla birlikte yaşıyorsunuz.
Örneğin; Oxford Üniversite’si Kütüphanesi’nde yer alan Selçuklu dönemine ait Kuran-ı Kerim’in varlığından haberdar oluyorsunuz. İngiltere’deki en büyük üç ayrı müzedeki Selçuklu eserlerini, İran’daki en önemli tarihi alanlardan birisi olan Zozan sınırları içerisindeki Melik Zozan Medresesi’ni, Buhara yolu üzerindeki Ribat-ı Melik Kervansaray’ını, Ashmolean Müzesi’ndeki gibi Londra’da daha pek çok müzedeki Selçuklu eserlerini,Sangan’daki Pain Mescid-i Camii’ni, Afganistan’daki Ali Şir Nevai’nin mezarını, Gamsar Cuma Camii’ndeki müthiş çini süslemelerini, Mısır’da İmam –ı Şafii Türbesi’ni ve daha neler neler…Yolculuğun ilk başlangıcından son durağına kadar siz de ekibe dahil olabiliyorsunuz.
2009 yılı ortalarında gündeme gelen bu büyük proje, saha çalışmalarına ilk olarak 13 Mart 2010 tarihinde Kahire’ye hareket ile başlıyor. Otuz aya yakın bir sürede tamamlanıyor. Bu süre içerisinde saha araştırmalarının yanı sıra kaynak taramaları ve eserlerle ilgili araştırmalar da yapılıyor.
Cumhurbaşkanlığı tarafından himaye edilen projenin, finansman ayağının Başbakanlık Tanıtma Fonu tarafından karşılandığını ifade eden Ahmet Kuş, “Büyük Selçuklu Devleti’yle ilgili bugüne kadar en kapsamlı çalışma olan projenin başından beri en büyük destekçisi ise Konya Aydınlar Ocağı idi. Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü ve yönetim kurulu çalışmaya başladığımız ilk günden itibaren her aşamada desteklerini bizden esirgemediler. Proje sonucunda ortaya çıkan beş ciltlik kitabın basımı ise Selçuklu Belediyesi tarafından yapıldı.
Projenin çekim aşamalarına Prof. Dr. Haşim Karpuz, Prof. Dr. Osman Eravşar, İbrahim Dıvarcı, Feyzi Şimşek, Ömer Faruk Çetin, Salih Düzgüner ve Tamer Yiğit’le birlikte gittik. Ekibimizin ana kadrosu bu arkadaşlardan oluşuyordu. Projemizin editörlüğünü, Prof. Dr. Haşim Karpuz ve Prof. Dr. Osman Eravşar, belgesel film çalışmalarını ise Yrd. Doç. Dr. Tacettin Şimşek, sadık Yalsızuçanlar, Sercan Yaman, Hüseyin Bestil, Yücel Arzen ve Fatih Sezgin’den oluşan ekip yaptı. Ayrıca grafiker Servet Can’a ve projemizin İngilizce editörü Katharine Branning’e de en kalbi şükranlarımı sunuyorum.
Hepsi de alanında uzman kişiler olan böylesine uyumlu bir ekiple çalışmak benim için büyük bir tecrübeydi. Projede görev alan yol arkadaşlarımın tecrübelerinden ve çalışma yöntemlerinden ziyadesiyle istifade ettim. Aylarca devam eden bu keyifli yolculuk hayatımın en güzel dönemlerinden biriydi. Özellikle kadim İslam şehirlerini görmek ise en önemli sevinç kaynağımdı. Bu proje vesilesiyle Türk-İslam kültürüne ve sanatına hizmet etmeyi nasip ettiği için Rabbime şükürler olsun.” Diye belirtiyor.
Bu farklı eserle bizleri buluşturan Ahmet Kuş ve tüm Proje ekibine teşekkür ediyor, çalışma hayatlarında başarılar diliyorum.
Selametle, ihsanla kalınız.
Kitap ve Yazar Hakkında Bilgiler