Dünyayı kendi isteği doğrultusunda dizayn etmeye çalışan, diğer bir deyişle kendi menfaatlerine uygun biçimde tüm dünya ülkelerine yön verme, biçimlendirme ve ayar yapma girişimlerinde bulunan ABD, Ortadoğu’dan elini bir türlü çekmiyor.
Donald Trump’ın başkanlık seçimleri esnasında söylediği sözlerle, şu anda yaptığı işler büyük çelişki gösteriyor.
Trump seçim kampanyaları devam ederken; “Ortadoğu’ya müdahale için harcadığımız parayı ABD’nin kalkınması için harcasaydık böyle bir ABD daha olurduk” gibi bir laf etti ama, şu anda kendisi de daha önceki başkanların yolunda yürümekten çekinmiyor.
Özellikle İslâm ülkelerini bölüp parçalamak için şeytani planlarını arka arkaya devreye sokan ABD, son günlerde yeni ve daha büyük bir şeytanlık örneği daha sergiliyor.
Türkiye’nin onca uyarılarına rağmen PKK’nın uzantıları olan PYD ve YPG’ye destekten bir türlü vazgeçmeyen ABD, şimdi de Ortadoğu ülkelerini birbirine düşürmenin planını uyguluyor.
Hem Türkiye, hem de tüm İslâm ülkeleri ile ilgili, ne kadar bölme, parçalama ve zayıflatma hamlesi varsa hepsini devreye sokan ABD, bütün bu girişimlerini dost ve müttefik ülke görüntüsü altında yapmakta, büyük bir devlet münafıklığı sergilemektedir.
Daha önceki yıllarda PKK ve uzantılarına gizli gizli yaptığı desteği şu anda açıkça yapmaktan çekinmeyen ABD, yine açıkça FETÖ’yü desteklemekten geri durmuyor ve ne kadar Türkiye düşmanı varsa onlarla sarmaş dolaş görüntü veriyor.
ABD’nin bu tavırlarından destek alan diğer Avrupa ülkeleri de onunla aynı yolda yürüyorlar ve açık bir şekilde Türkiye düşmanlığını destekliyor ve körüklüyorlar.
Bütün bu girişimlerini yetersiz bulan ABD, şimdi de İslâm ülkelerini birbirine kırdırmanın planını devreye koymuş bulunuyor.
Amerika, Türkiye’nin en büyük dostu olan ve bugüne kadar Türkiye’ye maddi ve manevi anlamda büyük katkı sağlayan Katar üzerinden hem Türkiye’ye hem de İran’a ayar vermeye çalışıyor.
Geçen yıl içinde ABD’nin, Suudi Arabistan’ın 750 milyar dolarına el koymasının ardından araları açılan bu iki ülke arasında ne gibi gizli anlaşmalar oldu ise, ABD’nin isteği üzerine, Suudi Arabistan ve bazı İslâm ülkeleri bir anda Katar’a ambargo koyma kararı alıverdiler.
Bu karar kesinlikle sadece Katar ile sınırlı değildir.
ABD, bu planı ile bir değil birkaç hedefe ulaşmak istemektedir.
Bu planın arkasında, öncelikle Katar’ın Türkiye’ye verdiği desteği durdurma ve Türkiye’yi zor durumda bırakma hedefi vardır.
İkinci olarak, “İran’la problemler diyalogla çözülmeli” diyen Katar emirine, “sen misin benim planlarımın zıddına bir talepte bulunan” diyerek Katar’a gözdağı ve korkunun yanında, zor durumda bırakma hedefi vardır.
Üçüncü olarak, İran’a karşı, “ayağını denk al, benim isteğim doğrultusunda hareket etmezsen, hem seni hem de senin lehine talepte bulunan ülkeleri bitiririm” mesajı vardır.
Son olarak da en büyük şeytanlığını ortaya koyarak, İslâm ülkelerini birbirine düşürmenin ve kırdırmanın düğmesine basma ve İslâm ülkeleri arasında yeni bir fitne başlatma hedefi vardır.
İslâm ülkeleri arasında var olan ve sürekli körüklenen etnik ve mezhep ayırımları fitnelerinin yanına, bu defa yeni bir fitne ateşi daha yakılmış olacak, böylece İslâm ülkeleri tam manasıyla birbirine düşürülmüş olacaktır. Büyük Şeytan ABD’nin yeni planı budur.
İslâm ülkeleri, büyük şeytan ABD’nin bu planına gelmemeli ve aralarında var olan ihtilafları görüşüp konuşarak diyalogla çözmenin yollarını arayıp bulmalıdırlar.
Dünyayı istediği kıvama getirmek için her türlü şeytani planlarını uygulamaktan çekinmeyen ABD ve onun yolundan ayrılmayan Avrupa ülkelerinin karşısında, İslâm dünyası büyük bir güç olduğunun farkına vararak birlik ve beraberlik içinde hareket etmelidir.
Bu konuda Türkiye üzerine düşen görevi yapmaktadır ve yapmaya devam edecektir. Yüze Rabbimiz, bizlere en kısa zamanda İslâm birliğini göstersin İnşallah… Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.