Bylock sonrası Konyaspor

M. Mustafa Özdemir

Bu şehrin en önemli markalarından Konyaspor’un adının FETÖ ile Bylock ile yan yana geleceğini de göreceğimiz varmış, gördük…

İstifa ederek doğrusunu yapan Ahmet Şan, giderken yerine vekil tayin ederek, yönetim de “olağanüstü kongre” çağrılarına kulak tıkayıp yola devam kararı alarak “büyük yanlış” yaptı.

Hiç birşey olmamış gibi davranıyorlar!

Konyaspor için olayın vahametinin farkında değiller ya da farkındalar da işlerine gelmiyor…

Çoğu zaten Ahmet Şan’la öteden beri çalışan isimler…

Ayrıca yönetimdeki bir isim hakkında “bylock” soruşturması yürütüldüğü zaten haberlere konu oldu ve kamuoyu öğrendi.

***

Yaşanan süreçten Konyaspor’un zarar görmeden çıkması imkansızdır!

Değil Konyaspor, Galatasaray, Beşiktaş, Barcelona, Juventus olsa zarar görür!

Daha önce hem Türkiye’de hem Avrupa’da yaşanan örnekleri gösteriyor ki böyle süreçlerden takımlar zarar görmüştür!

Süreçten teknik heyetin, futbolcuların da etkilenmemesi mümkün değil!

Hepsi bu ülkenin evlatları…

Onlar, “paramı alırım, işime bakarım” diyecek materyalist, ruhsuz insanlar olarak görmek büyük gaflet ve hadsizlik olur.
Türkiye’de yaşananları, verilen mücadeleyi, FETÖ’yü, neyin ne olduğunu eminim herkes gibi onlar da iyi biliyor…

Onlar da gerektiğinde bu ülke için canlarını seve seve verecek insanlar…

***

Bylock sonrası Konyaspor’a bakış açısı her yerde değişti.

Yönetimin devam kararı alması bakış açısının değişmesine yönelik atılacak adımları da engelledi.

Süper Lig’de herhangi kulübünün başkanı hakkında bylock soruşturması başlatılsa siz ne düşünürsünüz?

PFDK tarafından verilen 5 maçlık haksız “seyircisiz oynama” cezasına karşı hem Konya’dan hem de Konya dışından ciddi bir kamuoyu baskısı oluşmuştu.

Genel beklenti bu cezanın 3 maça indirileceği yönündeydi, bence de indirilecekti.

Sayın Başbakan da Konya’da “Bu cezanın hafifletilmesi için elinden gelen gayreti göstereceğim” dedi.

Ama üç gün sonra “Bylock” skandalı patladı.

“Bylock” skandalından sonra da 5 maçlık ceza Tahkim tarafından onandı.

Sonra da; Vay efendim Konya sahipsiz...

Ne olacaktı?

Siz kulüp başkanının ‘Bylock’tan istifa ettiği, yönetimin de hiç birşey olmamış gibi yoluna devam ettiği bir takımın arkasında durulacağını mı sanıyordunuz?

***

Atiker Konyaspor yönetimi ortaya çıkan karanlık tabloda faturaları başka yerlere kesmeye, günah keçileri bulmaya çalışıyor.

Taraftar sorumlusu yönetici İsa Gürler istifa etti.

“Konyastore” üzerinden “rant” iddialarında bulundu.

Neden bir açıklama yok?!

Bunu söyleyen kulüpte 5 yıldır yöneticilik yapan bir kişi

Konyasporlu tarafların sevgisini kazanmış, spor camiasında karakterli, olgun bir insan olarak bilinen Ali Çamdalı kadro dışı bırakıldı.

Ali, neye, neden itiraz etti?

Hocayla neden, hangi konuda ters düştü?

Takım arkadaşlarından bazıları da Ali’ye destek verdi.

Madem kararlı, disiplinli yönetimsiniz o zaman onları da kadro dışı bırakın!

Son olarak da ‘Sportif Direktör’le yollar ayrıldı.

Yoksa Bülent Akın, transferleri yönetimden habersiz mi yaptı?

Sıradaki günah keçisinin de Mustafa Reşit Akçay olduğunu görmek için kahin olmaya gerek yok…

***

Konyaspor’da sorunun temeli saha içinde değildir.

Saha dışındaki sorunun giderek takıma ve saha içerisine yansımaya başlamasıdır.

Konyaspor acilen olağanüstü kongreye gitmelidir.

Bu yönetimin durduğu her gün, her saat Konyaspor’a zarardır.

Bunu yaşayarak görmenin bedeli ağır olabilir.

İşin sonu küme düşmeye kadar varabilir.

Zaman Konyaspor’un aleyhine işliyor!

 

BASINA AMBARGO
Türkiye’de yalnızlaşan Konyaspor,  maalesef Konya’da da yalnızlaştırılıyor…

İstifa eden Ahmet Şan başlatmıştı ekibi devam ettiriyor: Basına ambargo

Son Marsilya deplasmanında ‘Yeni Haber’e engelleme çabaları sonuç vermeyince olmayınca da açık bir ambargo uygulandı.

Konya Gazeteciler Cemiyeti de sert bir açıklama yaptı ve bunun kabul edilemez olduğunu belirterek Konyaspor yönetimini kınadı.

Eğer bir haberin yanlış ya da yalan olduğunu düşünüyorsanız, iddia ediyorsanız bununla ilgili yollar bellidir.

Cevap ve düzeltme hakkını, tekzip hakkınızı kullanırsınız.

Basın yayın organı da bu haklara saygı göstermek durumundadır.

Yok saygı gösterilmiyorsa o da basın organının yanlışıdır bu durumda hukuki yollara başvurursunuz.

Bunu Konyasporlu yöneticilerin biliyor olmaları gerekiyor!

Üstelik de Konya basını hakikaten, pozitif, ılımlı, iyi niyetli bir yaklaşım tarzına sahiptir.

İstanbul basınını hepimiz okuyoruz, görüyoruz, Anadolu’da Trabzon basınını..

İşte Fenerbahçe’de Aykut Kocaman için 5 hafta sonunda yazılanlar, yapılan haberler.

Basına ayar verme anlayışı aslında son dönemlerde hem spor alanında hem de siyaset ve farklı alanlarda sıkça olmaya başladı.

Konya’da da örneklerine rastlıyoruz.

Bulunduğu makamın ağırlığının taşıma kapasitesinden yoksun isimler, sahibi millet olan makamlar üzerinden kişisel menfaatleri ve egoları için basına ayar vermeye çalışıyor.

Basın yayın organları denetimsiz değildir!

Farklı kurumlarca farklı şekillerde denetlenir.

Ama en büyük denetleyici halktır.

Basın yayın organları da bir nevi insanlar gibidir: her birinin ayrı bir kimliği, kişiliği, karakteri vardır. Kimileri itibar görür, kimileri görmez.

Halk; haberlerini, politikasını, duruşunu, kimliğini beğenmediği yayın organlarını almayarak, okumayarak cezalandırır, itibar da etmez.

Konyaspor yönetimi, Konya basınına ayar verebileceğini düşünüyorsa yanılıyor.

 

 

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.