Cami yapılmasın!

M. Ali Köseoğlu

Aklıselim, sesimizi duydu…

Bizimle birlikte, aynı duyguları paylaşanlar da var…

Kınacı Mescidi’nden bahsediyorum…

Önceki gün yazmıştık.

800 yıllık mescidi onarmak, restore etmek dururken, yıkıp yerine ya da ötesine cami yapmak da neyin nesi diye…

Bir yandan bizim yazımız diğer yandan Anıtlar Kurulu’na ulaşan diğer dilekçeler ‘biz ne yaptık’ dedirtmiş olmalı…

Mesela İbrahim Dıvarcı

Yazmış dilekçeyi, vermiş kurula…

***

Bu arada başka bilgilere de ulaştım ki, sormayın.

Tüyler ürpertici…

Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün 07.05.1987 tarih ve 1088 sayılı yazısı ile Kınacı Mescidi’nin yıkılması istenmiş…

Anıtlar Kurulu, bu başvuruyu şöyle değerlendirmiş:

25.12.1987 tarihli Kurul kararıyla Konya ili merkez 15 pafta, 247 ada, 17 parselde bulunan, kitabesine göre Selçuklu döneminden kalmakla beraber bugün hiçbir mimari özelliği taşımayan Kınacı Mescidi’nin imar uygulamasından sonra yakındaki uygun bir parselde ve aynı isimde ihyası şartı ile yıkılabileceğine karar verilmiştir. Bu nedenle bugün tescil kaydı bulunmayan mescit bu karar uyarınca yıkılabilecektir.

***

Bu nasıl bir ‘koruma’ kararı anlamadım.

Bir yandan ‘kitabesine göre Selçuklu döneminden kalmakla beraber’ diyerek göklere çıkaracaksınız.

Diğer yandan ‘bugün hiçbir mimari özelliği taşımayan’ diyerek yerin dibine sokacaksınız.

Olacak iş değil.

Söyleyeyim olacak iş değil.

***

Madem kitabesi üzerinde ve madem kitabeye göre Selçuklu döneminden kalma…

Eminim ki Anıtlar Kurulu’nda Sanat Tarihçiler de vardır…

Selçuklu dönemi mescitlerinin özelliklerine bakarak bu mescidin ‘ihyası’ kararı çıkarılsa daha iyi değil miydi?

Çok şaşırıyorum…

“Selçuklu Devleti’nin başkenti Konya” diyoruz.

Ahmet Hamdi’den ilhamla “Bir başkent daima başkenttir” diyoruz…

Sonra da Selçuklu’ya dair izleri kürüyüp atıyoruz.

Açık söylüyorum: Kınacı Mescit yıkılıp yerine cami yapılmasın…

Bir de şöyle söyleyeyim ki meramımız doğru anlaşılsın:

Cami yapılsın ama Kınacı Mescit yıkılmasın!

***

Yüreğimize su serpen haberi vereyim…

Bizim yazımız ve Anıtlar Kurulu’na ulaşan tescil başvurusu dilekçeleri değerlendirmeye alınmış.

4 Mayıs Cuma günü Anıtlar Kurulu üyeleri başvuruları değerlendirmek üzere bir araya gelecek.

İnşallah, hayırlı bir sonuç ortaya çıkar da, çocuklarımıza “Şurada Selçuklu’dan kalma Kınacı Mescid vardı” deme zulmüne uğramayız…

***

Şimdi Mehmet Ali Uz abi gayretli bir çalışmayla Mevlana’nın yaşadığı evin yerini tespit etti ya…

İşte şurada, diye gösterilen yerde kocaman betonarme bir bina duruyor.

Bu durum sizin de içinizi acıtmıyor mu?

 

 

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.