Hani çamur denince akla bir sürü şey gelir. Mesela bizim köyde olsa Çamur Ali akla gelir. Çamur yağan yağmur ve kardan sonra ortaya çıkan toprağın suyla olan temasından sonra ortaya çıkan durumdur.
Anneler çamura bulanıp gelen çocuklarına hep kızarlar. Aslında onlar için bir ihtiyaçtır. ama çocuklar çamurda oynar daha bir güzel olurlar. Sevimlidirler. Art niyetleri yoktur. Çamurluk yapmazlar çamurun içinde dahi oynarken. ya hayatın içindeki çamurları ne yapacağız.
Şimdi nerden çıktı bu çamur yazısı, yazı mı kalmadı, Ereğli’de anlatılacak olay, yazacak olay mı yok. Çok var ama içimden yazmak gelmiyor.
Aslında bu gün aklımda Özürlü öğrencilerin başarısını yazmak onlarla deli gibi gururlanmak geliyordu. Sevgili arkadaşım Beden eğitimi öğretmeni Atalay Özen’i tebrik etmek geliyordu. Kaymakamlıkta başarılarının gururunu yüzlerine yansıtmış özürlü gençlerimizi kucaklamak istiyordum.
Onların başarısıyla ne kadar övünsek azdır, Atalay kardeşimi tebrik ediyorum. Çocukların her birini yürekten kutluyorum. Onlar hayatı çamura çevirenlere cevap veriyorlar.
Çamur yazısının asıl nedeni ise yağan karların kalkmasıyla oluşan çamurlu yollar, sokaklar ve sanayi sitesinin haliydi.
Bak aklıma geldi. Anadolu lisesindeki durumu da anlatacaktım. Anadolu Lisesi Ereğli’nin en zeki öğrencilerinin gittiği Belçeağaç köyü içinde bir okulumuz. Şimdi ben okuldaki olumsuzlukları yazınca çamur mu yapmış oluyorum? Okulun açıldığı günden beri tuvaletleri görmeyen ya da görmek istemeyen idarecilerin yaptığı ne oluyor. Okulda ishal olan öğrencinin halini anlatan maili babasından alınca bu konuyu dile getirmek de şart oldu. Yetkililer bu konuya zaten el atacaklardır.
MEDAŞ’tan yeni sanayi sitesine arabayla geçtim. Ama arabada olmama rağmen çamurdan zor geçtim. Sonra sanayi içinde parçacıya uğramam gerekti. İnanın çamura batmamak için yürürken dikkat etmek zorunda kaldım. Bunları da çamur olsun diye yazmıyorum. Olabilir dedim. Bir tarafta toprak olunca çamur olması normal dedim.
Ama akşam bir arkadaşımı evine bırakmak için Yeni bağlar tarafına gidince sanayimizin hiç de çamur olmadığını düşündüm. Araba çamura batmasın diye sokağın içine giremedim.
Tahtaköprü’de hemen köprüden önce sağdaki sokağın bir ucundan diğer ucuna kadar çamur ve yollar bozuk.
Ben bunları çamur olsun diye yazmıyorum. Dün yaşadım diye yazıyorum.