Çanak ustası yaptığı heykellerle dikkati çekiyor

Nevşehir'de yaklaşık 45 yıldır toprağa şekil veren çanak ustası Güleç'in çamurdan yaptığı büst ve heykeller turistlerden yoğun ilgi görüyor- Güleç:- "Sanatçı kişi sürekli düşünür, yeni şeyler tasarlar, düşündükten sonra yapmak işin hamallığı" - "Bugüne ka

NEVŞEHİR (AA) - BEHÇET ALKAN - Nevşehir'in el sanatlarıyla ünlü Avanos ilçesinde yaşayan çanak ustası Erdoğan Güleç, çamura şekil vererek yaptığı büst ve heykellerle dikkati çekiyor.

Çanak ustası babasının yanında çocuk yaşlarda mesleğe atılan 54 yaşındaki Güleç, mesleğinde başarılı eserlere imza atmak için gayret gösteriyor.

İlçede kendisine ait atölyesinde çamurla iç içe bir hayat süren Güleç, Kapadokya bölgesini oluşturan volkanik tüf ve Kızılırmak'ın alüvyonlu topraklarının birleşimiyle ortaya çıkan Avanos toprağına adeta hayat veriyor.

Atölyesinde, her gün tezgah başına geçerek bir öbek çamura şekil vermeye çalışan Güleç, aylar süren uğraş sonunda ortaya çıkan eserlerini, yüksek ısıdaki fırında pişirerek tamamlıyor.

Güleç'in çamura şekil vererek yaptığı büst ve heykeller yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor.

Güleç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, henüz 9 yaşındayken babasının çalıştığı atölyede çamurla tanıştığını ve bir daha kopamadığını belirtti. Yarım asra yakın süreyi çamura şekil vererek geçirdiğini aktaran Güleç, sanatçının daha önce düşünülmemiş ve yapılmamış eserleri yapmak için çaba göstermesi gerektiğine inanarak kendi tarzını oluşturduğunu anlattı.

Güleç, hayal etmenin sanatçının başlıca özelliği olması gerektiğini ifade ederek "Sanatçı kişi sürekli düşünür, yeni şeyler tasarlar, düşündükten sonra yapmak işin hamallığı." diye konuştu.

Çalışmalarında farklı toprak türleri kullandığını dile getiren Güleç, her sabah atölyesine geldiğinde o günkü duygusal durumuna göre çalışmalar yaptığını anlattı. Güleç, büst ve heykel yapımına başlamadan önce toprakla ilgili araştırma yaptığını, bölgedeki toprak türlerinin hangi ürüne uygun olduğunu tespit için analizler yaptırdığını söyledi.

Büst ve heykel yapımının uzun soluklu bir uğraş olduğuna değinen Güleç, eserlerini daha önce Ankara ve İstanbul’da açtığı "Toprağın dili" adlı kişisel sergisinde meraklıların beğenisine sunduğunu aktardı.

- "Sanat hayata çizgi atmaktır"

Güleç, top halindeki çamura aylarca şekil vermeye çalıştığına işaret ederek şöyle devam etti:

"Şekil verdikten sonra kurutup yüksek dereceli fırında pişiriyorum. Bugüne kadar kaç tane büst ve heykel yaptım sayısını bilmiyorum. Sanat çok önemli, bana göre insanı hayvandan ayıran tek şey sanattır. Sanat toplumu düzenler. Sanatçı sorgular, araştırır, yeni buluşlar ortaya çıkarır. Sanatta önce duygu olması gerekiyor, hayata çizgi atmak gibi bir şey. Picasso mesela, hayata öyle bir çizgi atmış ki hala onu konuşup eserlerini tartışıyoruz. O dönem yaşayan birçok zengin vardı ama kimse onları konuşmuyor, hayata çizgi atılabilen kimse ebediyen ismi yaşıyor. Ben, yaptığım eserlerle anılmayı çok isterim ama öyle bir kaygım yok. Sanata bir şeyler katabiliyorsam mutlu olurum."

Meryem Ana başta olmak çok farklı alanlardan kişilerin büst ve heykellerine ziyaretçilerin ilgi gösterdiğine ve zaman zaman kendi büst ve heykellerinin yapılmasını da talep ettiğine dikkati çeken Güleç, bu istekleri de yerine getirmeye çalıştığını kaydetti.

AA

Gündem Haberleri

Depremde vefat eden 408 öğretmenin ismi anıtta yaşatılacak
Enes Güran’ın gözünün altındaki iz, diş izi mi?
Tüm yurt kardan nasibini aldı
CHP Kazandı Kıymete Bindi
Karı gören Ankaralılar Elmadağ'a akın etti