ÇANAKKALE (AA) - Çanakkale'de meydana gelen 5,3'lük iki depremin ardından zarar gören 17 yerleşim biriminde yaralar sarılıyor.
AA muhabirinin edindiği bilgilere göre, 6 Şubat Pazartesi günü saat 06.51'de meydana gelen 5,3 şiddetindeki deprem, en büyük zararı ilçe merkezine 29 kilometre uzaklıkta bulunan Yukarıköy'e yaşattı.
Uykularından depremin sarsıntılarıyla uyanan, evleri yıkılan ya da zarar gören köy halkı, 3 gündür devletin kendilerine sunduğu imkanlarla yaşama tutunuyor.
Çanakkale Valiliği koordinasyonunda Ayvacık Kaymakamlığı, İl Jandarma Komutanlığı, AFAD İl Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, Kızılay Başkanlığı, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, UEDAŞ İl Müdürlüğü, İl Özel İdaresi başta olmak üzere ilgili tüm kurumlar deprem bölgesine kısa sürede intikal edip çalışmalara müdahale etti.
- 454 konut hasarlı
Yukarıköy başta olmak üzere toplam 17 yerleşim biriminde 271'i ağır, 183'ü hafif toplam 454 konut ile 1 kaplıca, 2 cami ve 34 ahır ve depoda ağır hasar tespit edildi. 77 konutun, ön hasar tespit çalışmaları tamamlandı.
Hasar tespit çalışmalarının 11 Şubat Cumartesi gününe kadar bitirilmesi planlanıyor.
- Yaralanan 8 vatandaştan 7'si hastaneden taburcu edildi
Bu arada, depremde yaralanan ve hastanelere kaldırılan 8 vatandaştan 7'si taburcu edildi, tedavisi süren yaralının hayati tehlikesi bulunmuyor.
İlk depremden bu yana çeşitli büyüklüklerde çok sayıda artçı sarsıntının yaşandığı bölgede 4 ambulans, 2 UMKE ekibi ve 1 UMKE acil çadır ünitesi göreve hazır halde bekletiliyor.
- 338 çadır, 200 yaşam konteyneri
AFAD ve Kızılay tarafından bölgeye 338 çadır, bin 52 battaniye, 700 yatak, 200 katalitik soba, 5 şapkalı soba ve 200 aile mutfak seti getirildi.
AFAD Başkanlığından talep edilen 200 yaşam konteynerinden bölgeye ulaşan 44'ünün montajına başlandı.
Çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından köy halkı için hazırlanan 2 bin adet yağmurluk ile 2 bin çift yarına kadar bölgeye ulaştırılacağı öğrenildi.
- "En çok hasarı ise Yukarıköy gördü"
Ayvacık Belediye Başkanı Mehmet Ünal Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremin meydana geldiği ilk dakikalardan itibaren Çanakkale Valisi, Ayvacık Kaymakamı, AFAD ve Kızılay ekipleriyle koordineli olarak bir çalışma yürüttüklerini söyledi.
Şahin, depremin ilk dakikalarında vatandaşların panik yaşadığını ve barınacak yer aramaya başladıklarını hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Çünkü evlerine girmemeleri lazımdı. Zira, buradaki yapı tarzı çok düzgün bir yapı tarzı değil. Taş ve eski binalar. Onun için ilk sarsıntıda bunların bir bölümü zaten yıkıldı. Toplamda 240 tane ev girilemez durumda. Diğerleri de hasarlı. En çok hasarı ise Yukarıköy gördü. Deniz seviyesinden, sıfır rakımdan, 15 kilometre Kazdağları'na doğru, yani Ayvacık ilçesine doğru köylerde yıkım ve zarar var. Ama sevindirici tarafı bunun ölüm yok, 4 yaralımız vardı."
Olumsuz hava şartlarının bölgede etkili olduğunu dile getiren Şahin, şunları aktardı:
"Dün itibariyle çadırlar kuruldu ama yağış olunca tabii zemin toprak çamur oldu. Orada çadırda kalanlara, 'Artık eve girmeyin' diyoruz. İçişleri Bakanlığımızın yaptırdığı geri gönderme merkezimiz var. Burası yeni bir bina. Lüks bir otel niteliğinde. İnsanlarımızı oraya götürdük. Tabii bir kısmı burada kalmak istiyor. Burada evleri eşyaları, koyunları, kuzuları var. Bunlar onların tercihi. Biz belediye olarak ilk gün bin 500 kişilik yemek çıkardık. Daha sonra Kızılay'ın aracı geldi. Biz bin 500 kişilik getirirken onlar 4 bin kişilik yemek verebilecek durumda. O kadar da ihtiyaç yok zaten."
- "Devletimiz her türlü imkanı sunuyor"
Bölgede çok sayıda artçı deprem olduğunu anlatan Şahin, şunları kaydetti:
"Bu gece bile 4 ve üzerinde 5 deprem daha oldu. Bunlar yıkım olmayan köylerde dahi huzursuzluk yaratıyor. Mesela Ayvacık ilçesinin içinde hiçbir şey yok ama insanlar korktuklarından arabada filan kalıyorlar. Tabii bir müddet bu olayı yaşayacağız. Ama devletimiz bizim düşüncemizden daha öte, daha güzel tedbirler almış durumda. Her türlü imkanı sunuyor. Bunlar zaman içinde çadırdan sonra konteynere geçildi. Altyapısı yapıldı, trafolar değişti. Her şey hazır hale getirildi."
- "Allah zeval vermesin devlet yetişti"
Depremin yaşandığı ilk dakikadan itibaren üzerlerindeki şoku atlatan vatandaşlar ise can kaybı olmaması nedeniyle buruk bir sevinç yaşarken, yıkılan evlerinin ve zarar gören eşyalarının üzüntüsünü duyuyor.
Komşularının evinin gözlerinin önünde yıkıldığını belirten köylülerden Bayram Öztürk, "Benim evimde bir şey yok çok şükür. Hep komşularımızın evleri yıkıldı. Allah zeval vermesin devlet yetişti. Şimdi çok iyi. Çadırlarımız geliyor. Evlerimizi kuruyorlar. Bir sıkıntımız yok." dedi.
Değerli eşyalarının yıkılan duvarlarının altında kalması nedeniyle üzgün olduğunu anlatan Esra Akça ise bölgede kendileri için sağlanan yatak, yemek ve ilaç desteği nedeniyle yetkililere teşekkür etti.
- "Yemek, yatak, çadır verildi"
Depreme yatağında uyurken yakalanan ve kolu kırılan Mevlüde Demirbaş da yaşadığı şoku şöyle anlattı:
"Deprem olduğu sırada yatağımdan kalkmaya hazırlanıyordum. Kafamı tam yastığımdan kaldırdım, geri koydum. Baktım ortalık sallanıyordu. Eşim o sıra 'Hemen arkamdan gel.' dedi. O sırada kolum nasıl kırıldı, çatladı bilmiyorum. Devletin yaptığı işlerden çok memnunuz. Yemek verildi, yatak verildi, çadır verildi. Allah'ımıza çok şükür. Can sağlığımız olsun. Ölü olmasın. İlk iki gün evdeki ilacımı bile alamadım. Bu sabah gidip alabildim çok şükür."
Tüm ihtiyaçlarının karşılandığını vurgulayan Fadime Güneş, "Memnunuz, çok memnunuz devletimizden bize çok baktılar. Biz bile kendimiz kendimize böyle bakamazdık burada. Burada bize yemek veriyorlar, yatağımızı veriyorlar, battaniyemizi veriyorlar. Her şeyimizi veriyorlar, ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar." diye konuştu.
Geceyi Ayvacık'ta kendileri için hazırlanan Yabancılar Geri Gönderme Merkezi'nde geçirdikten sonra tekrar köyüne dönen Kıymet Yoldaş ise dün gece sallantı nedeniyle korktuklarını belirtti.
Yoldaş, "Yemeğimizi yedik çok şükür. Yatağımız sıcacıktı. Dün gece de bayağı sallandık. Çok korktuk. 'Bu gece burada mı kalırız yine Ayvacık'taki otele mi gideriz?' Bilmiyorum. Ama köyümüzden de ayrılmak istemiyorum." ifadelerini kullandı.
- 500 yıllık Türkmen köyü
Bu arada, yöresel kıyafetleri ve dışarıya göç vermemeleri nedeniyle yüzyıllardır süren geleneklerini sürdüren Yörük Türkmenlerinin yaşadığı, depremde en çok yıkımın olduğu Yukarıköy 500 yıllık geçmişe sahip.
Şiveleri, birbirlerine bağlılıkları ve hala sürdürdükleri adetleriyle bilinen köy halkı, renkli ve folklorik giysileriyle de dikkati çekiyor. Köy kadınları, sırtlarında taşıdıkları bebekleri, renkli şalvarları ve yazmalarıyla farklı bir görüntü oluşturuyor.
AA