Çanakkale Harbi gelecek nesillerimize sadece 18 Mart’ta anlatılıp geçilemeyecek kadar büyük bir olaydır.. Nasıl Japonlar her doğan Çocuğuna Hiroşima'yı göstererek kendilerine göre Milli şuur vermeye çalışıyorsa bizlerde Çanakkale Destanının tüm boyutlarını nesillerimize aktarmak zorundayız.
Millet olarak devlet olarak kişi olarak bunu yapmak zorundayız.
Anadolu’nun işgali ve Çanakkale direnişi birlik ve beraberliğimizin en büyük ve güzel örneğidir.
Çanakkale; İslam ümmetinin evlatlarının haçlı zihniyetine karşı biner biner, on biner on biner öldüğü dünyada eşi benzeri olmayan şanlı bir direnişin adıdır..
Öyle ki Çanakkale de savaşan ecdadımızın Ne yiyecek ekmeği, ne giyecek çarığı, ne su içecek matarası vardı. Ama onların bir tek şeyleri vardı iman dolu göğüsleri...
Gözlerimizi kırpmadan ölümün üstüne yürüdük, Ölüm üstümüze yürüdü, yaşımıza, başımıza, yârimize, yavuklumuza bakmadan yürüdük...
İşte Çanakkale şuuru budur..
İşte biz bu ruhu asla kaybetmemeliyiz…
Şunu iyi bilmeliyiz ki bu Şuuru kaybettiğimiz anda Osmanlıyı yıkan zihniyet bizi de yıkacak parçalara ayıracak demektir.
Bu gün bize esas ihtiyaç olan birlik Çanakkale de olan o birlik beraberlik ruhudur..
Allah Çanakkale de yaşanan bu ruhu bize unutturmasın..
Çanakkale destanı, imanın destanıdır…
Rabbim tüm şehitlerimize rahmet etsin.
Ümmetin ve ülkemizin birliğini beraberliğini muhafaza etsin. Amin