İSTANBUL (AA) - ZEHRA MELEK ÇAT - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan 3 çocuk annesi Türkan Türkmen Tekin için ailesi evin salonunda hatıra köşesi oluşturdu.
Darbe gecesi 11 yaşındaki kızı Sümeyye'yi evde uyurken bırakan, anahtarı eşinin ablasına "Sümeyye uyuyor, önce Allah'a sonra sana emanet" diyerek veren 52 yaşındaki Tekin, eşi Ramazan Tekin ile Esenler Atışalanı Karakolu'na gelene kadar yolda vatandaşlara da sokağa çıkma çağrısı yaptı.
Burada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Atatürk Havalimanı'na geleceği bilgisini almaları üzerine vatandaşlarla Atatürk Havalimanı'na doğru yürüyüşe geçen Türkan Türkmen Tekin, darbeci askerlerin kullandığı tankın altında kalarak ağır yaralandı. Eşi Ramazan Tekin tarafından hastaneye kaldırılan Türkmen Tekin, şehit oldu.
Cenazeyi defnettikten sonra Demokrasi Nöbetleri'ne katılan Tekin ailesi, anneleri için evin salonunda hatıra köşesi oluşturdu, aile apartmanlarını Türk bayrağı ile kaplattı.
Türkan Türkmen Tekin'in işe Ramazan Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşi ile 1992 yılında evlendiklerini, 2 kız, bir erkek çocukları olduğunu söyledi.
Eşi Türkmen Tekin'i "melek gibi bir insan" olarak yad eden Tekin, "Zor, anlatılmaz. Çok iyi, çok merhametli, yardımsever bir insandı. İhtiyacı olan herkesi doyurdu. Çevresindeki insanlara, 3 çocuğumuza Kur'an-ı Kerim öğretti. Allah ondan razı olsun." dedi.
Tekin, kendisinin ayağından rahatsızlanması nedeniyle eşinin "hayat müşterek" diyerek 2 yıldır çalıştığını anlatarak, 15 Temmuz akşamı eşinin iş çıkışı eve geldiğini sıradan bir gün olduğunu söyledi.
Bir akrabalarından gelen "darbe oluyor" telefonu ile şaşırdıklarını dile getiren Tekin, "Nasıl darbe oluyor? Ülkemizde sıkıntı yok, bir problemimiz yok, iç savaş yok memleketimizde, geçinip gidiyoruz. Televizyonu açtım, 'Son dakika' yazıyor. 5-6 kanal dolaştım hep aynı. Eşim, 'Ramazan ben 2 rekat namaz kılana kadar sen toparlan.' dedi. 'Tamam.' dedim. '5 dakika oturalım.' dedim. 'Vatan elden gidiyor.' dedi. Allah korusun. 11 yaşındaki kızım yatıyordu. Eşim ablamın eline anahtarı veriyor, 'Önce Allah'a sonra sana emanet.' diyor. Oğlumuz Berkay, dışarıdaydı, telefonla aradık onu, eve aldık. Biz yolda yürürken insanları çağırdık." diye konuştu.
- "Hainler sola kırdı"
Tekin, zaman geçtikçe kalabalığın arttığını ifade ederek, Esenler Atışalanı Karakolu'na geldiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Atatürk Havalimanı'nı geleceğini öğrendikten sonra havalimanına doğru yürüyüşe geçtiklerini anlatan Tekin, şunları kaydetti:
"Büyük bir bayrak vardı, çevre yolunda eşimle bayrağımızı bir süre taşıdık. Eşime 'Biraz dinlenelim.' dedim. O lafını hiç unutmayacağım, 'Yok Ramazan, biz yolumuza devam edelim, kefenimiz sırtımızda.' dedi. Biraz daha yürüdük, insanlar 'Tank geliyor.' diye bağırıyormuş, hiç yaşamamışız ki görmedik. Soluma döndüm tank geliyor. Tank arkadan geliyor, sol tarafta bir sürü insan var. Tank hızlı geliyor. Eşime 'Türkan sen kendini bariyerden aşağı bırak, beni boşver.' dedim. Sağa kırarsa beni alsın diye düşündüm. Sol tarafta bir sürü insan var. Hainler sola kırdı. Önce eşime vurdu, benden sonra da 5 şehidimiz daha var. Hiç durmadı, basıp gitmiş. Eşim yerde, eşimin kafatasına vurmuş. Kucakladım, kafatası yumuşak. 'Türkan' diye bağırıyorum, ses yok. Nabız ve kalp çalışıyor. Nasıl hastaneye götüreceğim? Vatandaşlar yardım etti, bir araçla hastaneye gittik. Çok kalabalıktı 15-20 dakikadan önce gidemeyiz diye düşündüm, 4 dakikada hastaneye gittik. Eşimi ameliyata aldılar. Biz hastanedeyken jetler alçak uçuş yaptı korkutmak için. Biz korkmadık. Allah iman gücü verdi. Doktorlar, çağırdı, 'Oturur musun?' dediler. Üstüm hep kan. 'Oturmaya gelmedim.' dedim. Doktor, 'Başınız sağolsun.' dedi. Vatan, millet sağolsun. Eşimi gördüm. Rahmetli, evlendiğimiz gün gibi. Sanki gelinlik giymiş, bembeyaz, güler yüzlü. Doktor, ölmüş dedi ama sanki ölmemişti. Şehit düştü, elhamdülillah. Ben eşimi kaybettim ama vatanımı kaybetmedim. Canım gitti ama vatanım gitmedi. Biz gönül rızasıyla gittik, vatanımız için, geleceğimiz için."
- "Bize bu onuru, bir de vatan bıraktı"
Ramazan ayı sonrası eşinin mutfak alışverişi yaptığını anlatan Tekin, "Şaşırdım, o erzağı ne ben alırım ne de kendi alır. Ama o gün erzağı 1-2 kalem fazla almış. 'Niye kendini yordun?' dedim. 'Öbür ay almayız.' dedi. Öbür ay olmadı, 15 gün sonra şehit oldu. Bize bolluğu, bereketini getirdi. Biz göremedik fakat onlar hissediyormuş. Bize şehitliği bıraktı, bu onuru bıraktı, bir de vatan bıraktı." diye konuştu.
Tekin, eşini kaybetmenin acısını her an yaşadıklarını anlatarak, şöyle devam etti:
"Ben çocuklarımın başında duruyorum ama anne gibi olmuyor. Annenin tırnağı kadar olamayız. Annenin güzelliği, çiçeği, bereketi. Zor bir süreç çocuklar için. Küçük kızım için daha zor. Anne sevgisi lazımken anneyi kaybetti. Büyük kızım da 18 yaşında kaybetti annesini, evlilik nasibi ama zor bir süreç. Biz yine görevimizi yapıyoruz ama anne kadar olamayız. Gururu bizi ayakta tutuyor, bize bıraktığı büyük miras, büyük şeref, şehitlik bıraktı bize. Hayat devam ediyor. Annesiz yaşarız, yarsız yaşarız ama vatansız yaşayamayız."
Oğlunun kendilerine ulaşamaması üzerine amcasını aradığını anlatan Tekin, oğlunun şehadet haberini aldıktan sonra eve gelip 2 rekat namaz kıldığını söyledi.
Eşinin okumayı çok sevdiğini vurgulayan Tekin, eşinin 14 okula adının verildiğini söyledi.
AA