Çarşı Karışır

Arif Köse /ey kavmim

Kanuni Sultan Süleyman bir gün sütkardeşi Şeyh Yahya Efendi’ye mektup yazar ve sorar: “Günün birinde Devlet-i Ali Osman çökmeye yüz tutar mı?”

Yahya Efendi tek kelime ile cevap verir mektuba: “Nemelazım”

Aradan zaman geçer, Kanuni vefat eder, yerine oğlu 2. Selim geçer. Bir gün babası ile Şeyh Yahya Efendi arasındaki bu mektuplaşmayı bulur ama anlayamaz. Yahya Efendiye gider ve durumu sorar. Şeyh, şu cevabı verir:

“Sultanım, bu cevap “Devlet adamları nemelazım derse, halk nemelazımcı olursa evet,                   gün gelir Devlet-i Ali Osman izmihlale uğrar” anlamındadır”

Bugün Osmanlı İmparatorluğu, tarih kitaplarındaki satırlardadır maalesef.

            Nemelazımcılık, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın”cılıktır.

            Nemelazımcılık, “eğ başını, gör işini”ciliktir.

            Nemelazımcılık, “başkası yapsın”cılıktır.

            Aslında nemelazımcılık, bindiğin dalı kesmek, içinde olduğun gemiyi delmektir. Kendine, milletine, devletine ve dinine ihanettir. Bir adım ötesini görememektir, ahmaklıktır, vatan hainliğidir. Belki bu kelimeyi kullanmadığınız için üzerinize almıyorsunuzdur yazılanları, şöyle diyelim “banane”dir nemelazımın günümüzdeki karşılığı.

            “Sizden kim bir kötülük görürse onu eli ile değiştirsin, eğer gücü yetmez ise dili ile değiştirsin, eğer buna da gücü yetmez ise kalbi ile (buğzetsin). Ama bu, imanın en zayıfıdır.” (Sahih-i Müslim, İman, 49)

Allah Resulü ne buyurdu duydunuz mu? “Bananeci, nemelazımcı olmayın” dedi. Ama sen:

- Faizle iş yapan bir tanıdığını uyarmıyorsun, çünkü o kişinin hatırı sana göre Allah’ın hatırından daha önde geliyor

- Televizyonda ahlaksız bir sahne gördüğünde elin asla RTÜK’ün mail adresine gitmiyor bu kötülüğe bir tepki vermek için

- Erkek ve kız neredeyse gözünüzün önünde çiftleşecek ama süt dökmüş kedi gibisiniz

- Yırtık pantolon giyiyor, dövme yaptırıyor insanlar ama kılınız kıpırdamıyor

- Sizin yanınızda yalanlar söyleniyor, o yalanlara ses çıkarmayıp yalanın doğruluğuna şahitlik yapıyorsunuz. Çünkü bananecisiniz.

İslam sosyal bir dindir. Allah’ın en çok kızdığı günahlara bakarsanız, toplumsal içerikli, yapıldığı zaman toplumu etkileyen günahlar olduğunu görürsünüz:

- Akraba ziyaretini kesenden Allah rahmetini keser, çünkü sosyal bir olaydır

- Faiz alıp verene Allah savaş açar çünkü sosyo-ekonomik bir olaydır

- Allah fitne çıkarmayı savaştan daha kötü görür çünkü toplumsaldır

İslam nemelazımcılığı, bananeciliği yasaklar.

Çünkü dinin en önemli emirlerinden biri olan “iyiliği emredip kötülükten alıkoyma”nın tam zıddıdır bananecilik.

         Peki, ne olur iyiliği emretmez, kötülükten sakındırmaz ve bananeci olursak?

Cevap çok basit: Suriye oluruz, Irak oluruz, Yemen oluruz. Delil mi istiyorsunuz? Buyrun:

“Ya iyiliği emreder kötülükten nehyedersiniz, ya da Allah kendi katından yakın zamanda üzerinize bir azap gönderir. Sonra da Allah’a yalvarıp dua edersiniz ama duanız kabul edilmez” (Hadis - Tirmizi)

 

“Şüphesiz ki insanlar zalimi görüp te onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın kendi katından göndereceği bir azabı hepsine umumileştirmesi yakındır”  (Hadis - Tirmizi)

 

Hz. Ebubekir: “Kendilerini engelleyebilecekleri kadar güçleri olduğu halde ümmet, içlerinde Allah’a isyan edenlere engel olmaz ve onlara karşı çıkmazsa, Allah üzerlerine bir bela indirir. Sonra da bu belayı onlardan uzaklaştırmaz” (Kenz 2/138  (Beyhaki’den))

 

“Hz. Ayşe rivayet eder ki, Peygamberimiz buyurdu:

-Allah, içinde amelleri, peygamberlerin amelleri gibi olan 18.000 kişinin de bulunduğu bir şehrin bütün insanlarına azap gönderdi.

- Ya Rasulullah! Amelleri böyle olan bir şehrin insanlarına neden azap gönderilir?

- Allah rızası için kimseye kızıp, kötülüğü nehyetmezlerdi” (İmam Gazali, Kimya-yı Saadet)     Yani ya içinde yaşadığımız milleti günahlarına karşı uyaracağız ya da çarşı karışacak. O evler, arabalar, paralar kar etmeyecek çünkü tehdit büyük.

Din, iyiliği emir kötülükten alıkoyma olmadan ayakta kalamaz.

Peki, senin dinini ayakta tutmak gibi bir derdin var mı ey kardeşim?

Sen kazancını, işyerini ayakta tutmak kadar dinini ayakta tutmak için dertleniyor musun?

Yoksa Din senin için Cuma namazlarından mı ibaret?

            Bu amel toplumun emniyet supabıdır. Yapıldığında iyilikler artar, kötülükler azalır; yapılmadığında kötülükler artar, toplum fesada uğrar. O kötülükler eninde sonunda bizi de mutlaka bulur.

Bencil olmayın. Bir başkasına borcunu ödemeyen tanıdığınıza, borcunu ödemesini söyleyin.

Faizle çalışana, bunun helak edici 7 büyük günahtan olduğunu söyleyin.

Gözünüzün önünde söylenen yalanları, açık saçık giyinen kızları, dövme yaptıran gençleri, imalatında hile yapanları, gıybet edenleri, israf edenleri, zulmedenleri… uyarın.

            Yoksa size olan borç ta ödenmez, size de yalan söylenir, size de hile yapılır,

siz de zulme uğrarsınız. Her şeyden önemlisi kötülükleri uyarmaz, iyiliği tavsiye emretmezseniz, işinizden-evinizden-ailenizden-fabrikanızdan-arabanızdan-paranızdan-vatanınızdan olursunuz.

Anlayın artık,

Ülkeniz batıyorken sizin paranızın olması bir şey ifade etmez.

Salgın bir hastalık yayılıyorken sizin şimdilik sağlıklı olmanız önemsizdir.

Oturma odanızda başlayan yangın sizin bulunduğunuz yere de gelecektir.

Toplumunuz günah içinde yüzüyorken sizin o günahları işlemeyip, ibadet ediyor olmanız sizi kurtarmaz. Allah için uyarmanız, kötülüklere engel olmaya çalışmanız lazım.

            Yoksa? İşte Irak, işte Suriye.

            “Sen günah işliyorsan başkasını uyaramazsın” diyenlere gelsin bu hadis te:

            "Siz iyiliğin tamamını işlemezseniz dahi iyiliği emrediniz. Siz kötülüğün tamamından sakınmasanız dahi kötülükten sakındırınız" (Taberânî)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.