Çaydanlık tanımlı aile

Prof. Dr. Ali Akpınar

Şimdilerde internette ve herkesin dilinde dolaşan bir benzetme var aile ile ilgili olarak:

Kaynana çaydanlık gibidir; fokur fokur kaynar...
Gelin demlik gibidir; sinsi sinsi demlenir...
Oğlan bardak gibidir; bir gelin doldurur, bir de kaynana...
Görümce çay kaşığı gibidir; arada bir gelir ortalığı karıştırır...
Çocuk şeker gibidir; ortalığı tatlandırır...
Kayınpeder de çay tabağı gibidir; okkalıca oturur...

Çaydanlık, demlik, bardak, kaşık, bardakaltı, şeker… Bunların her biri, yerinde özel ve güzel olan şeylerdir.

Aileyi bir bütün olarak görme adına güzel bir teşbih diyebiliriz. Zira bunlardan biri olmadan diğeri tam olmaz. Hepsinin birbirine katkısı vardır. Birbirini tamamlarlar, birbirleriyle bilgi birikimini, tecrübelerini paylaşırlar.

Aile bireyleri hep birbirinin hayrını ve çok daha önemlisi ailenin huzurunu düşünür ve gözetir.

Bireyler bu sorumluluklarının bilincinde hareket etmelidirler. Bu ortak harekette yanlış geleneksel uygulama ve hareketler değil, akla, maslahata uygun etkenler belirleyici olmalıdır.

Yeri ve zamanı gelince her birey kendine düşeni yerine getirmelidir.

Sözgelimi gelin hanım da aile içerisinde teklif ve tenkitlerini rahatlıkla söyleyebilmelidir; kayınvalide yalnızca tenkidleriyle değil, takdir ve teşekkürleriyle de gündeme gelmelidir.

Sözgelimi Kutsal Kitabımız bizlere, müttakîleri öfkelerini yutanlar diye tanıtıyor, bu müttakî sınıfına herkes dâhil olabilir. Buna göre kayınpeder de, damat da, kayınvalide, gelin de öfkesini yutmasını bilmelidir. Affetmesini de.

Ölçüsü din olan böyle bir ailede, neden gelin hanım için için demlensin, derdini içine atıp, sinsice planlar kursun ki? Varsa bir derdi bunu açıkça söyler ve hakkı çiğneniyorsa bunu önlemek için gerekeni yapar.

Böyle bir yuvada anne yerine kaim olan kayınvalide, neden hep kızan ve kızıştıran taraf olsun ki?

Görümce neden tarafları doldurup ortalığı karıştırsın ki?

Akl-ı selim ile hareket etmesi gereken damat neden dolduruşlara gelsin ki?

Tüm bu gelişmeler karşısında, baba yerine kaim olan kayınpeder, neden olumsuz gidişata seyirci kalsın ki?

Yapıp ettiklerini Yüce Allah’ın gördüğünü, bildiğini ve gereğini yapacağına inanan bireyler böyle olabilir mi hiç? Yaptıklarından hesaba çekileceğini bilen aile fertleri bu olumsuz davranışları sergileyebilir mi?

O halde mutlu aile yuvaları için, tüm bireyleri bilinçlendirmek gerekir. Bu konuda aile büyüklerine, gelin ve damadı yeni yuvaya hazırlayacak olan sağdıçlara çok büyük görevler düşmektedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.