Doğum, hayat. Hayatta kalmak, rızık.
Aile, yaşam ve nesebin devamı.
Sevda, evlat ve vatana aşk ile bağlılık.
İman, hak yol ve vatana kalpten bağlılık üzere can verebilmek. Ödül cennet.
Bir millet huzur ve güvenle geleceğinin sağlam temellerini oluşturmak için çalışır. Ülke inşası farklı etnik grupların tuğlaları ile örülerek oluşturulur. Sevdası ‘Vatan bir bütündür ve korumak için ser verir sır verilmez’ ilkesi. Bu şuurla tek devlet, tek bayrak, tek vatan, tek millet duygusu ve sevgisi yürüyüşü. Siyasi ve ekonomik olarak güç ekseninde yerini alma ilerleyişini sürdürebilmek. Devamında hakikat medeniyetini kurabilmek.
Bu haftaki yazımızı milletin yüreğini kanatan acıya ayırdık. Evlat sevgisi ve vatan aşkı, annelerin gözyaşlarında ülkeyi sardı. On üç şehidimizin şahadeti ile..
Küreselci batılı haydutlar illegal terör örgütlerini işgal gücü olarak kullandılar ve kullanmaktalar. İpleri haydutlara bağlı ruhları şeytanlaşmış eşkıya sırtlan sürüsü;
Yol kesip rızık peşinde koşan ve vatan hizmeti yapan mazlumları kaçırarak tutsak ettiler. Fiziksel ve sözlü psikolojik işkenceyle yıllarca zulmettiler. Devlet, evlatlarına kavuşma özlemiyle yanan annelerine, eşlerine, çocuklarına ve vatanlarına kavuşturmak için devlet babalığını gösterdi. Besmele çekip tespit edilen bölgeye operasyon yaparak kavuşturacaktı vatan evlatlarını özlemle yanan sevdiklerine.
Karşıda ise kan içici çakal sürüsü vardı. Çakallar masum insanları kaçırmakla yetinmedi esir hukukunu yok sayıp alçakça katlettiler. Hiç bir vicdan ve insanlık olmadan zalimce yaptılar bu alçaklığı. İnsanlıktan nasipsizler. İnsanlık vasfından adice düştüler belhüm adal sınıfına.
Hikâye şu;
Küresel mutfağın aşçısı BIDEN ve yamakları AB efendiler ülkeyi çökertmek için bir bir çektiler, ülke binasının tuğlalarını. Milletin hayrına olan her şeye ‘’Hayır’’ diyen malzemelerle doldurdular sepetlerini. Solcusu, milliyetçisi, İslâmcısı, trenden inen başıboş kimliksizlerin bir arada olduğu bir sepet.
Mutfakta sepetteki malzemeleri tek tek alıp siyasi kutsalların çekirdeğini temizlemeye başladılar. Çekirdekleri ya çöpe attılar ya da genetiği ile oynadılar. Hepsini muhalefet cephesi kazanına koyup içerisine kendi suyunu, tuzunu, baharatını atıp bir çorba oluşturdular. Acı olarak ta biraz batı ve Avrupalı biberle tatlandırılmış zehirli bir menü sundular topladıkları malzemenin toprağından olan halklara.
Tadı tuzu olmayan mide bulandırıcı batı imalatı çorbayı kabullenmedi yerli ve milli olan halk. Ülkesine yabancılaşmış olanlar şuursuzca önlerine konan çorbayı kaynağını, ustasını bilmeden içtiler.
Bir başka hikâye de ise;
Dişçi ağrılı çürümüş dişin kanal tedavisi ile sinir damarlarını çeker. Dışı diş gibi görünür içini ise dolgu ile doldurur. Diş görünürde sağlam gibi durur ama içi dolgudur aslında.
Aynı batılı haydutların bizim çakma siyasi liderlerin sinirleri alınmış bir diş görünümünü sağladıkların gibi. Bunlar vatanına ağrı ve sancı veren, huzur bırakmayan kokuşmuş siyasi çürüklerdir.
Batılı sepetinde toplananlar ve içi boşalmış diş misali çapsızlar, on üç vatan evladının şahadetinde ses çıkaramadılar. Terörü lanetleyemediler, pkk ismini zikremediler.
Diyarbakır’da evlatlarının kurtarılması ümidi ile bekleyen anneleri ziyaret bile edemediler. Sebep kol kola, omuz omuza yürüdükleri terör örgütü ile ortaklıklarına zarar gelir, oy kaybederiz, efendilerimiz bize kızarlar korkusu ile. BIDEN aşçımız ne der? Yarım ağız cılız bir sesle ölenlere rahmet dileyip terör sözcüğünü söyleyemeyen korkaklıktalar ne yazık ki.
Ülkeye zarar veren eylemlerde göz altına alınan illegal terör ve LGBT sapkınlarını sahiplenmede yarıştılar. Bunların BIDEN kazanında toplananlar olması tesadüf mü? Sizce.
Akıllarından, kalplerinden, analık, babalık, vicdan, şefkat ,vatan sevgisi ve insan olma karakteri alınmış kanal tedavisi uygulanmıştı BİDEN amcalarınca.Teröre laf söylemeyenler utanmadan sıkılmadan operasyon yapan iradeyi suçlayarak şehitlerimize saygısızlık aymazlığında bulundular.Yuh olsun!.. Kalbi ve beyni satılmışlara.
Siz bu ülkede doğmadınız mı?
Bu ülkenin toprağından beslenmediniz mi?
Suyunu kana kana içip kırlarında dağlarında temiz hava solumadınız mı?
Bu ülkeye ihanette kutsal siyasi ilkeniz ve ahlakınıza ne oldu?
Sizler neden batılı haydutların köleliğine soyundunuz?
Dönün şanlı geçmişinizle kucaklaşın, tövbe edin!..
Kölelik size esaret, atalarınıza ihanettir. Hiç akletmez misiniz?
Şehitliğin kutsallığı, büyüklüğü, mertebesini anlamayan beyinsizlerden olmayın...
Türkiye gücü ve yükselişinin önüne çıkarılacak tüm alçaklara karşı can veren serdarlarımız hiç eksilmeyecek.
Kışın ortasında sarp dağların içerisinde açan on üç kardelen, cennet çiçeği olarak Allah huzuruna nur olarak intikal ettiler. Resulullah kollarını açıp karşıladı onları...
Elhamdülillah...