Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erol Özmen, cep telefonu bağımlılığının bir "21. yüzyıl hastalığı" olduğunu, aile içi ilişkilere ciddi zarar verebilen, öğrencilerin okul başarısını olumsuz etkileyen bu bağımlılığın terapi ile tedavi edilebileceğini belirtti.
Prof. Dr. Erol Özmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada cep telefonlarının günlük yaşamın vazgeçilmezleri arasına girdiğini ancak bu özelliğinin bir yan etkisi olarak bağımlılık haline gelebildiğini ifade etti.
Cep telefonu bağımlılığının en önemli göstergeleri arasında kullanımının denetim altına alınamaması, kişinin yaşamını ve diğer insanlarla ilişkilerini olumsuz etkilemesinin bulunduğunu anlatan Özmen, "Örneğin cep telefonunu bağımlılık düzeyinde kullanan öğrencilerin okul başarısı düşer. Çocukların psikososyal gelişimini olumsuz etkiler, çocukların sosyal ortamlardan uzaklaşmasına, iletişim kurma becerilerinin gelişmemesine yol açar." dedi.
Aşırı internet ve cep telefonu kullanımı sebebiyle aile içi ilişkilerin de bozulabildiğini, bu yönde kendilerine ulaşan çok sayıda vakanın bulunduğunu kaydeden Özmen, eşlerin birbirlerine ve çocuklarına gereken ilgiyi göstermemesiyle sonuçlanan vakaların aile içi iletişimde ciddi sorunlara neden olabildiğine işaret etti.
Tedavisi zor ama mümkün
Cep telefonu bağımlılığının sosyal kaygı bozukluğu ve depresyon gibi rahatsızlıkları tetiklediğine değinen Özmen, bu bağımlılıktan kurtulmanın zor olduğunu, genel kabul görmüş, standart bir tedavisinin bulunmadığını belirtti.
Prof. Dr. Özmen, hastanın bu bağımlılığın farkında olması ve kararlı bir şekilde mücadele etmesinin şart olduğuna dikkat çekerek, şu bilgileri verdi:
"Her bağımlılıkta olduğu gibi cep telefonu da kişiye kendisini iyi hissettirir. Bu nedenle bırakmak zor olabilir. Örneğin kırılgan kişilik yapısına sahip bir kişi için yüz yüze ilişki kurmaktansa insanlarla cep telefonu ile ilişki kurmak daha kolay gelir. Yine başkaları tarafından beğenilme gereksinimi içinde olan kişi, cep telefonundan sosyal medya aracılığı ile bu gereksinimini karşılıyor olabilir.
Aşırı cep telefonu kullanımından kurtulmak isteyen kişide öncelikle bu gereksinimin kaynaklarının belirlenmesi gerekir. Bu bağımlılıktan kurtulmaya çalışırken ilk günlerin zorlu geçeceği unutulmalıdır. Adeta yeni bir yaşam tarzı oluşturuluyor. Kişinin baş etmekte zorlandığı konularla yüzleşecek olması ilk günlerde çeşitli sıkıntıların yaşanmasına neden olur.
Sosyal ve iş yaşamı için günümüzün en önemli gereçlerinden birisi olan cep telefonundan kişiyi tümüyle mahrum bırakmak tedavinin bir parçası olarak düşünülemez. Fakat kontrollü, belirlenmiş biçimlerde ve zamanlarda kullanım, cep telefonu bağımlılığından kurtulmada yararları olabilir. Bu bağımlılığın asıl tedavisi kişinin cep telefonu bağımlılığını yaratan ve pekiştiren psikolojik sorunların terapi ile giderilmesidir."
Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erol Özmen, cep telefonu bağımlılığının bir "21. yüzyıl hastalığı" olduğunu, aile içi ilişkilere ciddi zarar verebilen, öğrencilerin okul başarısını olumsuz etkileyen bu bağımlılığın terapi ile tedavi edilebileceğini belirtti.
Prof. Dr. Erol Özmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada cep telefonlarının günlük yaşamın vazgeçilmezleri arasına girdiğini ancak bu özelliğinin bir yan etkisi olarak bağımlılık haline gelebildiğini ifade etti.
Cep telefonu bağımlılığının en önemli göstergeleri arasında kullanımının denetim altına alınamaması, kişinin yaşamını ve diğer insanlarla ilişkilerini olumsuz etkilemesinin bulunduğunu anlatan Özmen, "Örneğin cep telefonunu bağımlılık düzeyinde kullanan öğrencilerin okul başarısı düşer. Çocukların psikososyal gelişimini olumsuz etkiler, çocukların sosyal ortamlardan uzaklaşmasına, iletişim kurma becerilerinin gelişmemesine yol açar." dedi.
Aşırı internet ve cep telefonu kullanımı sebebiyle aile içi ilişkilerin de bozulabildiğini, bu yönde kendilerine ulaşan çok sayıda vakanın bulunduğunu kaydeden Özmen, eşlerin birbirlerine ve çocuklarına gereken ilgiyi göstermemesiyle sonuçlanan vakaların aile içi iletişimde ciddi sorunlara neden olabildiğine işaret etti.
Tedavisi zor ama mümkün
Cep telefonu bağımlılığının sosyal kaygı bozukluğu ve depresyon gibi rahatsızlıkları tetiklediğine değinen Özmen, bu bağımlılıktan kurtulmanın zor olduğunu, genel kabul görmüş, standart bir tedavisinin bulunmadığını belirtti.
Prof. Dr. Özmen, hastanın bu bağımlılığın farkında olması ve kararlı bir şekilde mücadele etmesinin şart olduğuna dikkat çekerek, şu bilgileri verdi:
"Her bağımlılıkta olduğu gibi cep telefonu da kişiye kendisini iyi hissettirir. Bu nedenle bırakmak zor olabilir. Örneğin kırılgan kişilik yapısına sahip bir kişi için yüz yüze ilişki kurmaktansa insanlarla cep telefonu ile ilişki kurmak daha kolay gelir. Yine başkaları tarafından beğenilme gereksinimi içinde olan kişi, cep telefonundan sosyal medya aracılığı ile bu gereksinimini karşılıyor olabilir.
Aşırı cep telefonu kullanımından kurtulmak isteyen kişide öncelikle bu gereksinimin kaynaklarının belirlenmesi gerekir. Bu bağımlılıktan kurtulmaya çalışırken ilk günlerin zorlu geçeceği unutulmalıdır. Adeta yeni bir yaşam tarzı oluşturuluyor. Kişinin baş etmekte zorlandığı konularla yüzleşecek olması ilk günlerde çeşitli sıkıntıların yaşanmasına neden olur.
Sosyal ve iş yaşamı için günümüzün en önemli gereçlerinden birisi olan cep telefonundan kişiyi tümüyle mahrum bırakmak tedavinin bir parçası olarak düşünülemez. Fakat kontrollü, belirlenmiş biçimlerde ve zamanlarda kullanım, cep telefonu bağımlılığından kurtulmada yararları olabilir. Bu bağımlılığın asıl tedavisi kişinin cep telefonu bağımlılığını yaratan ve pekiştiren psikolojik sorunların terapi ile giderilmesidir."Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erol Özmen, cep telefonu bağımlılığının bir "21. yüzyıl hastalığı" olduğunu, aile içi ilişkilere ciddi zarar verebilen, öğrencilerin okul başarısını olumsuz etkileyen bu bağımlılığın terapi ile tedavi edilebileceğini belirtti.
Prof. Dr. Erol Özmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada cep telefonlarının günlük yaşamın vazgeçilmezleri arasına girdiğini ancak bu özelliğinin bir yan etkisi olarak bağımlılık haline gelebildiğini ifade etti.
Cep telefonu bağımlılığının en önemli göstergeleri arasında kullanımının denetim altına alınamaması, kişinin yaşamını ve diğer insanlarla ilişkilerini olumsuz etkilemesinin bulunduğunu anlatan Özmen, "Örneğin cep telefonunu bağımlılık düzeyinde kullanan öğrencilerin okul başarısı düşer. Çocukların psikososyal gelişimini olumsuz etkiler, çocukların sosyal ortamlardan uzaklaşmasına, iletişim kurma becerilerinin gelişmemesine yol açar." dedi.
Aşırı internet ve cep telefonu kullanımı sebebiyle aile içi ilişkilerin de bozulabildiğini, bu yönde kendilerine ulaşan çok sayıda vakanın bulunduğunu kaydeden Özmen, eşlerin birbirlerine ve çocuklarına gereken ilgiyi göstermemesiyle sonuçlanan vakaların aile içi iletişimde ciddi sorunlara neden olabildiğine işaret etti.
Tedavisi zor ama mümkün
Cep telefonu bağımlılığının sosyal kaygı bozukluğu ve depresyon gibi rahatsızlıkları tetiklediğine değinen Özmen, bu bağımlılıktan kurtulmanın zor olduğunu, genel kabul görmüş, standart bir tedavisinin bulunmadığını belirtti.
Prof. Dr. Özmen, hastanın bu bağımlılığın farkında olması ve kararlı bir şekilde mücadele etmesinin şart olduğuna dikkat çekerek, şu bilgileri verdi:
"Her bağımlılıkta olduğu gibi cep telefonu da kişiye kendisini iyi hissettirir. Bu nedenle bırakmak zor olabilir. Örneğin kırılgan kişilik yapısına sahip bir kişi için yüz yüze ilişki kurmaktansa insanlarla cep telefonu ile ilişki kurmak daha kolay gelir. Yine başkaları tarafından beğenilme gereksinimi içinde olan kişi, cep telefonundan sosyal medya aracılığı ile bu gereksinimini karşılıyor olabilir.
Aşırı cep telefonu kullanımından kurtulmak isteyen kişide öncelikle bu gereksinimin kaynaklarının belirlenmesi gerekir. Bu bağımlılıktan kurtulmaya çalışırken ilk günlerin zorlu geçeceği unutulmalıdır. Adeta yeni bir yaşam tarzı oluşturuluyor. Kişinin baş etmekte zorlandığı konularla yüzleşecek olması ilk günlerde çeşitli sıkıntıların yaşanmasına neden olur.
Sosyal ve iş yaşamı için günümüzün en önemli gereçlerinden birisi olan cep telefonundan kişiyi tümüyle mahrum bırakmak tedavinin bir parçası olarak düşünülemez. Fakat kontrollü, belirlenmiş biçimlerde ve zamanlarda kullanım, cep telefonu bağımlılığından kurtulmada yararları olabilir. Bu bağımlılığın asıl tedavisi kişinin cep telefonu bağımlılığını yaratan ve pekiştiren psikolojik sorunların terapi ile giderilmesidir."
Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erol Özmen, cep telefonu bağımlılığının bir "21. yüzyıl hastalığı" olduğunu, aile içi ilişkilere ciddi zarar verebilen, öğrencilerin okul başarısını olumsuz etkileyen bu bağımlılığın terapi ile tedavi edilebileceğini belirtti.
Prof. Dr. Erol Özmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada cep telefonlarının günlük yaşamın vazgeçilmezleri arasına girdiğini ancak bu özelliğinin bir yan etkisi olarak bağımlılık haline gelebildiğini ifade etti.
Cep telefonu bağımlılığının en önemli göstergeleri arasında kullanımının denetim altına alınamaması, kişinin yaşamını ve diğer insanlarla ilişkilerini olumsuz etkilemesinin bulunduğunu anlatan Özmen, "Örneğin cep telefonunu bağımlılık düzeyinde kullanan öğrencilerin okul başarısı düşer. Çocukların psikososyal gelişimini olumsuz etkiler, çocukların sosyal ortamlardan uzaklaşmasına, iletişim kurma becerilerinin gelişmemesine yol açar." dedi.
Aşırı internet ve cep telefonu kullanımı sebebiyle aile içi ilişkilerin de bozulabildiğini, bu yönde kendilerine ulaşan çok sayıda vakanın bulunduğunu kaydeden Özmen, eşlerin birbirlerine ve çocuklarına gereken ilgiyi göstermemesiyle sonuçlanan vakaların aile içi iletişimde ciddi sorunlara neden olabildiğine işaret etti.
Tedavisi zor ama mümkün
Cep telefonu bağımlılığının sosyal kaygı bozukluğu ve depresyon gibi rahatsızlıkları tetiklediğine değinen Özmen, bu bağımlılıktan kurtulmanın zor olduğunu, genel kabul görmüş, standart bir tedavisinin bulunmadığını belirtti.
Prof. Dr. Özmen, hastanın bu bağımlılığın farkında olması ve kararlı bir şekilde mücadele etmesinin şart olduğuna dikkat çekerek, şu bilgileri verdi:
"Her bağımlılıkta olduğu gibi cep telefonu da kişiye kendisini iyi hissettirir. Bu nedenle bırakmak zor olabilir. Örneğin kırılgan kişilik yapısına sahip bir kişi için yüz yüze ilişki kurmaktansa insanlarla cep telefonu ile ilişki kurmak daha kolay gelir. Yine başkaları tarafından beğenilme gereksinimi içinde olan kişi, cep telefonundan sosyal medya aracılığı ile bu gereksinimini karşılıyor olabilir.
Aşırı cep telefonu kullanımından kurtulmak isteyen kişide öncelikle bu gereksinimin kaynaklarının belirlenmesi gerekir. Bu bağımlılıktan kurtulmaya çalışırken ilk günlerin zorlu geçeceği unutulmalıdır. Adeta yeni bir yaşam tarzı oluşturuluyor. Kişinin baş etmekte zorlandığı konularla yüzleşecek olması ilk günlerde çeşitli sıkıntıların yaşanmasına neden olur.
Sosyal ve iş yaşamı için günümüzün en önemli gereçlerinden birisi olan cep telefonundan kişiyi tümüyle mahrum bırakmak tedavinin bir parçası olarak düşünülemez. Fakat kontrollü, belirlenmiş biçimlerde ve zamanlarda kullanım, cep telefonu bağımlılığından kurtulmada yararları olabilir. Bu bağımlılığın asıl tedavisi kişinin cep telefonu bağımlılığını yaratan ve pekiştiren psikolojik sorunların terapi ile giderilmesidir."