ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakmak istiyoruz ama tabi bunu içine sindiremeyen ve Türkiye'yi karıştırmak isteyenler olabilir, vardır da. Eğer bir bedel ödemek gerekiyorsa, bu bedeli vatandaş değil, gerekirse biz rahatlıkla ödeyebiliriz." dedi.
Kılıçdaroğlu, CNN Türk televizyonunda katıldığı canlı yayında, Artvin'de konvoyuna gerçekleştirilen saldırıyı ve güncel konuları değerlendirdi.
Saldırının ardından AK Parti'li bir gencin kendisine yönelik hazırladığı klibi nasıl bulduğunun sorulması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "Dün de ben izledim. Son derece memnun oldum. Yenikapı mitinginde yaptığım konuşmadan belli bölümler var, daha önce bizim televizyon programları sırasında seçimlerde kullandığımız tanıtım filmlerinden belli bölümler müzik eşliğinde yapılmış. Oldukça güzel, yürekten kutluyorum." ifadesini kullandı.
Siyasette son dönemde ortaya çıkan tabloya değinen Kılıçdaroğlu, siyasetin uzlaşma zemini üzerine oturması gerektiğini vurgulayarak, "Muhalefetin her söylediği yanlış, iktidarın her söylediği doğru" gibi bir algıdan Türkiye'nin kurtulması gerektiğini bildirdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin gerginliğin ve kutuplaşmanın ötesine taşınması halinde sorunların daha rahat çözülebileceğini ifade ederek, "Ülkenin sorunları var ve bu ülke bizim ülkemiz. Biz bu ülkede yaşıyoruz. Gideceğimiz başka bir yer yok. Kendi ülkemizin büyümesi, kalkınması, sorunlarını aşması, terörü bitirmesi, bütün dünyada saygınlık kazanması ve bölgesinde saygınlık kazanması, sorun çıktığı zaman başvurulan bir ülke olması bizim en büyük arzularımızdan birisi. Bu devleti de o amaçla kurduk. Cumhuriyet o anlayışla inşa edildi. Bu felsefeden uzaklaştıkça başımız hep belaya girmiştir." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Artvin'in Şavşat ilçesinde konvoyuna terör örgütü mensuplarınca düzenlenen saldırı esnasında neler yaşadıklarını anlattı.
Ardanuç Belediyesi Binası'nın açılışını 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle gerçekleştiremediklerini, açılışı ertelediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Şavşat'a, oradan Ardanuç'a geçecektik. Şavşat'ta küçük bir toplantı yaptık. Vatandaşlarla çay, kahve içtik. Daha sonra konvoyla Ardanuç'a doğru yola çıktık. Herhangi bir sorun yoktu. Olağanüstü güzel bir bölge. Çok güzel, yeşil çam ağaçları olağanüstü. Dar bir vadiden giderken, birdenbire araçlar durdu. Biz neden durduğunu merak ettik. Gözlemlediğim kadarıyla güvenlik görevlileri uzun namlulu silahlarla çıktılar. Dikkatli olmamız gerektiği yönünde bize uyarı yapıldı. Sonra bizim bulunduğumuz araç, dağın yamacına iyice yaklaştırıldı, yukarıdan gelecek olan saldırılara karşı bir önlem olarak... Birdenbire silahlar patladı, ateş ediliyordu. Tam vadinin ortasındaydık, iki tarafta yüksek tepelerde... PKK ile bir çatışma olduğu bize söylendi. Bir süre sonra bir ambulans, yanımızdan hızla geçti. Çatışma dolayısıyla yaralıların olduğu ambulansın yaralıları alıp, hastaneye götürmesi gerektiği söylendi. Arkasından tekrar ikinci bir çatışma oldu. Koruma ileride roketatar füze ile bize saldırı olabileceğini ve oraya ateş ettiğini ve onu vurduğunu söyledi."
Kılıçdaroğlu, çatışma bölgesinde beklemesinin riskli olduğunun ve zırhlı araçla Ardanuç'a gidemeyeceğinin kendisine iletildiğini belirterek, daha sonra Şavşat'a yakın bir bölgede Karayolları'nın yerine gittiklerini anlattı.
Jandarmaya ait zırhlı bir aracın çatışmalardan bir süre sonra gelip, kendilerini aldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Oradan zırhlı araçla Karayolları'nın bulunduğu bölgeye gittik. Orada Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan telefonla aradılar, geçmiş olsun dileklerini ilettiler." dedi.
- "Telefonla ilk arayan İçişleri Bakanı Ala"
Kemal Kılıçdaroğlu, saldırının ardından kendisini ilk arayanın İçişleri Bakanı Efkan Ala olduğunu ve kendisine "Her türlü önlemi aldıklarını" ifade ettiğini aktardı.
"Diğer bakanlar, partilerin genel başkanları aradılar" diyen Kılıçdaroğlu, "HDP'den Selahattin Bey, 'Ben Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeyim. Yeni duydum geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.' dedi. Kendisine teşekkür ettim. Arkasından bize Karayolları'nın bulunduğu yerin de güvenlikli olmadığını, her an oranın da bir roketatar ve füze ile vurulabileceğini söylediler. Teröristlerin o bölgede iki gün önce görüldüklerini bize söylediler. Güvenlik güçleri oradan ayrılıp, Şavşat'a gidelim dediler ve Kaymakam Bey'in makamına gittik." ifadelerini kullandı.
Konvoyuna saldıranları görüp görmediğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, herhangi bir kimseyi görmediğini ancak silah seslerini duyduğunu vurguladı.
Artvin'e gerçekleştireceği ziyaret öncesinde o noktada bir çatışma olduğu ve riskli bir bölge olduğunun kendisine iletip iletilmediğinin sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Hayır söylemediler. Bir süre sonra Efkan Bey tekrar aradılar. Bir helikopter tahsis ettiklerini ve o helikopterle bizim istediğimiz noktaya gidebileceğimizi ifade ettiler. Bizim tabi Ardanuç'a gitme kararlılığımız vardı. Tören yapmıştık, programımızı iptal etmedik, helikopterle Ardanuç'a gittik. Erzurum üzerinden de Ankara'ya geldik." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Kendisine yönelik suikast girişimi olacağının gündeme getirildiğinin" belirtilmesi üzerine, 15 Temmuz darbe girişimi gecesini anlattı.
- "Bana yönelik bir suikast ihtimalinin çok güçlü olduğu ifade edildi"
16 Temmuz'da uçaklar kalkmadığı için Bakırköy'den Pendik'e, deniz aracı ile gittiğini ve Ankara'ya karayolu ile döndüğünü, TBMM'de dört siyasi parti genel başkanının konuşma yaptığı programın ardından, akşam evine döndüğünü bildirdi.
Eve döndüğünde bir süre sonra güvenlik güçlerinden bir duyumun kendisine iletildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Bulunduğumuz odada elektrik yanmamasını, bulunmadığımız odada elektriğin yanmasını istediler. Bana yönelik bir suikast ihtimalinin çok güçlü olduğu ifade edildi. Önlem almamız da istendi. Bizim alabileceğimiz önlem sadece oydu. Çok güçlü bir ihtimal olduğu ifade edildi. Apartmanın girişinde bir koruma var. Bizim alacağımız fazla bir önlem yok ama gerçekten sıkıntılı bir tabloydu." dedi.
- "Koruma sayım artırıldı, korumalara uzun namlulu silah verildi"
Bu konuda İçişleri Bakanlığı'ndan da kendisini aradıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, koruma sayısının da artırılacağının kendisine iletildiğini ifade etti.
Bunun üzerine uzun namlulu silahların da korumalara tahsis edildiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Biz Ardanuç'a giderken benim korumalarda daha önce görmediğim uzun namlulu silahları orada gördüm. Allah'ın verdiği bir can. Biz siyasetle uğraşıyoruz, ülkenin çıkarları için mücadele ediyoruz. Hiçbir kişisel beklentimiz yok. Kişisel çıkarımız yok. Ülkenin daha güzel ve huzurlu olmasını istiyoruz. Çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakmak istiyoruz ama tabi bunu içine sindiremeyen ve Türkiye'yi karıştırmak isteyenler olabilir, vardır da. Eğer bir bedel ödemek gerekiyorsa, bu bedeli vatandaş değil, gerekirse biz rahatlıkla ödeyebiliriz."
Bölücü terör örgütü PKK'nın konvoyuna neden saldırdığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Anamuhalefet partisinin Genel Başkanı'nın bir suikasta kurban gitmesi herhalde 'Türkiye'yi daha fazla karıştıracaktır, dengeleri sarsacaktır' diye düşünmüş olabilirler. Bunun için böyle bir saldırı düşünmüş olabilirler. Bizim istihbarat örgütümüz yok. Bu bilgileri toplayan devletin istihbaratı." değerlendirmesinde bulundu.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'dan bir uyarı alıp almadığı ve telefonda görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, sadece İçişleri Bakanlığı Müsteşarı ve emniyet istihbarat ile görüştüğünü kaydetti.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"PKK Türkiye'nin çıkarlarını savunan bir örgüt değil. Kendi hedefleri ve amaçları var. Türkiye'de daha istikrarsız bir ortam yaratmak için terör eyleminde bulunuyorlar. Bunun için tabi Türkiye'nin iktidarı ve sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek odaları ile teröre karşı hep birlikte ortak tavır takınması lazım. Teröre karşı bütün kesimlerin bir araya geldiğine inanıyorum. Bu giderek zaman içinde alt yapı olarak toplumun önüne çıkacaktır. Terörden hepimiz şikayetçiyiz. IŞİD terörünü düşünün, çok sayıda çocuk hayatını kaybetti. Dün Cizre'yi düşünün, 11 güvenlik görevlimiz hayatını kaybetti, ağır yaralılarımız var. Türkiye'nin bunları aşması lazım."
(Sürecek)
AA