KOCAELİ (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İngiltere'nin AB'den çıkması yönünde bir karar çıktı. İngiltere Başbakanı Cameron istifa etti. Buradaki sorun, 'Türkiye AB'ye üye olacak mı olmayacak mı sorusunun ötesinde, 'Türkler AB'ye girecek, o zaman biz girmeyelim' diyorlar. Türkiye üzerinden negatif bir propaganda yapılıyor. " dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin iftar programı için geldiği Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde, bir radyo programının canlı yayınında gündemle ilgili açıklamalarda bulundu.
Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin 2002'de iktidara geldiğinde Türkiye'de terörün sıfır olduğunu, ancak 14 yılda Türkiye'nin kan gölüne döndüğünü öne sürdü.
Her gün şehit haberleri geldiğini, bu durumun kendilerini derinden yaraladığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Analar ağlamayacak" vaadinde bulunan hükümetin, terör örgütüyle masaya oturduğunu kaydetti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Kıbrıs çıkarmasında bile bu kadar şehit vermedik, 7 Haziran'dan bu yana. Neredeyse, 600'e yakın şehit var. Yazık, günah değil mi vatan evlatlarına." diye konuştu.
Şehit cenazelerinde kendisine yönelik tepkilere de değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Burada iki şeyin üzerinde durmamız gerekiyor. Birincisi şu. Şehit cenazesine gitmişsiniz, cenaze namazını kılıyorsunuz. Saftasınız. Orada imam helallik istiyor, helalliği veriyorsunuz. Camide bu tür bir olayın olması doğru değildir. Kurşun atılması doğru değildir. Çünkü siz şehide saygısızlık yapıyorsunuz, ailesine, cemaate saygısızlık yapıyorsunuz. İbadet yerine saygısızlık yapıyorsunuz, dolayısıyla İslam'a saygısızlık yapıyorsunuz. Bir tepki olabilir mi, olabilir. Ama bu tepki makul ölçüler içerisinde olmalı. Siyasetçiye bir tepki gelebilir mi, gelebilir. Nerede gelir? Caddede gelir, sokakta gelir, bir başka yerde gelir. Bunlar makul karşılayabilirsiniz ama şehit hepimizin şehididir. O makama ulaşan kişiye hepimizin saygı göstermesi gerekir."
"Siz öyle bir tepkiyi Anamuhalafet partisi genel başkanına hangi gerekçe ile yapıyorsunuz" diyen Kılıçdaroğlu, terörle mücadelenin kendilerinin değil, hükümetin görevi olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu, terörle mücadele konusunda hükümete açık kredi verdiklerine işaret ederek, "En son dokunulmazlıkları getirdiler. Tamam, evet çıktı. Hiç bir gerekçe ileri süremezsiniz artık. Kalkıpta 'ben terörü önleyecektim ama önümde şu engel vardı' diyemezsiniz. Böyle bir gerekçeyi elde tutamazsınız. 'Dokunulmazlık bizim için önemlidir, bunu kaldırırsak terörü önleriz' dediler. Buyurun, onu da kaldırdık. Şimdi yetki istiyorlar, her türlü yetkiyi de veriyoruz size, buyurun. Ama bütün bunlara rağmen bakın bugün 6 şehidimiz geldi. Neden? Çünkü ülke iyi yönetilmiyor, sağlıklı yönetilmiyor. İşi ehline vermediğiniz sürece sorunu çözemezsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın terörle ilgili söylediklerinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce şehitler için kelle sözünü kullanmıştı. Kelle sözünü kullanan birisi, terör sorununu çözemez. Dün yaptığı konuşmada kullandığı cümle, 'Teröristler kadar gururlu ve onurlu olmalıyız' ne demek Allah aşkına. Teröristlerin onurlu ve gururlu insanlar olduğunu kabul ediyor bu ülkenin cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişi. Bunun söyleyen bir kişinin, o makamda, o koltukta bir saat dahi oturmaması lazım. Eğer sen teröristleri onurlu ve gururlu kişiler olarak tanımlıyorsan, peki bu ülkenin masum insanlarını nasıl tanımlayacağız. Onları onursuz ve gurursuz insanlar olarak mı tanımlayacağız. Bir ülkenin cumhurbaşkanı ağzından çıkan sözcüğü bilmeli. Nasıl bir cumhurbaşkanıdır bu? Kimin sözcülüğünü yapıyor? Açıkça söylüyorum, terör örgütünün sözcülüğünü yapıyor."
- "Türkiye üzerinden negatif bir propaganda yapılıyor."
Hükümetin dış politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Herkesle kavgalı olan bir Türkiye, iyi yönetilmeyen bir Türkiye demektir. Oysa biz cumhuriyeti kurduğumuzda temel bir kuralımız vardı. Hem ülkemizde barış olsun, hem dünyada barış olsun. Bütün komşularımızla huzur içerisinde yaşayalım. İngiltere'de referandum yapıldı. İngiltere Avrupa Birliği'ne girsin mi girmesin mi diye. İngiltere'nin AB'den çıkması yönünde bir karar çıktı. İngiltere Başbakanı Cameron istifa etti. Buradaki sorun, 'Türkiye AB'ye üye olacak mı olmayacak mı sorusunun ötesinde, 'Türkler AB'ye girecek, o zaman biz girmeyelim' diyorlar. Türkiye üzerinden negatif bir propaganda yapılıyor. Bütün bu dış politika nedeniyle turizm sektörü neredeyse iflas etmenin eşiğinde. Alanya'da esnaf turist duasına çıktı. Yanlış politikanın Türkiye'yi getirdiği noktalardan birisi, turizm sektörünü, ulaşım sektörünü vurdu. İzlenen bu politika vatandaşın cebini vurdu."
AA