ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğine ilişkin, "Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı olduğunda, cumhurbaşkanını kim temsil edecek illerde? Vali mi temsil edecek, üyesi olduğu partinin il başkanı mı temsil edecek? Diyorlar ya 'Çift başlılık olmaz', buyurun size çift başlılık daha işin başında. Daha illerde başladı, bırakın merkezi, daha illerde çift başlılık çıkacak." dedi.
Kılıçdaroğlu, Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde, partisinin il ve ilçe başkanlarının katılımıyla Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı'na katıldı. Toplantı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmaya, "Beni dikkatle dinlemenizi istiyorum. Önümüzde bir referandum var, bu referandum bir siyasi partinin seçimi değildir, siyasi partiler seçime girmiyorlar. Heyecanınızı anlıyorum ama heyecanı akılla kontrol edeceğiz. Ne söylediğimizi, nasıl söylediğimizi çok iyi kontrol edeceğiz." diyerek başladı.
Türkiye'de demokrasinin oylanacağını, burada sadece CHP'nin değil, bütün siyasi partilerin, partili-partisiz bütün vatandaşların, çiftçilerin, esnafın, gazetecilerin, yazarların, aydınların, avukatların sorumluluğu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, düşünceler, görüşler, inançlar, kimlikler, yaşam tarzları farklı olsa da Türkiye'de huzur içinde, kardeşçe yaşamak istediklerini söyledi.
Bu referandumun çok önemli bir değerinin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Heyecanımızı akılla dengeleyeceğiz. Nerede ne konuştuğumuzu, nasıl konuştuğumuzu çok iyi bileceğiz. Neden, hangi gerekçeyle böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyuldu? Bunu sokaktaki vatandaşımıza çok iyi anlatmak zorundayız. Bilgiyle, birikimle anlatmak zorundayız. 'Sen evet diyosun, ben hayır diyorum.' diye bir kavga asla olmamalı. Her insanın görüşüne değer vermeliyiz. O nedenle sorumluluğumuz fazladır. Birlikte düşünerek söz söyleyeceğiz. Düşünerek vatandaşlarımızın sandığa gitmesini isteyeceğiz. Gideceksiniz ev ziyaretleri yapacaksınız, kahvelere, köylere gideceksiniz, mahallelerde muhtarlarla görüşeceksiniz, onlara soracağınız ilk soru şu olmalı, 'Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyeti'nde taraflı mı olmalı tarafsız mı olmalı?' Emin olun bu ülkenin halkının yüzde 99'u 'Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı.' diyecek. Neden? Çünkü cumhurbaşkanının tarafsızlığı devletin sigortasının garantisidir."
Kılıçdaroğlu, bir ülkede siyasi partiler arasında görüş ayrılıkları, çatışma çıkması durumunda bunları bir araya getirecek olanın cumhurbaşkanı olduğuna işaret ederek, bu anayasa değişikliğinin bu sigortayı tümüyle devre dışı bıraktığını savundu.
-"Sigortasız devlet olmaz"
"Evinizde, mahallede elektrikler söndüğünde önce sigortaya bakarsınız. Sigortasız bir devlet olmaz." diyen Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının, bir partinin genel başkanı olduğunda "cumhurun başkanı" olamayacağını ifade etti.
Cumhurun 80 milyon vatandaş anlamına geldiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, 80 milyonu temsil eden cumhurbaşkanının, arabasında Türk bayrağı taşıdığını hatırlatarak bu bayrağı başbakanın, ana muhalefet partisi genel başkanının, genelkurmay başkanının taşıyamadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, Türk bayrağını, devleti temsil eden cumhurbaşkanı, vali ve büyükelçilerin taşıdığını anımsattı.
Hiçbir siyasi partinin genel başkanının bayrağı temsil edemeyeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanının siyasi görüşü olmaz mı? Elbette olur. Her vatandaş sandığa gidip oy kullanır, cumhurbaşkanı da gider oyunu kullanır. 'Neden bu partiye veya şu partiye oy verdi' diye kimse cumhurbaşkanını eleştiremez, öyle bir hakkı da yoktur ama cumhurbaşkanı her vatandaşına eşit yaklaşmak zorundadır. Tarafsızlık ilkesi bu açıdan çok önemlidir." diye konuştu
- "Parti genel başkanı tarafsız davranamaz"
Anayasa değişikliğiyle, cumhurbaşkanının aynı zamanda bir partinin de genel başkanı olacağını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Olmaz, yanlıştır. Bunu vatandaşlarımıza kavga etmeden, bilgiyle, birikimle anlatacaksınız. Yurt sevgisini nasıl içselleştirdiğimizi onlara göstereceksiniz, bayrak sevgisini nasıl gördüğümüzü onlara anlatacaksınız. Bir cumhurbaşkanının tarafsız olmasının Türkiye'nin birliğini temsil etmesi açısından ne kadar değerli olduğunu anlatacaksınız." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, tarafsızlık ilkesi kalkmasına rağmen, cumhurbaşkanının tarafsız davranacağına dair yemin edeceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bir partinin genel başkanı tarafsız davranamaz. Milletvekili yemininde böyle bir şey yoktur. Milletvekili olarak ben parlamentoda seçilip geldiğimde, yemin ettiğimde, 550 milletvekili yemin ettiğinde 'Biz tarafsız davranacağız' diye bir yeminimiz yoktur. O yemin sadece cumhurbaşkanı, hakimler, tarafsız davranması gereken kişiler için vardır. Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı olacak, aynı zamanda Meclise gelecek 'Ben tarafsız davranacağım' diye yemin edecek. Olmaz, doğru değil, inandırıcı değil. Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı olduğunda, cumhurbaşkanını kim temsil edecek illerde? CHP Genel Başkanı olarak beni illerde, il başkanları temsil eder, Sayın Binali Yıldırım'ı illerde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin il başkanı temsil eder. Peki cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olduğunda, cumhurbaşkanını kim temsil edecek? Vali mi temsil edecek, üyesi olduğu partinin il başkanı mı temsil edecek? Diyorlar ya 'Çift başlılık olmaz', buyurun size çift başlılık daha işin başında. Daha illerde başladı, bırakın merkezi, daha illerde çift başlılık çıkacak."
-"Bu bir parti meselesi değildir"
Kılıçdaroğlu, değişiklik olduğunda valilerle, il başkanları arasında çift başlılık olacağını savunarak, "Kaş yaparken, göz çıkarılıyor." dedi.
Değişiklikle, tarafsızlığını kaybedecek olan cumhurbaşkanının, bir partinin genel başkanı olarak Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin 12'sini atayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Şimdi ben bizi dinleyen bütün vatandaşlarıma seslenmek istiyorum; Böyle bir yetki herhangi partinin genel başkanına verilse... HSYK'ya, Anayasa Mahkemesine, Yargıtaya yargıç atıyacaksın... Bir muhalefet partisine verildiğini düşünün. İktidar partisi kıyameti koparmaz mı? 'Olur mu böyle' derler. Yargının bağımsız, tarafsız olması lazım. Bir siyasi partinin genel başkanı hakim tayin ettikten sonra bu düzen olmaz, bu düzen dikiş tutmaz yanlış olur. Hakimin tarafsızlığına gölge düşmüş olur. Bunu da sağduyu ile bütün vatandaşlarımıza anlatmak zorundasınız. Bir partinin genel başkanı Anayasa Mahkemesine, HSYK'ya hakim atayamaz, yanlıştır, böyle bir örnek yoktur."
Bunların vatandaşlara örneklerle anlatılmasını isteyen Kılıçdaroğlu, "Kavga etmeden, inatlaşmadan, sakin, elinizde değişiklik, gideceksiniz 'Kardeşim bak böyle, senin vicdanın buna el veriyor mu? Bu mesele, bir parti meselesi değildir, demokrasi, Türkiye, vatan, bayrak meselesidir' diyeceksiniz. Bunun partilerle ilgisi yok." dedi.
-"Ev ev gezin" talimatı
Kılıçdaroğlu, mahkemedeki 15 hakimin 12'sini tayin eden kişinin yargılanması durumunda, buradan adalet beklenemeyeceğini savunarak "Benim tayin ettiğim hakim beni yargılayacak, böyle bir şey olur mu? Bana söyleyin dünyada hangi devlette böyle bir uygulama var. Ben bakarım, birisi aleyhime bir şey dediyse üç gün sonra görevden alırım, yeni birisini atarım. Tek kişi hükümran olamaz, doğru değildir. Demokrasilerde denge, adalet, insan sevgisi, düşünce özgürlüğü vardır." ifadesini kullandı.
Böyle bir değişiklik durumunda, gecekondusu kamulaştırılan vatandaşın, hakkını aramak istemesi durumunda dahi yargının tarafsız olamayacağını örnekle anlatan Kılıçdaroğlu, "Bizim 'hayır' dememizin temelinde bu yatıyor." dedi.
Kılıçdaroğlu, bu meselenin adalet, demokrasi meselesi olarak halka anlatılması gerektiğinin altını çizerek, partililerden ev ev gezmelerini, muhtarları, kanaat önderlerini ziyaret etmelerini istedi.
(Sürecek)
AA