CHP hiç bir zaman iktidar olamaz

Ahmet Altan’dan CHP’ye sert yazı...

Referandum sonrası CHP ile ilgili çok sert bir yazı kaleme alan Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan CHP'nin küçük burjuva partisi olduğunu ileri sürerek, 'CHP hiç bir zaman iktidar olamaz. Bin defa seçim olsa, bin defa kaybeder' diye yazdı.

İşte Altan'ın bugünkü köşesindeki o yazı:
Referandumda uğradığı büyük yenilgi ve ardından gelen Deniz Baykal'ın bugünkü çağrısıyla, CHP epeyce konuşma menüsünün üst sıralarında kalacak gibi gözüküyor.

Konuşma ne peki?

'CHP, nasıl iktidar olur' sorusu.

CHP KÜÇÜK BURJUVA PARTİSİ
Ben size cevabı söyleyeyim, CHP hiç bir zaman iktidar olamaz. bir siyasi partiyle ilgili olarak nasıl bu kadar kesin konuşabiliyorum? Bunun cevabı, CHP'nin 'kimlerin' partisi olduğunda yatıyor. Siyaset bilimciler ne der bilmem ama benim görebildiğim kadarıyla CHP, 'kendisini fazlasıyla önemseyen küçük burjuvaların' partisi.

CHP kitlesi, 'kendisine verdiği' önemi toplumun aynasında da görmek istiyor, istiyor ki toplum tarafından önemsensin ve 'saygı' görsün.

Bu partiyi destekleyen hukukçulara, gazete yazarlarına, eski diplomatlara, emekli askerlere, bürokratlara bir bakın.

Kendilerini neden önemli görüyorlar?

PROJELERİ YOK
Bir fikirleri bir projeleri, sorunların çözümü için bir önerileri, yaratıcı bir tezleri, entellektüel bir analizleri mi var?

Hayır.

Peki, kendi 'önemliliklerini' neye dayandırıyorlar?

'Batılı' görünüşlerine.

CHP'nin eski yöneticilerinden Onur Öymen, diğer partileri küçümserken zaten bu inancı işaretini en güzel biçimde vermişti.

'Dans etmeyi bilmiyorlar', demişti.

Aslında, işin daha matrak yanı artık 'dans etmeyi' beceren o eski 'elit' kadroları da yok, başka işleri beceremedikleri gibi dans etmeyi de artık pek becerecek gibi görünmüyorlar.

Ama içten içe ruhlarına sinen o 'Kemalist' tortu ile halkı küçümsemeyi sürdürmek istiyorlar.

Çünkü CHP'nin 'ideolojisi' ve temeli bu anlayışa oturuyor.

Köylü bir toplumda, Batı'yı görmüş askerlerle memurların kurduğu bu parti, kendini hep halkın üstünde gördü ve fevkalade 'kolonyalist' bir yaklaşımla halkı eğitmek istedi.

Atatürk'e boşuna 'başöğretmen' demediler.

Atatürk Başöğretmen, askerlerle memurlar öğretmen, halk da kulağı çekilecek cahil öğrenci.

Hayat değişti, CHP'nin ruhu değişmedi.

Artık kadrolarında bir Yakup Kadri, bir Şevket Süreyya, bir Memduh Şevket de yok. Ama onlar kendilerini hala en aydın kesim sayıyorlar.

Batılılıkları ise sadece taktıkları 'kravatlarda' kaldı.

Batı'nın giyim tarzı, Batı'nın yeme biçimi, içkisi dışında CHP'nin Batı'yla paylaştığı hiç bir değer bulunmuyordu. Batı dünyasının en çok önem verdiği demokrasi, özgürlük ve eşitlik konularında Batı'dan çok uzaktalar.

Ezilen hiç bir ırkın, sınıfın, zümrenin haklarını korumuyorlar.

Tam aksine, onları ezen Kemalist rejimin muhafızlığını yapıyorlar.

28 Şubat'a ve ondan daha yakın bir zamandaki 27 Nisan'a destek oldular.

Devletin içerisindeki çeteleri sahiplendiler.

Kılıçdaroğlu, referandum kampanyalarında bile Ergenekon sanıklarına selam gönderiyordu.

Batı'nın demokrasisine ve demokrasi isteyen Batı'ya düşmanlar çünkü Batılı bir demokrasi, 'Halkın isteklerini' ve insan haklarını önemsiyorlar.

Halkın isteğiyle CHP'nin isteği ise bir birini tutmuyor.

Zenginleşen halk, kendi iradesini siyasete yansımasını, hakkı olan iktidarı, eşitliği, özgürlüğü istiyor.. Böyle bir halk, sırf 'kravat takıyor' diye birisine saygı gösterecek, onun 'önderliğini' kabul edecek bir halk değil.

Şimdi bu halkı küçümseyen, bu halkın hiç bir sorununa çözüm üretmeyen, bu halkın haklarını inkar eden, bu halkın benimsediği 'Batı demokrasisine' nefretle bakan, bu halkı 'güdülecek' bir cahil sürüsü gibi gören, bu halkın içinden çıkacak her iktidarın Türkiye'ye düşmanlık edeceği paranoyasını kendi içinde besleyip duran ve kendisini 'kravatından' dolayı batılı sayan bu partiye halk niye oy versin. Plaja gidip mayo giymeyi 'çağdaşlık' sanan bir zihniyeti neden kendi öğretmeni gibi görsün?

'İlericiliği', plajlardaki 'mayoyla' sofralardaki 'rakıya' indirgeyen bir sığlık, herhangi bir ülkeyi yönetebilir mi, CHP, Avrupalı bir ülkede olsaydı 'solcu ya da ilerici' bir parti muamelesi görür müydü?

CHP, hem kendi halkından, hem de parçası olmak istediği 'Batı'nın' değerlerinden kopmuş, iktidarın 'ordunun ya da yargının' sultasını paylaşmakta arayan bir parti.

Bin defa seçim olsa, bin defa kaybeder.

CHP yenilenebilir mi?

Kemalizmi yenileyemezler, o zihniyet ancak yıkılabilir ama belki Kemalizmi içlerinden arındırıp, çok hayran oldukları Batı'nın 'demokratik' değerlerini benimseyerek halka saygı göstermeyi öğretebilirler, bambaşka bir partiye dönüşürler.

Tek şansları da bu olur zaten.



Medya Haberleri

Yapay zeka ile Müslüm Gürses albümü
Hataylı Minik Yetenek Ahmet Kazar, Haluk Levent ile Aynı Sahneyi Paylaşmak İstiyor
Okan Yalabık’ın Gençlik Hali Görenleri Şaşırttı!
Ankaralı Turgut’tan kötü haber geldi
Akasya Durağı’nın Dilek'i yıllar sonra ortaya çıktı