ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer bu ülkenin ekonomisi bir devlet başkanının atacağı iki twitle ve bir de papazla batıyorsa zaten bu memlekette her şey perişan demektir. Trump Meksika sınırına duvar ördü Meksika'da hiçbir şey olmadı. Merkel ile kavga etti, Merkel'e bir şey olmadı. Fransa ile kavga etti hiçbir şey olmadı. Bize iki twit attı ortalık toz duman." dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde düzenlenen il başkanları toplantısının açılışında konuştu.
AK Parti iktidarını eleştiren Kılıçdaroğlu, 16 yılda israf ve rant ekonomisi üzerine politika yürütüldüğünü öne sürdü. Kılıçdaroğlu, "Devleti borca soktular, fabrikayı, oteli, arsayı sattılar, vatandaşdan vergi aldılar yetmedi, bir de gittiler dışardan dünyanın borcunu aldılar. Şimdi Türkiye bir borç batağında ve tefecilere teslim olmuş vaziyette. Bu bataktan nasıl çıkacağız? Bunu da herkese anlatmak zorundayız." ifadesini kullandı.
Yapılacakları 13 madde halinde sıraladıklarını belirten Kılıçdaroğlu, devleti tepeden tırnağa yeniden yapılandıracaklarını, liyakat esasını getireceklerini, işi ehline vereceklerini, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığını sağlayacaklarını, kamu ihalelerine şeffaflık getireceklerini, Merkez Bankasını bağımsız hale getireceklerini, dış politikayı 180 derece değiştireceklerini söyledi.
-Şaban Dişli'nin büyükelçi olarak atanması
Kemal Kılıçdaroğlu, ülkede kimsenin hukuk güvenliğinin bulunmadığını, hukuk güvenliğinin olmadığı yerde kimsenin can ve mal güvenliğinin de olmayacağını iddia ederek, şunları aktardı:
"Size çok çarpıcı bir olay anlatayım, Şaban Dişli olayı. Ben Grup Başkanvekili iken bu Şaban Dişli'nin 1 milyon dolarlık malı nasıl götürdüğünü belgesiyle ortaya koymuştum. Gık bile çıkaramadılar. Bir süre sonra Şaban Dişli istifa etti. Ben siyaseti bırakır diyordum, şimdi sarayın adamı. Tam adamını bulmuş ama malı götüren daha büyük malı götürenle yan yana ve şimdi bunu büyükelçi tayin ediyorlar. Ne yapacak bu Hollanda'da merak ediyorum. Kandıracağı adam yok, malı götüreceği adam yok. Aynı zamanda kim, kardeşi de içerde, Mehmet Dişli. Suçun şahsiliğine inanırım, altını özenle çiziyorum, Mehmet Dişli dolayısıyla bir başkasının, kardeşinin, amcasının, yeğeninin, dayasının, babasının suçlanmasını istemem suçu yoksa. Yani aile boyu suç olmaz. Bunu ayırıyorum ama şunu da söylemekten kendimi alamıyorum. Bank Asya'nın önünden geçen adamı içeri atıyorsun, yetmiyor, oğlunu, yedi sülalesini içeri atıyorsun, cezalandırıyorsun, yetmiyor, üniversiteden atıyorsun. Bu beyfendinin özelliği ne ki bir de ayrıca büyükelçi tayin ediyorsun. Özelliğini ben biliyorum, malı götürme özelliği var bunun, onun için ayrılamıyor yanından. Bu, devlette hukuk güvenliğinin olmadığını, kişiye bağlı adaletin olduğunu gösteriyor bize."
-"Elin oğlu Türkiye'de vurgununu vuruyor"
Akılcı bir sıcak para politikası güdülmesi gerektiğini de belirten Kılıçdaroğlu, "Elin oğlu dışardan 1 milyon doları getiriyor, Türkiye'de vurgununu vuruyor, ertesi gün yurt dışına gidiyor. Kimin cebinden, bizim cebimizden. Gelsin yatırımını yapsın, yeni teknoloji getirsin, başımızın üstüne. Ama öyle yapmıyor, geliyor, vurgununu vuruyor, malı götürüyor. Bu Ankara'daki beyler seyrediyorlar." ifadesini kullandı.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, dolar bazında ihale yapıldığını, köprü, otoyol, tüp geçit ücretlerinin de dolara endeksli olduğunu ileri sürerek, bunların derhal Türk Lirası'na çevrilmesi gerektiğini belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu, "Vatandaşa bağırıyor, 'Dolarını bozdur.' Bunlara niye bir şey demiyorsun? Çok açık ve gayet net söylüyorum, sevgili Erdoğan, sen dolar baronlarının adamısın. Tazminat davası mı açacaksın, açmazsan namertsin. Açarsa dolar baronlarının adamı olduğunu ispat edeceğim." dedi.
-"Papaz ve ABD'deki Trump"
Türkiye'nin üretmek zorunda olduğunu, üreten ülkenin güçlü olduğunu, israftan kaçınılması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Cumhur, vatandaş perişan, ekmek derdinde, borç batağında, önünü göremiyor. Tek adam badem sütüyle ejder bilmem nesiyle besleniyor. Bunlar kendilerine ve hanedanlarına hizmet ediyor. Ülke bu durumdayken sen sefahat içinde yaşarsan bu olmaz.
Eskiden bir şey oldu mu hep CHP'ye ihale ederlerdi. Deprem oldu CHP, pahalılık oldu CHP, yumurtaya zam geldi CHP. Şimdi olay o kadar büyüdü ki dolara döndü. Şimdi bir suçlu bulacaklar, Papaz ve ABD'deki Trump. Dış güçler memleketi bu hale getirdi diye söylüyorlar. Eğer bu ülkenin ekonomisi bir devlet başkanının atacağı iki twitle ve bir de papazla batıyorsa zaten bu memlekette her şey perişan demektir. Trump Meksika sınırına duvar ördü Meksika'da hiçbir şey olmadı. Merkel ile kavga etti, Merkel'e bir şey olmadı. Fransa ile kavga etti hiçbir şey olmadı. Bize iki twit attı ortalık toz duman. Niçin, memleketi bu hale kim getirdi. Dış güçler mi başkaları mı? O kadar ki bir süre sonra şunları söyleyecekler, 'Benzine zam yapıldı, dış güçler yaptı, mazota zam yapıldı dış güçler yaptı, kağıda zam, suya zam, okul servis araçlarına, iğneden ipliğe herşeye zam, dış güçler yaptı' Tüm bu zamları dış güçler yapıyor da sevgili Erdoğan sen ne yapıyorsun? Bunun bir hesabını çıkar."
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ekonomiye ilişkin 9 soru sorduklarını, bu soruları her yerde sormaya devam edeceklerini belirterek, "Hiç kimse kendi kabahatini, kusurunu bir başkasına ihale edemez. Buna izin vermeyeceğiz. Ne demek dış güçler. Eskiden de vardı dış güçler ama güçlü bir Türkiye, onurlu bir Türkiye vardı. Dilenen bir Türkiye yoktu." diye konuştu.
- "Bunu düzeltecek olan biziz"
CHP'nin bugün 95 yılı devirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bize büyük bir sorumluluk düşüyor. Türkiye'yi bu badireden çıkaracağız. Birlikte mücadele edeceğiz. Umutsuzluğa bizim kitabımızda yer yoktur. Milli Kurtuluş Savaşı'nın çok daha zor koşullarda verildiğini hepimiz biliyoruz. Görev bize düşüyor. Tarla tarla, fabrika fabrika, cadde cadde, sokak sokak bunları anlatacağız. Bunlar uzun süre dayanamazlar. Yönetemiyorlar Türkiye'yi, yönetemezler de zaten. İsraftan başı dönmüş bunların. Saraylarına mahkum olmuş vaziyetteler. Bir yere giderken bile binlerce korumayla gidiyorlar. Kendi vatandaşından korkan başkan mı olur? Kendi vatandaşından, polisinden, ordusundan korkan başkan mı olur? Bunu düzeltecek olan biziz. Bu, bizim namus borcumuzdur."
(Bitti)
AA