TRABZON (AA) - CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, "Halk Bankası'nın üst düzeyindeki 7 yönetici, genel müdür dahil, hepsi Bank Asya'dan gelme. Bank Asya'dan gelme tek başına bir anlam ifade etmez. İkinci kısmına geçelim. Halk Bankası'nın ne enterasandır ki tamamında ihtilaflı alacaklarını takip için yetkilendirdiği avukatlar da cemaat soruşturmasının muhatabı olan avukatlardır." dedi.
Pekşen, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de birçok konu hakkındaki gelişmelere ilişkin, Trabzon milletvekili olarak görüşlerini söylemekten hiç kaçınmadıklarını belitti.
Daha önce Türkiye'nin hiçbir yerinde paylaşmadıkları bir konuya değineceğini ifade eden Pekşen, "Bugünlerde en yoğun tartışmalar, bir cadı avına döndü, dönmedi tartışması üzerine yoğunlaşan Fetullahçı Terör Örgütü ile ilgili tartışmalar. Bu tartışmaların ana odağında kimin Fetullahçı olduğuna yoğunlaşılıyor. Bence bu çok büyük bir yanlış. Ceza adaleti sistemi kimin Fetullahçı olduğuyla ilgilenmez. Ceza adaleti sistemi kimin suç sayılan eylemi yaptığıyla ilgilenir. Bizim için, bir hukukçu için yasanın suç saydığı eylemi içerisinde olanlardır önemli olan. Biz insanların niyetleriyle, amaçlarıyla filan ilgilenmeyiz. Bu çok yanlış bir şey. Onun için bu anlamda yapılanların çok ciddi bir şekilde süzgeçten geçirilmesini istiyorum." diye konuştu.
Pekşen, darbe girişimini planlayan ve organize edenlerin hala yerlerinde durduğunu öne sürerek, şöyle devam etti:
"Bu arada gördüğüm şey şu ki dokunulanların hepsi ne yazık ki bu konuda Anadolu tabiri ile söyleyeyim, zurnanın en son deliği. Bir iki holding ve grup hariç onun dışında bu işin asıl planlayıcıları, organizatörleri ve icracıları hala yerlerinde duruyorlar. Bir tane örnek. Bank Asya'ya el konuldu değil mi? Cemaatin en büyük finans kuruluşu. Bank Asya'nın mevcut yöneticileri arasında soruşturmalar açıldı, kimileri tutuklandı. Peki Halk Bankası? Halk Bankası'nın üst düzeyindeki 7 yönetici, genel müdür dahil hepsi Bank Asya'dan gelme. Bank Asya'dan gelme tek başına bir anlam ifade etmez. İkinci kısmına geçelim. Halk Bankası'nın ne enterasandır ki tamamında ihtilaflı alacaklarını takip için yetkilendirdiği avukatlar da cemaat soruşturmasının muhatabı olan avukatlardır. Yani bir kaynak aktarımı gibi. Nasıl Samsun'daki avukatın hesabında 800 milyon lira bulunduğu iddia ediliyorsa, aynısı Türkiye'nin birçok yerinde Halk Bankası'nın avukatlarında da böyle bir organizasyon yapısı görüyoruz."
Gerçek sorumluların yerlerinde durduğu iddiasında bulunan Pekşen, şunları söyledi:
"Şimdi Halk Bankası'nın en başındaki genel müdür Bank Asya'dan geliyor, yönetim kurulu ve oradaki 7 yönetici Bank Asya'dan geliyor ama hiçbirisine dokunulmuyor. Kime dokunuyorlar? Bank Asya'ya hesap açmış olana, kredi kullanmış, otomobil almış, konut kredisi almış, onları tutukluyorlar cemaatçi diye. Ama Halk Bankası genel müdürü, Bank Asya'yı kuran, yöneten, yıllarca finansmanını sağlayan, bir sürü kara para aklama işlerini yöneten adam Halk Bankası'nda genel müdürlük görevine devam ediyor, oradaki yöneticiler görevlerine devam ediyorlar. Onun için burada dün Sayın Cumhurbaşkanı dikkat etmiş ve uçakta bu konuyla ilgili bir açıklama yapmış, bu soruşturmanın amacından sapmakta olduğunu söylemiş. Yine bir AKP milletvekili de aynı şeyi söylemiş. Bu cemaat bu AKP'yi bir kaşık suda bulursa, boğacak. Şu anda gördüğüm şu ki cemaat 1-0 önde. AKP bu işi yüzüne gözüne bulaştırmaya başladı. Gerçek sorumlular yerlerinde duruyorlar."
Pekşen, bir gazetecinin Halk Bankası'ndaki bu yöneticilerin isimlerini sormasına üzerine konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bankanın genel müdürü, yönetim kurulu üyesi Ali Fuat Taşkesenlioğlu. 1996 yılından 2012 yılına kadar Bank Asya, en son genel müdür yardımcısı. Sonradan Halk Bankası'na transfer olmuş arkadaş. Mehmet Ali Gökçe, Halk Bankası yönetim kurulu üyesi. 2015-2016 yılları arasında Bank Asya yönetim kurulu üyesi. Murat Oktay, genel müdür yardımcısı, kurumsal ve ticari kredileri pazarlama. Asya Katılım Bankası'nda şube müdürüymüş. Erdal Erdem, 1996 yılından 2012 yılına kadar Asya Katılım Bankası'nı yönetmiş, oradan da Halk Bankası'na gelmiş, esnaf ve KOBİ kredilerine bakıyor. Mustafa Aydın, genel müdür yardımcısı. O da şimdi finansman yönetimi ve planlamadan sorumlu. Ömer Faruk Şenel, destek hizmetlerinden sorumlu genel müdür yardımcısı. Salim Köse, hukuk işleri ve yasal takip. 81 ilde Halk Bankası'nın sözleşmeli avukatlarına bir bakın, Trabzon'da da bir bakın. Halk Bankası yönetimi orada kaldığı sürece veya Yusuf Hakyemez gibi hakkında çok ciddi iddiaların taşındığı birisi Anayasa Mahkemesi üyesi atandığı sürece Türkiye'de hiç kimse 'FETÖ örgütü ile mücadele ediyoruz' diyemez."
- "Sayın Soylu başarabilir, ben inanıyorum kendisine"
İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu'ya da bu mücadelede çok büyük iş düştüğünü anlatan Pekşen, "Başarabilir mi? Bence başarabilir. Doğruları yaparsa biz destek vermeye devam ederiz, yeter ki doğruları yapsın. Adalet sistemi muhtemel adamı değil, olası adamı değil, hedefe konulacak adamı değil, doğru adamı bulur ve doğru yargıya gönderir. Doğru yargı doğru cezayı verirse toplumun vicdanında hiçbir sızıntı olmaz. Onun için Sayın Soylu başarabilir, ben inanıyorum kendisine. Güçlü bir duruşla cemaatten Türkiye'yi kurtarabilir." diye konuştu.
- "Karadenizli sanayicilerin artık mazeretleri yok"
Pekşen, yeni teşvik paketinin Türkiye tarihindeki en büyük desteği sağladığına da işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Paketin içerisinde çok ciddi tartışmalar vardı, bunlardan bir tanesi de yatırım teşvikleriydi. Türkiye'de bugüne kadar siyasi tarihimizde hiç rastlanmayacak oranda büyük bir teşvik paketi yayınlandı. Bu teşvik paketinin 23 ili kapsayan illerine ilişkin kısmı gerçekten olağanüstü bir desteği kapsıyor. Ne kadar insanlar bu paketten yararlanacak bilmiyoruz. Karadeniz bölgesinde tarihinde ilk defa bu boyutta bir teşvik yakaladı. Bunda benim şahsen çok emeğim var. Çikolata ve fındık sanayi gibi bölgesel sanayinin teşvik edilmesini ısrarla söyledik. Şimdi Karadeniz bölgesindeki tüm sanayicilerimize sesleniyorum. Artık hiçbir mazeretleri yok."
AA