Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ömer Güler, son zamanlarda medyada yer alan "binlerce yıllık tohumlardan yapılan üretim" haberlerinin kamuoyunda yanlış bir algı oluşturduğunu belirtti. Güler, "Hiçbir yetkisi olmayan insanlar köylerde tohum topluyor. Buna bir dur diyelim. Çiftçilerimiz dolandırıcılara kanmasın. Fırsatçılar çiftçimizin emeği ile oynuyor" dedi.
Güler, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada yer alan "bin yıllık tohum" haberlerine atıfta bulunarak çiftçileri uyardı. Bu tür haberlerin bilimsel gerçeklerle ve tarımsal pratiklerle örtüşmediğini belirten Güler, bu yanıltıcı haberlerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Güler, siyez, peygamber, dallı, kara, kavlıca, karakılçık gibi yerel buğday çeşidi isimlerinin ön plana çıkarılarak bu yanlış algının pekiştirilmeye çalışıldığını ve bu tohumların verim özellikleri ile dane sayılarının abartıldığını söyledi.
"Hayal Satanlara İnanmayın, Çiftçilerimiz Hayal Kırıklığına Uğramasın"
Güler, "Bire 8 bin veren tohum diyorlar. Sadece buğdayda böyle bir tohuma sahip olsak dünyanın süper gücü biz oluruz. Hayal satanlara inanan çiftçilerimiz hayal kırıklığına uğramasın, parasını kaptırmasın, emeğini boşa harcamasın. Hasat zamanı sadece saman ve sapla baş başa kalmasın" dedi. Haberlerde sözü edilen bu çeşitler için 7 bin yıl önceye gitmeye gerek olmadığını, zaten araştırmacılar ve gen bankalarında bu çeşitlerin mevcut olduğunu belirtti. Güler, "Bu haberler Türk tarımına zarar veriyor. Ayrıca bu kaçak satış ve tohum takasları yüzünden gerçek yerel çeşitler bulunamaz oldu. Tüm çeşitler birbirine karıştı. Genetik zenginliğimizi değerlendirdiğini söyleyen fırsatçılar aslında bu eşsiz zenginliğimizi bozuyor" ifadelerini kullandı.
Tohumların Saklanacağı Yer Gen Bankalarıdır
Güler, tohumların biyolojik yapısı gereği uzun süreler boyunca canlılıklarını korumalarının oldukça zor olduğunu, binlerce yıl boyunca uygun koşullarda saklanmayan tohumların çimlenme kapasitesini korumasının imkânsız olduğunu belirtti. "Tohumlar, nem, sıcaklık ve ışık gibi çevresel faktörlere karşı son derece hassastır. Bu nedenle birkaç yüz yıl, hatta onlarca yıl boyunca bile canlı kalmaları, özel koruma yöntemleri kullanılmadığı ve yenileme yani yeniden ekim yapılmadığı takdirde mümkün değildir. Tohumun saklanacağı yer gen bankalarıdır" dedi.
TÜRKTOB Başkanı Güler, bu tür haberlerde genellikle arkeolojik kazılarda bulunduğu ve çimlendiği iddia edilen tohumların gündeme geldiğini hatırlatarak, "Arkeolojik kazılarda bulunduğu, sandıklardan veya küplerden çıktığı söylenen eski tohumlar, geçmiş bitki türleri hakkında bilgi sağlayabilir. Ancak bu tohumların çimlenebileceği ve modern tarımda kullanılabileceği iddiaları yanlıştır. Bilim insanları, bu tohumların genetik materyallerini inceleyerek bitki evrimini ve tarihini araştırıyor ve yeni çeşitlerin geliştirilmesinde yani bitki ıslahında kullanıyorlar. Fakat bu tohumların binlerce yıl sonra hâlâ canlı olabileceği anlamına gelmez" ifadelerini kullandı.
Modern Tarımın Temeli: Sertifikalı Tohumlar
Güler, modern tarımın yüksek verimlilik ve dayanıklılık gerektiren bir süreç olduğunu belirtti. "Sertifikalı tohumlar, modern tarımın gereksinimlerini karşılayacak şekilde üretilir, sürekli olarak bitki ıslahı ile iyileştirilir ve belirli bir raf ömrü içerisinde en uygun koşullarda saklanır. Bu nedenle yüzlerce, binlerce yıllık tohumların modern tarımda kullanılması ekonomik açıdan da mantıksızdır" dedi.
Çiftçilere Uyarı: Dolandırıcılara Kanmayın
Çiftçileri uyaran Güler, "Hiçbir yetkisi olmayan insanlar köylerde tohum topluyor. Buna bir dur diyelim. Çiftçilerimiz dolandırıcılara kanmasın. Fırsatçılar çiftçimizin emeği ile oynuyor" dedi. Tohumların saklanma ve çimlenme koşulları hakkında daha fazla bilgi sahibi olunmasının bu tür yanıltıcı haberlerin yayılmasını önleyeceğini vurgulayan Güler, modern tarımın gereksinimlerini karşılayacak şekilde geliştirilen ve saklanan tohumların tarımsal üretimin temelini oluşturduğunu söyledi. "Geçmişten gelen mirasımızı modern tarım teknikleri ve bilimsel araştırmalarla geleceğe taşımak, tarım sektörünün sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır" diyen Güler, modern tohumculuk endüstrisinin sürekli gelişim ve inovasyonla, artan sertifikalı tohum üretimiyle tarımsal verimliliği artırmaya devam edeceğini belirtti.