ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, cinsel saldırıdan cezaya çarptırıldıktan sonra yeniden yargılama talebi reddedilen kişinin bireysel başvurusunu kabul edilemez buldu.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, amcasının kızına cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla yargılanan N.A, yerel mahkeme tarafından oy çokluğuyla mahkum edildi.
N.A, karar Yargıtay aşamasındayken, amcasının kızının kendisine gönderdiği "Kızdığım için şikayet ettim, senin bir suçun yoktu." şeklindeki mesajın temyiz incelemesinde gözetilmesini istedi.
Yargıtay, yerel mahkemenin sanık hakkındaki mahkumiyet kararını oy birliğiyle onadı.
N.A, ortaya çıkan yeni deliller nedeniyle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulundu.
Talebi reddedilen N.A, mahkumiyetten sonra ortaya çıkan yeni ve önemli bir delil bulunmasına karşın yargılamanın yenilenmesi talebinin somut durumla ilgisiz bir gerekçeyle reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptı.
Yüksek Mahkeme, konu bakımından yetkisizlik nedeniyle başvurunun kabul edilemez olduğuna karar verdi.
Kararda, yargılama sonunda verilen kesin hükümde yanlışlık bulunduğunun sonradan anlaşılması üzerine, başvurulan yargılamanın yenilenmesi yolunun, asıl ceza yargılaması sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra kanunda belirtilen sebeplerin bulunması halinde kararı veren mahkemece yargılamanın tekrarlanarak yeniden karar verilmesini temin eden bir yol olduğu anlatıldı.
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'a göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği öne sürülen hakkın anayasada güvence altına alınmasının yanı sıra Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde de yer alması gerektiği belirtilen kararda, Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvuruların bireysel başvurunun kapsamında olmadığı kaydedildi.
Kararda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin de cezası kesinleştikten sonra yargılamanın yenilenmesi için başvuran kişinin Sözleşme'nin 6. maddesi anlamında hakkında suç isnadı bulunan bir kimse olmaması sebebiyle anılan maddenin yargılamanın yenilenmesi için yapılan başvurular açısından uygulanmayacağını kabul ettiği bildirildi.
Sözleşme'nin 6. maddesinde, adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek, hakkın kapsamının bu konularla sınırlandırıldığı ifade edilen gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Bahsedilen haller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular, Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz. AİHM ve Anayasa Mahkemesinin ihlal kararları ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına dönük yeniden yargılama taleplerinin bu kapsamda olmadığı açıktır.
Somut olayda başvurucu, suç isnadı altında olmadığı (hükümlü olduğu) bir aşamayla ilgili olarak şikayetlerini dile getirmiştir. Diğer bir ifadeyle şikayetin mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra 5271 sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirilen yargılamanın yenilenmesi talebinin incelenmesi aşamasına ilişkin olduğu, ihlal iddiasının başvurucunun suç isnadı altında olduğu bir aşamaya ilişkin olmadığı, dolayısıyla başvurunun adil yargılanma hakkı kapsamına girmediği anlaşılmaktadır.
Anayasa Mahkemesi, açıklanan gerekçelerle başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir."
AA