ÇİN'YANIN İNTİKAMI

Derviş Argun

Sözlerimin ta başında belirteyim ki, O ol demeyince, hiç bir şey olmaz. Bizim konuştuklarımız da, yazdıklarımız da, sandıklarımız da Allah (cc), ol dedikten sonra kimin sahne aldığıyla ilgilidir.

Öncelikle bu meselenin Çin'le ilgili olduğu tespitini ilk olarak Trump'ın yaptığını belirtmeliyim. Hatırlarsanız konuşma metninde COVİD-19 yazan bölümü el yazısıyla çizip, yerine Çin Virüsü yazmış ve konuşma metnini hazırlayan stratejistlerin aksine, konuya bodoslama dalarak düşüncesini açık etmişti. Bunu bilerek yaptığı konusu, bence tartışmaya bile açık değil. Çünkü Trump'ın, bu virüsün tesadüfen değil, Çin tarafından ve üstelik batıdan ama özellikle ABD'den intikam almak için üretildiğine inandığına inanıyorum. Trump'ın bu inancının doğru olduğu varsayımı üzerine hareket edersek, şöyle bir senaryo hiç de fena olmaz.

Bu virüsün ekim tarihi değilse bile, söküm tarihinin 2018 yılı Aralık ayı olduğunu zannediyorum. Çünkü, ABD ve Çin arasındaki "Teknolojik soğuk savaş" ABD'nin, Huawei'nin kurucusu ve CEO'su Ren Zhengfei'nin kızı ve Huawei'nin CFO'su Meng Wanzhou'yu Kanada'da tutuklatmasıyla sıcak bir çatışmaya dönüşmüştü. 10 milyon Kanada doları karşılığında kefaletle serbest bırakılan Meng Wanzhou, sol ayak bileğine takılan o kaba elektronik kelepçe ile Kanada caddelerinde dolaşmak durumunda bırakılmış ve onun nezdinde tüm Çin aşağılanmıştı. Seçilen şahsın tesadüf olmadığı ve verilen mesajın kuşatıcılığı ortada. Çin'in en büyük teknoloji devine, Amerikan telefon şirketlerini tahtından eden dahası dünyayı 5G teknolojisiyle tanıştıran bir şirkete,  ABD, Kanada eliyle mafya muamelesi yapıyordu.   

Bu çatışmanın bugünlerde küresel bir krize dönen Koronavirüs'ten çok önce başladığını ve şiddetin de artarak devam ettiğini biliyoruz. Bu savaşın geleceğe dönük izlerini ise, Zhengfei'nin tutuklanan kızı için söylediği "Zorluk ve acı çekme deneyimi, Meng ve onun büyümesi için iyi bir şey. Meng, ticaret savaşının büyük zemini altında, iki dev güçlerin çarpışması arasında yakalanan küçük bir karınca gibi" ifadelerinden anlayabiliyoruz. Bu savaş, ABD'nin Yeşilçam filmlerinde olduğu gibi, ya rehinenin bedelini çöp bidonunun yanına bırakmasıyla ya da küresel resesyona sebep olan, ilerleyen günlerde de muhtemelen en çok ABD'yi vuracak olan bu büyük kaosun arkasından dolanarak dünyaya yeni bir teklif sunmasıyla neticelenecek. Bu teklifin, küresel resetlenmeyi kabul mu eden, oyun kuruculuğun şehvetiyle mi hareket eden bir içerik taşıyacağını süreçle göreceğiz.

Trump'ın içeride ve özellikle ekonomik alanda gösterdiği başarı, muhtemelen yeni bir seçimin kazanılmasıyla sonuçlanacaktı. Bu da nereden bakarsanız bakın, Çin açısından ticari olarak acıtıcı geçecek yeni bir dört yıl demekti. Ayrıca, Trump eliyle üretilecek olan bu yöntemin, ABD açısından sevilip bir devlet politikası haline gelmesi ve Çin'in üreten değil, tüketen yüzünü seven bir dünyanın oluşması içten bile değildi. Çin, gelmesi muhtemel günleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın, ulusal güvenlik riski teşkil ettiğine inanılan yabancı telekomünikasyon şirketlerinin Amerikalı firmaların teknolojilerini kullanmasını yasaklayan kararının ardından Google, Çinli Huawei şirketi ile anlaşmasını sınırlandırınca dahası sonlandırınca açık seçik görmüş oldu. Dahası Trump'ın Ağustos 2019'da Çin'deki şirketleri "evinize dönün" çağrısıyla Çin'den çıkmaya davet(!) etmesi işin tuzu biberi oldu.

Tüm bu yaşananlar ve yaşanması muhtemel olayların senaryosu sızınca da, "Çin'yanın intikamı" kaçınılmaz oldu. Tayyip Erdoğan'ın da dediği gibi, azdan az, çoktan çok gidecek bir sürecin pimi çekildi. Herkes kaybedecek, bu kuşkusuz. Ben, ABD'nin Google üzerinden Huawei'yi merkeze alarak Çin'e attığı yumruğun cevabını, ironi olsun diye söylüyorum ama, Wuhan'lı balıkçılar üzerinden aldığına inananlardanım. Bunu, Çin açısından kendisi için ölümü görüp, sıtmaya razı olmak olarak da okuyabiliriz.

Netice,
Çin'in ABD yaptırımlarından ve Trump'ın dilinden ne anladığını görmek için tutuklanan kızı hakkında Zhengfei'nin söylediklerine bakmak yeterli; "Şirket stratejik zekası olmayan biri tarafından yönetiliyorsa, şirket yavaş yavaş rekabet gücünü kaybeder. Bu yüzden Meng geri döndüğünde başından beri yaptıklarını yapmaya devam edecek"

Kişisel inancım,

Dünya el birlik edip ABD'ye bir dur demezse ve Huawei'nin CFO'su Meng Wanzhou'nun sol ayak bileğindeki o kaba(!) elektronik kelepçeyi çıkarmazsa, bu Çin var ya bu Çin, tüm dünyanın sol ayak bileğine elektronik kelepçe takacak ona göre.

Sonuç mu? "Azdan az gider, çoktan çok."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.