"Çocuğum hain olmaktansa vatanı için şehit oldu"

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında, Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan saldırıda şehit olan polis memuru Çakır'ın ailesi gurur ve huzuru bir arada yaşıyor - Baba Şahin Çakır: - "Benim çocuğum hain olmaktansa vatanı için şehit oldu, gururluyuz

GAZİANTEP (AA) - ÖZKAN BEYER - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan saldırıda şehit olan polis memuru Seyit Ahmet Çakır'ın babası Şahin Çakır, oğlunun şehit olmasından dolayı gururlu ve huzurlu olduklarını belirtti.

Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlu Ahmet'in kendisinin yönlendirmesi üzerine polislik mesleğini tercih ettiğini söyledi.

Kayseri Polis Meslek Yüksekokulu'ndan mezun olan oğlunun daha sonra özel harekat eğitimlerine katıldığını dile getiren Çakır, "Ahmet, özel harekatı daha çok benimsiyordu. İlk görev yeri olan Ordu'dan sonra Şırnak'ta birçok operasyona katıldı. Diyarbakır'da geçici görevde bulundu, Kobani'de de görev aldı. En son Ankara'daki daire başkanlığında göreve başladı." dedi.

Çakır, şehit oğlunun çok başarılı işlere imza attığını ifade ederek şunları anlattı:

"En son kendisiyle konuştuğumuz da bana 1-2 günlük işinin olduğunu söyledi. Onları hallettikten sonra yanımıza geleceğini söylemişti. Çocuklarım darbe günü 21.30-22.00 sularında 'Askerler köprüyü kapatmışlar.' dediler. Hemen çocuğumu aradım. 'Ahmet ne yapıyorsun' dedim. Şu anda daireye geçiyorum, Genelkurmay'da çatışma var' dedi. 'Tamam oğlum, Allah yar ve yardımcınız olsun, kendinize dikkat edin.' dedim. O görev yerine geçti. Annesi daha sonra aramamı istediğinde telefonuna ulaşamadım. Daha sonra şehit olduğunu öğrendim."

Oğlunun özel harekata karşı inanılmaz derece sevgisinin bulunduğunu aktaran Çakır, şöyle konuştu:

"Her zaman 'Özel harekat için canımı veririm.' diyordu. Onun için özel harekatın ayrı bir yeri vardı. Mesela ben daire başkanlığına giderdim. Dairede herkes ellerinde silahlarla dolaşırdı. Ahmet bana 'Arkadaşlarımız Şırnak'ta operasyondayken bizim şurada çay içmemiz bile haram, günah çünkü onlar operasyonda biz keyfimize bakamayız.' derdi."

- "Bu darbe değil, bu sadece halkını öldürmektir"

Şehit oğlu Ahmet'in üniformasını çok sevdiğini vurgulayan Çakır, "Bana 'Vatanım ve bir karış toprağım için her zaman canımı vermeye hazırım.' derdi. 'Türkiye'nin her karış toprağı benim, oralarda kanımız var.' derdi. Her yere gönüllü giderdi. 'Bu toprağı kimselere vermeyiz.' derdi." ifadelerini kullandı.

Çakır, FETÖ'cü hainlere diyecek bir şey bulamadığını vurgulayarak şunları söyledi:

"Olacak bir şey mi? Bu darbe değil, bu sadece halkını öldürmektir. Çocuğumla gurur duyuyorum. Benim çocuğum hain olmaktansa vatanı için şehit oldu, gururluyuz ve huzurluyuz. Buraya neredeyse her gün geliyoruz. Bugün gideceğim, yarın tekrar geleceğim. Haftanın 7 gününün en az 5 günü oğlumun mezarı başındayım. En azından mezarının yanına gelince teselli oluyoruz, Ahmet'imin yanında bulunuyoruz. Mezarına gelince Ahmet'i görüyoruz, Ahmet de bizi görüyor. Duamızı okuyoruz, çocuğumuzun yanındayız."

- "O şerefli birisiydi, şerefsizler utansın"

Şehidin annesi Asiye Çakır da oğlunda çocukluğundan bu yana vatan sevgisi bulunduğunu anlattı.

Çocuğunun şehit olmasından dolayı üzüldüğünü ancak aynı zamanda gurur ve onur duyduğuna işaret eden anne Çakır, "O şerefli birisiydi, şerefsizler utansın. Oğlum, sürekli cebinde bir kurşun saklardı. Neden bunu saklıyorsun dediğimde, 'Anne o tek kurşun benim. Yeri geldiğinde teslim olmayız, kafamıza sıkarız.' derdi. Oğlumun böyle bir bakış açısı vardı." dedi.

Anne Çakır, oğlunun şehit olacağını hissettiğini belirterek şunları kaydetti:

"O zamanlar yüzünde bir masumiyet vardı. Herhalde anne yüreği, hissettim. En son ayrıldığında 'Anne bir tane fazla öper misin' dedi. O zaman öyle deyince içime bir sızı düştü. Çocuğu dünyaya 6 aylık geldi. Kendisi şehit düşmeden 10 gün önce dünyaya geldi. Doktorlar, çocuğuna 'yaşamaz' diyorlardı. Ahmet'e dedim ki bu çocuk dünyaya erken geldi ama her şerde bir hayır var.' dedim. İşine o kadar bağlıydı ki düğün izni, evlilik izni, nikah izni kullanmadı. Bebeği doğdu yine görevdeydi. Bebeğin yaşamaz demelerine rağmen göreve gitti. Yine görevi ağır bastı. Kızının gözünü açtığını bile göremedi."

AA

Gündem Haberleri

Okulun duvarını çocuklar boyadı
Doğanşehir’de 4.9 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İller de Sarsıntıyı Hissetti
İBB Meclisi’ne damga vuran konuşma: Gök kubbeyi başınıza yıkarız
3 renkli taban makinesi AYSAF'ın ilgi odağı oldu
Boğaz’daki kaçak villanın son hali havadan görüntülendi