Çocuk, çocuktur

Saffet Yurtsever

Bir hafta önce Suriye'de bir çocuk “Ölmek istiyorum çünkü cennette ekmek var” diyordu olanca saflığıyla. Biz, birbirimizi kırıp geçirme hazırlığında seçim kılıçlarımızı bilerken Suriye’den bir çocuk daha ses verdi cennete yelken açan binlerce çocuğun arasından.

Bu, Kâtil Esed’in yağdırdığı ölüm bombalarından yaralı olarak hastaneye yetiştirilen bir kız çocuğunun çocuk sâfiyetiyle kendisini tedavi etmek isteyen doktora “Amca, n’olursun pijamamı kesme! Onu daha yeni aldık!” sözleriydi yüreklerimizi dağlayan, vicdanlarımızı acıtan, insanlığımızdan utandıran...

Olanca yaralarına aldırmadan yeni giydiği pijamalarına atılan makasın acısına tepki veriyordu yaralarını tedavi etmeye ve kendisini yaşatmaya çalışan doktor amcasına… Çünkü makas, pijamasını değil sevincini, yeni bir pijama giymenin hazzını, yüreğindeki mutluluğunu kesiyordu…

Çocuk, her yerde ve her zaman çocuktur. O, sizin savaşlarınızı büyüklerin bir oyunu görür. Suriyeli çocuklar açlık ve yoksulluk içinde elleri kolları bağlı olsalar da kendi yaşıtları gibi oyun oynamak, yeni elbiseler, ayakkabılar giymek ve onların mutluluğunu yaşamak istiyorlar. Beşşar Esed zalimi kadın, çocuk, yaşlı demeden sivil halkın üzerine üç yıldır kara ve havadan tüm dünyanın gözleri önünde ölüm yağdırıyor. Her gün yüzlerce ölüm haberiyle elimiz kolumuz bağlı hop oturup hop kalkıyoruz. Eceli gelen Zâlim Esed, camii duvarına işemeye devam ediyor…

***

Türkiye’yi de karıştırmak ve halkı sokağa dökmek için militanca tavırlar sergileyen muhalefet partileri her fırsatta halkı kışkırtıcı söylemlerini sorumsuzca sürdürüyor.

CHP zihniyeti, acemice montajlanmış bir ses kaydından yola çıkarak “Ya helikopterle kaç ya da istifa et!” çığırtkanlığı yaparken MHP lideri de “Hükümetin meşruiyeti kalmamıştır. Başbakan için malum son görünmüştür!” gibi boyunu aşan beylik laflar ederek halkı kin ve düşmanlığa yönlendirmektedir. Ama güvendikleri dağlara kar yağıyor; farkındalar mı?

İktidar, bütün gayretiyle bu kirli oyunu püskürtüp bozmaya çalışırken Muhalefet, mal bulmuş mağribi gibi iktidarı devirme paronayasıyla yeni yeni gezi provokasyonlarıHYPERLINK "http://www.haber7.com/etiket/gezi+provokasyonu"nın peşinde HYPERLINK "http://www.haber7.com/etiket/gezi+provokasyonu"fırsat kolluyorHYPERLINK "http://www.haber7.com/etiket/gezi+provokasyonu"...

Daha önce Gezi kışkırtmalarında ve 17 Aralık Dost-Modern Darbe sürecinde kurulan kumpasa ortak olan Muhalefet, ülkenin zararına olacağı âşikâr olan bu montajlı kaset traji-komedyasında da ahlâk sınırları bir tarafa, siyaset sınırlarını da çoktan aşmış durumdadır.

Muhalefetin, seçimleri yaptırtmamak, ülkeyi kaosa sürüklemek, başbakanı gözden düşürmek, hükümeti istifa ettirmek adına Paralel Örgütle aynı kulvarda dış güçlerin Türkiye üzerine senaryosunu yazdığı bu kirli oyunda rol kapma yarışına girdiği halkın gözünden kaçmamaktadır.

Cemaat’in tabanındaki akl-ı selim, samimi mü’min kardeşlerimizin Cemaat’in bu gülünç duruma düşmesindeki hâl-i melâli iyi okumaları ve Pensilvanya’daki Parelel Örgüt başı Fethullah Gülen’e kayıtsız şartsız kiraya verdikleri akıllarını bir an önce kurtarmaları gerekiyor. Hiçbir ahlâkî kural tanımadan şantaj ve iftiralarla Haçlı ve Siyonist zihniyetle ortak hareket eden; hiçbir dinî kural ve kaideye riayet etmeden insanların mahremlerine saldıran bu Yapı’dan maddî ve manevî bağlarını koparmalarını kardeşâne tavsiye ediyoruz. Bu tehlikeyi daha önce idrak ederek bu Yapı’dan ayrılan Latif Erdoğan kardeşimizin ifadesiyle bu samimi kardeşlerimiz; “Öze dönsünler. Bu Yapı’yı kirli hale getiren hastalıkları teşhis adına, özellikle Bediü-z Zaman Saidî Nursî(k.s)'nin Hutbe-i Şamiye'yi ve Lahika mektuplarını tekrar ve dikkatle okusunlar. Eğer, başlarındakiler hâlâ yanlışlarında diretirlerse, onlardan ve yanlışlardan yüz çevirerek tek başlarına Hakk'a ve hakikâte yönelsinler. Bu cümleden olarak, önümüzdeki seçimlerde, Millî İrade’nin yanında yer alsınlar; desteklenmesi sadece siyasî bir parti desteklenmesi sınırını çoktan aşan, aynı zamanda İttihad-ı İslâm ve Ümmet davasını sahiplenme mânâsına gelen AK Parti'yi ödünsüz desteklesinler. Hele hele dinin ve maneviyatın emansız ve amansız düşmanı bir partiye oy vermek gibi bir yanılgı ve gaflete asla düşmesinler. Çok yönlü esaret ile kuşatılmış olduğu her halinden belli bir insanın hele kendi alanı dışındaki bir husustaki fetva ve çağrısının kesinlikle dinlenilme niteliğinden yoksun olacağını ve öyle de olduğunu bilsinler, kendi vicdanlarının, kendi hür iradelerinin çağrısına kulak versinler…”

Sadece Anadolu insanının değil tüm dünya mazlumlarının umudu olan “Uzun Adam”, sen Hakk’la ve haklı olduğun sürece sana inanıyoruz, sana güveniyoruz, seni destekliyoruz ve seni Allah(cc) için seviyoruz. Rabb’im yâr ve yardımcımız olsun…

Alllah(cc)’a emanet olunuz.

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.