Sosyal Pediatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Ayçiçek Dinçer, çocukların ilk 18 ayda ekranla tanışmaması gerektiğini söyledi.
Çocuklarda teknolojik cihazların olumsuz etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan OMÜ Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Ayçiçek Dinçer, teknolojik cihaz kullanımının gün geçtikçe arttığını vurgulayarak, uyarılarda bulundu.
"İlk 18 aydan önce çocuklar kesinlikle ekran tanışmamalı"
Ebeveynlere kılavuz olması için Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Pediatri Akademisi'nin önerilerine değinen Sosyal Pediatri Dinçer, "Dünya Sağlık Örgütü'ne göre günde bir saatten fazla internet kullanılmaması önerilmiyor. Amerikan Pediatri Akademisi ise yaşlara göre sınırlandırıyor. Çocuklar; ekran, televizyon ve tablete baktıklarında tek taraflı iletişim halinde oluyorlar. Gelişebilmeleri ve öğrenebilmeleri için iki taraflı iletişim olması gerekiyor. Bu iletişim sözlü veya sözsüz olabilir ama ekran ya da dijital medya bunu çocuklara veremez. Çocukların ilk üç yaşta öğrenebilmesi için yanında anne ve babasının olması gerekmektedir. Bu çift taraflı iletişimi ebeveyni ile yapabiliyor olması gerekiyor. Sözsüz iletişimde mimik, jestler, göz teması ile gerçekleşir ve bunu ekran çocuklara veremez. Çocuklar ekranda gördükleri bir nesneyi üç boyutlu âleme aktaramazlar. Bu yüzden aile gözetimi çok önemli. Öğrenmeleri sadece ezberleme ve hatırlama yoluyla olur. Dolayısıyla 18 aydan önce çocukların ekranla tanışmasını istemiyoruz. Amerikan pediatri akademisinin önerisi 18-24 ay arası çocuklarda ebeveyn gözetiminde yüksek kaliteli uygulamaların çocuğa tanıtılması yönünde" dedi.
"Birçok hastalığa neden oluyor"
Kontrolsüz kullanılan teknolojik aletlerin bedensel, zihinsel ve ruhsal gelişimlerini olumsuz etkilediğini kaydeden Dinçer, "Çocukların teknolojik cihazları uygun olmayan süre, sıklık ve farklı duruş porsiyonlarında kullanmalarının gelişimsel problemler, kas-iskelet sistemi problemleri, fiziksel inaktivite, obezite ve uyku kalitesinde yetersizlik gibi sağlık riskleri doğurduğu görülmektedir. Telefon, tablet ve televizyondaki melatonin dediğimiz mavi ışık, uyku hormonu salınımını baskılıyor ve uyku problemlerine yol açıyor. Ekrana bakmaktan dolayı görme problemlerine de sebebiyet verebiliyor. Çocuklarda sağlıklı yaşamı geliştirmek için teknolojik cihaz kullanımının süre, sıklık ve içeriklerinin gözetim altında olması, yeterli fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme, iyi uyku ve besleyici bir sosyal çevre sağlanması gerekiyor" diye konuştu.
"Siber zorbalık oranı yüzde 40 oranında"
Ailelere büyük bir sorumluluk düştüğünü vurgulayan Tuğba Ayçiçek Dinçer, "Çocuklarımıza uygun rol model olmalıyız. Anne-baba gözetimi dışında olan çocuklarda davranışlarını dengede tutma sorunları görülüyor. Çocuğun akademik gelişimini belirleyen en önemli noktalardan birisi dil gelişimidir. İnterneti bilinçsiz ve aşırı kullanan çocuklarda dil gelişimi geri kalıyor. Çocuklarımız internet ortamında siber zorbalığa maruz kalıyor. İngiltere'de yapılan bir çalışmaya göre siber zorbalık oranı yüzde 40 oranında görüldü " şeklinde konuştu.
"Telefon ve ekranı sakinleştirici olarak kullanmak yapılan en büyük hata"
Telefon ve ekranı sakinleştirici olarak kullanmak yapılan en büyük hatalardan biri olduğunu belirten Dinçer, "Aile filtreleri kullanılmalı, mutlaka kullanırken çocuğun yanında olmalıyız. Çocuğunuzla bu konu hakkında konuşarak interaktif olmasını sağlamalısınız. Bu keyifli ve zorlu yolculukta tabiiki ebeveynlerin bunaldığı zamanlar olacaktır. Bunun çözümü kesinlikle çocuğu oyalama yolu hiçbir zaman ekran olmamalı. Günü kurtaracağız derken çocuğumuzun geleceğini olumsuz yönde etkilememeliyiz" ifadelerini kullandı"
Ekran ve internet ortamının sadece bir araç olduğunu ifade eden Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Ayçiçek Dinçer, ayrıca şunları söyledi:
"Çocuğunuzla yapacağınız aktivite ve yemek zamanında kesinlikle internet ve ekrandan uzak durulmalı. Ebeveyn ve çocuk arasındaki bağın güçlenmesini sağlamak için aktiviteleri daha keyifli hale getirmeliyiz. Kontrolsüz internet kullanımının çocuk ve ebeveynler arasındaki ilişkiye zarar veriyor. Güven duygusu çocuklar için çok önemlidir. Dijital medya, ailenin çocukla geçireceği kaliteli zamandan çalıyor ve güven duygusu oluşmasını engelliyor. Çocuğunuza vakit ayırmadığınız zaman sizin dikkatinizi çekmek için internet ortamına yönelimi artar."